15 Temmuz gazisi gazilik madalyasını ve kimliğini iade etti

15 Temmuz gazisi gazilik madalyasını ve kimliğini iade etti
15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Altunizade'de durdurmaya çalıştığı iki tankın üzerinden geçmesi sonucu bir kolunu kaybeden Sabri Ünal, Aile ve Sosyal Politikalar İstanbul İl Müdürlüğüne istifa dilekçesi verdiğini sosyal medya hesabı üzerinden duyurdu.

Darbe girişimi gecesi İstanbul Altunizade'de durdurmaya çalıştığı iki tankın üzerinden geçmesi sonucu bir kolunu kaybeden Sabri Ünal, gazi kimliğini ve madalyasını iade etti.

Ünal, istifa dilekçesinde "15.07.2016 tarihli darbe girişimi sırasında yaralandım. Devletin verdiği 15 Temmuz madalyasının haysiyet ve şerefine uygun davranmadığımı, dil kursu masraflarımı karşılamak için bir defa rehin verdiğimi itiraf ediyorum. Madalyamın geri alınmasını talep ediyor, 15 Temmuz gaziliğinden istifa ediyorum." ifadelerine yer verdi.

Ünal, konuya ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden şu paylaşımlarda bulundu:

"Aşama bir tamamlandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına istifa dilekçemi ve gerekli evrakları verdim. Gazi kimliğini, gazi madalyasını, ücretsiz seyahat kartını (akbil) iade ettim. Bu aşamada muhtemelen hakkımda bir soruşturma açılır, psikolojik durum tespiti falan yapılmak istenebilir. Muhtemel şeyler. Hızlıca iade edebileceğim şeyler: Su indirimi, elektrik indirimi, varsa doğalgaz indiriminin iadesi. Biraz da onlarla uğraşacağım. Daha zorlu yoldan iade etmem gereken kısımlar: Kullanmış olduğum faizsiz kredi hakkı, talep edilirse darbe sonrası verilen tazminatlar ve maluliyet maaşı!

En son aşamada hastane masraflarının iadesi talep edilebilir ki bunun için FETÖ'cü olduğuma falan devletin ikna olması gerekecek. Zaman gazetesi imtiyaz sahibini FETÖ'cü bulmayan devletin gözümden beni FETÖ'cü bulmasına hiç şaşırmam! Yazılımcı diliyle ifade etmek gerekirse: 'git reset -- hard origin/master'

Bu saatten sonra 15 Temmuz temalı bir yerde adımı kullanıp kimse kendisini zor duruma sokmasın. Çıkıp benim akıllığımı, deliliğimi, haklılığımı veya haksızlığımı savunmasın/ iddia etmesin ki cevap hakkı doğmasın.

Ben hakkıma giren herkese hakkımı helal ediyorum ve susma hakkımı kullanmak üzere bu hesabı burada sabitliyorum. Kimseye kırgın değilim. 15 Temmuz gecesi sokağa fırlamak kendi aptallığımdı, faturasını devlete ödetmeye kalkamam. Son olarak vurgulamak istiyorum ki ben 15 Temmuz öncesi de deli dolu birisiydim. İnanmayan gitsin tüm okul arkadaşlarıma, iş arkadaşlarıma en olmadı eski kalbini kırdıklarıma sorsun. Benim yalan söylemeyeceğimi, yalandan nefret ettiğimi, tutmayacağım şeyi vaat etmeyeceğimi hepsi kabul edecektir.

Süreç daha bitmedi, pazartesi kaymakamlığa masrafları gösterip, aldığım borcu geri ödeyeceğim ve sonrasında 15 Temmuz Madalyasını geldiği kuruma iade edip, gazilik unvanından ve haklarından istifa ediyorum/edeceğim."

Sabri Ünal, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını İLKHA'ya anlatmıştı

249 kişinin şehid olduğu 15 Temmuz'da İstanbul'un Üsküdar ilçesinde tankların karşısına dikilerek darbe girişimine karşı duran Sabri Ünal, o gece yaşadıklarını İLKHA'ya anlatmıştı.

Ünal, Allah'ın rızasını kazanıp, şehid olabilmek için darbecilere karşı meydanlara çıktıklarını belirtmiş, insanların üzerine ateş açan tanklara taşlarla karşılık vermeye çalıştıklarını söylemişti. 15 Temmuz'un simgelerinden olan Ünal'ın, önüne yattığı bir tankın altında kalan kolu büyük çapta zarar görmüştü.

