11 Eylül saldırıları ve işgalci ABD'nin hezimeti
ABD tarihinin en büyük olaylarından biri olarak kayıtlara geçen 11 Eylül saldırılarının üzerinden 20 yıl geçti.
Dünyanın seyrini değiştiren, Afganistan ve Irak'ın işgaline zemin hazırlayan 11 Eylül 2001'de 4 yolcu uçağı kaçırıldı. Los Angeles'a giden Amerikan Airlines'a ait yolcu uçağı, yerel saatle 08.46'da İkiz Kuleler'in kuzey yönündeki binasına, United Airlines'a ait kaçırılan diğer bir uçak da ilk saldırıdan 17 dakika sonra güney kulesine çarptı. Bir diğer uçak ise ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) binasına çarptı. Kaçırılan son uçak ise Pennsylvania eyaleti kırsalında ABD'ye ait F-16'lar tarafından düşürüldü.
11 Eylül saldırıları sonucu, uçakları kaçıran 19 kişi ile birlikte New York, Washington ve Pennsylvania'da toplam 2 bin 996 kişi hayatını kaybetti.
Büyük Ortadoğu Projesi hayata geçirildi
Ancak saldırıların çok öncesinde dönemin ABD Başkanı George W. Bush, Ortadoğu'yu parçalama planlarını başlatmış ardından ABD Dışişleri Bakanı Condelica Rise, Pentagon'un işgal ve bölme planını Büyük Ortadoğu Projesi adıyla açıklamıştı. Hedef Ortadoğu'daki 22 ülkenin sınırlarını değiştirmekti.
Planların devreye sokulmasıyla 11 Eylül saldırısını bahane eden ABD yönetimi, dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un açıkça söylediği gibi İslam'a yönelik "Haçlı saldırısı" başlatarak İslâm beldelerini, dünyanın gözünün içine baka baka işgal etmeye başladı.
ABD yönetimi, İslâm beldelerini işgal etmek için "Radikal İslâm", "İslami Terör" ve "Terörle Mücadele" adı altında, işgal planlarını sürdürdü. Saldırıdan bir gün sonra el-Kaide lideri Usame Bin Ladin ve kendisine yakın isimler gündeme getirildi, medyada saldırıların failleri olarak gösterildi.
7 Ekim 2001'de işgal başladı
George W. Bush, Usame Bin Ladin'i, Afganistan hükümetinden teslim etmesini istedi. Afganistan hükümeti bu talebe yanaşmayınca ABD ve İngiltere, Afganistan'ın işgali için 7 Ekim 2001 Pazar günü ilk hava saldırısını düzenledi. Başkent Kabil ve Kandahar havalimanı vuruldu. Saldırı sonrası açıklama yapan ABD Başkanı Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair, süslü yalanlarla işgalci yüzlerini gizlemeye çalıştı.
Taliban yönetiminin devrilmesinin ardından yönetime batıya daha yakın olan Hamid Karzai geçti.
"Haçlı seferleri"
Eski ABD Başkanı George W. Bush, 11 Eylül saldırılarının ardından, zorba politikalarına karşı çıkması muhtemel ülkeleri "Yeni Haçlı seferleri başlamıştır ya bizimlesiniz ya da onlarla" sözleriyle tehdit etmişti.
Afganistan'ın işgaline; Avustralya, Kanada, Hollanda, İngiltere, Danimarka, Estonya, Almanya, Norveç ve Fransa da destek verdi. Bunu fırsat bilen ABD, camileri, medreseleri, okulları, özellikle hastaneleri ve pazar yerlerini bombalamaya başladı, masum sivilleri katletti.
170 bini aşkın insan hayatını kaybetti
ABD'nin Afganistan'ı 20 yıllık işgalinde 172 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. İşgal boyunca ABD'de, hem askeri hem ekonomik olarak büyük kayıplar verdi. 20 yıllık işgalde 2 bin 448 Amerikan askeri ölürken, ABD için çalışan ve hayatını kaybeden Afganların sayısı da 3 bin 846 olarak kayıtlara geçti. İşgalci ABD'nin ekonomik kaybı ise yüzlerce milyar dolara vardı.
Yer altı zenginlikleri talan edildi
İşgal boyunca Afganistan'da dünya uyuşturucu trafiğini yönlendirdiği bir sistem kuran ABD, ülkenin yer altı zenginliklerini de talan etti.
ABD'nin Afganistan işgali geride sadece kan ve gözyaşı bırakmadı. İşgal nedeniyle küresel güç rekabeti, ekonomi ve göç olgusunda ciddi dönüşümlere meydana geldi.
Milyonlarca insan mülteci konumuna düştü
Afganistan, Irak ve Orta Doğu bölgesindeki ABD işgalleri nedeniyle milyonlarca kişi kendi vatanlarını terk etmek zorunda kaldı ve bu dünya çapında büyük bir göç krizine neden oldu.
Öte yandan ülkelerin, 11 Eylül'den sonra ortaya çıkan tehdit olgusu nedeniyle savunma sanayine büyük bütçeler ayırması ekonomik dengesizliğe neden oldu ve toplumsal olaylar baş gösterdi.
11 Eylül saldırılarındaki sır perdesi aralanmadı
11 Eylül saldırılarının üzerinden 20 yıl geçti. Bu saldırılar hâlâ tam anlamıyla aydınlatılabilmiş değil. Ancak saldırılar dünya siyasetinde önemli kırılmalara neden oldu ve İslam dünyasında kapanmaz yaralar açtı. Ülkeleri harabeye çeviren, yakıp-yıkan, katleden işgalci güçler, İslam dünyasına ağır faturalar ödetti ve hâlâ çevirdikleri oyun ve entrikalar sürüyor.
İşin en acı tarafı ise işgal ve yıkımların tüm masraflarını yine İslam beldelerinin hain yöneticilerinden almış olmaları. Batı, bugünlerde ekonomik, siyasi ve askeri anlamda giderek etkisini kaybetmeye başladı ancak işbirlikçi Suudi rejimi ve bazı körfez ülkelerince sağlanan finansman, emperyalistlerin nüfuzunun devam ettirilmeye çalışıldığını gösteriyor.
İşgal yıl dönümünde ABD Afganistan'dan çekildi
ABD, Afganistan işgalinin 20'nci yıl dönümünde askerlerini çekmeye başladı. Taliban'ın, 15 Ağustos'ta Afganistan'ın tamamında kontrolü ele geçirmesinin ardından ABD, askerlerinin tamamını ve işgal boyunca kendisi için çalışanların tahliyesini 31 Ağustos'ta sona erdirdi.
ABD'nin Afganistan'dan çıkışı dahi 11 Eylül saldırıları gibi hafızalara kazınan olaylara neden oldu. Kabil Havalimanındaki tahliyeler sırasında masum sivillerin arasında patlatılan bombalar nedeniyle yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca uçakların kanadına tutunarak ülkeyi terk etmeye çalışan bazı Afganlar, uçaktan yere çakılarak hayatını kaybetti.
ABD, büyük bir hezimetle ülkeden çıkarken geride 20 yıllık büyük bir yıkım, kan ve gözyaşı bıraktı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.