10 soruda romatizma ile ilgili merak edilenler!
Ülkemizde romatizmal hastalıklar oldukça yaygın olarak görülüyor. Başta eklemler olmak üzere, kaslar, kemikler, eklem bağları ve omurga gibi hareketi sağlayan doku ve organlar hastalıktan etkileniyor. Romatizmanın, kalp-damar sistemini tutması ise belirti vermeden seyredebildiği için hayatı tehdit edici olabiliyor. Liv Hospital Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şenol Kobak romatizma ile ilgili merak edilenleri anlattı.
1) Romatizma nedir?
Kas-iskelet sistemini öncelikle tutan, fakat birçok iç organ tutuluşu da yapabilen, kronik hastalıklardır.
2) Kimler romatizmal hastalıklara yakalanırlar? Belirli bir yaş ve cinsiyet var mıdır?
Romatizmal hastalıklar çocukluk çağında dahil her yaşta görülebilir. Genç yaştaki erkeklerin veya doğurganlık çağında kadınların yanı sıra, yaşlılarda dejeneratif ağırlıklı romatizmal hastalıklar da görülebilir.
3) Genetik bir geçiş söz konusu mudur?
Evet, birçok romatizmal hastalıklarda, genetik geçiş söz konusu olabilir. Bazı genlerin varlığında, hastalığa yatkınlık artmıştır ve hastalık daha ağır seyreder.
4) Hangi şikayetler varsa, romatizmal bir hastalıktan şüphelenmelidir?
Romatizmal hastalıklar, çok geniş ve farklı bulgular ile kendini gösterebilir. Her ne kadar ağrı şikayeti ön planda olsa da, bu buzdağın sadece görünen kısmıdır. Genel olarak, eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlığı ve sabah tutukluğu mevcuttur.
5) Hangi şikayetleri ile hastalar doktora başvururlar?
Ağrı, hastayı doktora getiren en önemli şikayettir. Genç erkeklerde oluşan, sabah tutukluğu ile birlikte olan bel, sırt ve boyun ağrıları varlığında, romatizmal bir hastalık düşünülmelidir. Genç/orta yaş kadınlarda küçük eklemlerde ağrı, şişlik ve sabah tutukluğu da görülebilir. Bunun yanı sıra, ağız ve göz kuruluğu, deri döküntüleri, ağız ve genital bölgede aftlar, el veya ayak parmaklarda beyazlaşma, sararma ve morarma, deri sertliği, saç dökülmesi, kas ağrıları ve güçsüzlük, tekrarlayan ateş, karın ve/veya göğüs ağrıları atakları da görülebilir.
6) Romatizmal hastalıklar sadece eklemleri mi tutar? Yoksa iç organları da tutabilir mi?
Hayır, eklem tutuluşu, buzdağının sadece görünen kısmıdır. Evet, hastalar sıklıkla bu şikayetleri ile başvurur. Fakat romatizmal hastalıkları, hayatı tehdit eden iç organ (kalp, akciğer, böbrek, sinir sistemi) tutuluşları da yapabilir. Efor ile gelişen nefes darlığı ve/veya kuru öksürük, akciğer tutuluşun ilk semptomları olabilir. Göğüs ağrısı ve/veya çarpıntı, KALP tutuluşun bulguları olabilir. İdrarda renk değişikliği, hipertansiyon ve/veya böbrek yetmezliğine kadar varan, böbrek tutuluşu görülebilir. Yine baş ağrısı, unutkanlık, epilepsi veya el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük, sinir sistemini tutuluşun bazı belirtileridir.
7) Romatizmal hastalıklar sakatlık yapar mı?
En sık görülen romatizmal hastalıkların toplumda görülme oranı 100’de 1’dir. Romatizmal hastalıkları, farklı seyir ve prognoza sahipler. Bu seyri belirleyen faktörlerin içinde, hastalığın tipi, erken tanı ve tedavi yanı sıra, hasta eğitimi ve bilinçlendirilmesi gelir. Bazı romatizmal hastalıklar, sakatlıkla ile sonuçlanabilir.
8) Romatizmal hastalıkların tanısı nasıl konulur?
Erken tanı romatizmal hastalıklarda çok önemlidir. Erken tanı, sakatlıkları ve iç organ tutuluşlarını önleyebilir. Hastalığın tanısında en önemli unsur, hastalıkla ile ilgili iyi bir öykü ve hasta muayenesidir. Hastanın şikayetleri, öz ve soygeçmişi ile ilgili bulgular, iyi bir muayene ile beraber, doğru tanı için olmazsa olmazlarıdır. Kan ve idrar tetkikleri yanı sıra, direk grafi, ultrasonografi, bilgisayar tomografi de gerekebilir.
9) Romatizmal hastalıkların tedavisi mümkün mü?
Romatizmal hastalıklar, kronik, enflamatuvar hastalıklardır. Tedavideki amaç sadece hastalığı kontrol altına almak değil, hastaların fonksiyonel durumunu ve yaşam kalitesini de artırmaktır. Son yıllarda gelişen tedavi seçenekleri ile bu hedeflere büyük bir oranda ulaşılır. Romatizmal hastalıklar ağrı kesici ilaçlarla değil, hastalığın seyrini ve prognozunu değiştiren, temel etkili ilaçlar ile olmalıdır. Hedef sadece ağrıyı değil, hastalığı kontrol altına almak olmalıdır. Son 10 yıldan beri, romatizmal hastalıkların tedavisinde, devrim niteliğinde gelişmeler olmuştur. Bu hastalıkların oluşmasında görev alan bazı moleküller keşfedilmiş ve bunlara yönelik geliştirilen ilaçlar ile hastalığın kontrol altında tutulması mümkün olmuştur.
10) Kortizon ilacı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kortizon, romatizmal hastalıkların tedavisinde sıklıkla kullanılan bir ilaçtır. Gerektiği durumlarda, uygun doz ve mutlaka doktor kontrolü altında, güvenle kullanılabilir.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.