2,5 ay süren tedavisinin ardından taburcu olan Ünal, direnişin "demokrasi ve laiklik" gibi kavramlarla nitelendirilmesini eleştirmiş, Allah için meydanlara çıkıp, canla başla mücadele ettiklerini ifade etmişti.

Yerden aldığı taşlarla tanklara karşılık vermeye çalıştığını dile getiren Ünal, bir süre sonra kendini siper ederek, tanka karşı koymaya çalıştığını söylemişti.

"Tank sağ kolumun üstünden geçti"

Ünal, tankın sağ kolunun üzerinden geçmesi nedeniyle dirseğinin kırıldığını ifade ederek, "Arkadaşlarımı yolda gördüm, durumu sordum. 'Köprüde yaralılar var, gitme.' dediler. Ben de gideceğimi söyledim. Elimde en azından bir şey olsun diye giderken yerden birkaç tane taş aldım. Tam giderken birisi 'Ateş ediyorlar, yere yat.' dedi. Sağıma soluma baktım, kimse ateş etmiyordu. Bir baktım tanklar geliyor. Onu görür görmez elimdeki taş ile tanka karşılık vermeye çalıştım. İkinci veya üçüncü taşı attığımda tank ile karşı karşıya kaldım. Sağa veya sola kaçmak gibi bir şansım yoktu. O an aklıma tankın altına yatmak geldi. Kurtulursak öyle kurtuluruz diye düşündüm ve yere yattım. İlk tank geldi ve üstümde durdu, 5 saniye sonra hareket etti. O geçtikten sonra ayağa kalktım. İkinci tank geliyordu. Elimi kaldırdım, onu durdurmaya çalıştım. Tankı kullanan, benim tankın altından çıktığımı gördü. Oradan ayrılmaya niyetim yoktu zaten. Durması için elimi kaldırdım. Durmayınca tankın paletleriyle karşı karşıya kaldım. Sola iki adım atıp, yere yattım. Tankı kullanan asker de manevra yapınca sağ kolumun üstünden geçti. Kolu ezmiş, dirseği kırmıştı." şeklinde konuşmuştu.

"Besmele ve kelime-i şehadet getirip yola çıktım"

Darbe girişiminin yaşandığı gece besmele ve kelime-i şehadet getirip, yola çıktığını belirten Ünal, şehitler için kullanılan "demokrasi şehidi" vurgusunun kendisini rahatsız ettiğini ifade etmişti.

"Bizim Allah için yola çıktığımızı kabul etsinler, demokrasi ve laiklik için değil"

Ünal, Allah için meydanlara inip, darbecilere karşı direndiklerini vurgulamış, şunları söylemişti:

"Eminim ki birçok gazimiz de ya abdestini alıp ya da şehadetini getirip yola çıktı. İnanıyorum ki büyük çoğunluğu Allah rızası için sokaklara çıktı. 'Demokrasi şehidi' diye fazla bir şekilde demokrasi vurgusu yapılıyor. Bu bizi memnun etmiyor. Biz Allah rızası için yola çıktık. Önce bunun kabul edilmesi lazım. Biz 'laiklik' için değil Allah rızası için yola çıktık. Her müminin kalbinde vatan, bayrak sevgisi sembolik olarak bulunur. Biz, bunun taçlandırılmış haline şehadet diyoruz. Biz şehadet için yola çıktık, Allah bize gaziliği nasip etti. Arap şehidimiz, gazimiz var. Bunların Türklük için yola çıktıkları söylenebilir mi? Söylenemez. Başta Allah rızası için sokaklara çıktığımızı kabul etsinler. Onun yanına bayrağın, yıldızın altına demokrasi denebilir, çünkü ülkemizde işleyen sistemin adı demokrasi, bunun adı cumhuriyet. Sonuçta bizim sokaklara çıkmamız bunu koruyor."

Sabri Ünal kimdir?

Aslen Giresunlu olan ortaokul ve liseyi imam hatipte okuduktan sonra 2002 yılında Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazandı ve bu bölümden mezun oldu. Hobi olarak bilgisayar programcılığı yapıyor. Kanlı 15 Temmuz gecesinde Üsküdar'da art arda gelen 2 tankın altına bedenini uzatarak gündeme gelmişti. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.