ABD yaptırımları savunma sanayiinde krize yol açar mı?

ABD yaptırımları savunma sanayiinde krize yol açar mı?
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, ABD'nin yaptırım kararının beklendiği kadar sert olmadığı ve savunma sanayii alanında çok büyük krizler oluşturmayacağını ifade etti.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararlarına dair İLKHA'ya önemli değerlendirmelerde bulundu.

ABD'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararlarıyla ilgili gelişmeleri aktaran SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, bu yaptırım kararının beklendiği kadar sert olmadığı ve savunma sanayii alanında çok büyük krizler oluşturmayacağını ifade etti.

"Trump'ın gitmesine bir ay kala böyle bir yaptırım uygulandı"

ABD'de CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) denilen bir yasa olduğunu aktaran Yeşiltaş, "Bu yasa, ABD'nin rakipleriyle mücadele etmesini ve caydırmasını amaçlamaktadır. Başta İran, Rusya, Çin ve Kuzey Kore'yi bu yaptırım kapsamına koyarak bunlarla mücadele etmeyi öngörüyor. Özellikle saydığım bu ülkeler ile önemli savunma ilişkisi içerisinde olan aktörlere de yaptırım uygulayabileceğini söylüyor. Ancak Türkiye söz konusu olunca bu konuyla ilgili uzun bir müddet tereddüt içerisinde kalındı. Nasıl uygulanacağı, hangi maddelerin seçileceği, ağır mı, hafif mi, orta mı olacağı konusunda kararsızlık vardı. Netice itibariyle Trump'ın gitmesine bir ay kala böyle bir yaptırım uygulandı." dedi.

"ABD topu şu anda Türkiye tarafına atmış durumda"

Konuşmasının devamında Yeşiltaş, "Öncelikle metnin kendisine bakmak lazım. Metnin dilinde muğlak bir yaklaşım olduğu anlaşılıyor. Türkiye'yi hem müttefik olarak tanımlıyor hem de yaptırım uygulanacak alanları söylüyor. Ancak bu alanlarda Savunma Sanayi Başkanlığını doğrudan hedef alıyor. Türk Silahlı Kuvvetlerinin caydırma kapasitesini, savaş kabiliyetini ve hazırlık kabiliyetini hedef almadığını söylüyor. Türkiye'den müttefik ülke olarak bahsediliyor. Bu müphemlik aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri açısından bakıldığında bir yaptırımı uygulama inisiyatifine yönelik üstünlüğü elinde tutmak istediğini bize söylüyor. Bu yaklaşım üzerinden Türkiye ile bir müzakere zeminini oluşturmak ve bu meseleyi çözmek istiyor. Daha basit bir tabir ile ABD topu şu anda Türkiye tarafına atmış durumdadır." şeklinde konuştu.

"Hedefte Savunma Sanayi Başkanlığı ve yürüttükleri projeler var"

Yeşiltaş, "Önümüzdeki 12 ay boyunca Türkiye buna nasıl cevap verecek. Tabi ki bu 12 ay boyunca ABD, Savunma Sanayi Başkanlığını merkeze alarak bir yaptırım uygulayacak. Yani hem Savunma Sanayi Başkanı ve yöneticilerini hem de yürüttükleri projeleri hedefliyor. Bu projelere yönelik ABD'deki ihracat lisanslarını iptal ediyor, kredi almalarını kısıtlıyor. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve bazı başkan yardımcılarına vize kısıtlaması ve onların Amerika'daki mal varlıklarını dondurmak gibi çeşitli kararlar alınmış durumda. Derece olarak bakıldığında beklendiği gibi sert bir yaptırım paketi değil, daha yumuşak bir paket. Türkiye ekonomisini hedef almıyor. Ama sonuçları itibarıyla Türk-Amerika ilişkilerinde yaptırımın gölgesi olacaktır. Yaptırım meselesi halledilene kadar Türk-Amerika ilişkilerinde inişli çıkışlı bir dönem yaşanacaktır." şeklinde ifade etti.

[ABD yaptırımları savunma sanayiinde krize yol açar mı?]

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş

"Türkiye ve ABD krizi tırmandırma yönünde bir yaklaşım sergilemeyecek"

Çok yakın vadede Türkiye'nin doğrudan bu yaptırım kararına karşılık vereceğini düşünmediğini söyleyen Yeşiltaş, konuşmasının devamında şunları aktardı:

"Her iki taraf da bir çözüm yolu arayışında olacaktır. Her iki taraf da bu meseleyi çözmek istiyor. Ama ikisinin de çözüm yöntemleri farklı. Türkiye S-400'leri kendi egemenlik hakkının bir parçası olarak satın aldığını söylüyor ki bu doğru bir yaklaşım. Amerika ise S-400'lerin kullanılmamasını, pakete geri koyulmasını hatta Türkiye'den gönderilmesi gibi bir talepte bulunabiliyor. Dolayısıyla bunun gerçekleşmesi pek mümkün değil. Bir şekilde teknik bir çözüm bulunabilir. Önümüzdeki dönemlerde siyasi bir çözüm bulunabilir. Bence her iki taraf da krizi tırmandırma yönünde bir yaklaşım sergilemeyecek."

"ABD bir karar vermek zorunda"

Joe Biden'ın göreve başlama dönemine kadar karşılıklı olarak bu konuda bir bekleyişin hâkim olacağını dile getiren Yeşiltaş, "Biden'ın iktidara gelmesiyle birlikte yeni bir çözüm arayışı bulunabilir. Türkiye'nin şu anda bulunduğu bölgelerde birçok dış politika ve güvenlik meselesinde müdahil olduğunu, aktif rol oynadığını biliyoruz. Libya'dan Dağlık Karabağ'a, Irak, Suriye, terörle mücadele, Karadeniz, Ukrayna gibi birçok konuda Türkiye önemli bir partner. ABD, 'Yaptırımları devam ettirip Türkiye'yi daha fazla kaybetmek mi istiyor?' durumuyla karşı karşıya. Amerika da buna göre bir karar verecektir." dedi.

"Yaptırım kararı savunma sanayiinde yerlilik çalışmalarını daha da hızlandıracaktır"

Son olarak Yeşiltaş, "Yaptırımların, savunma sanayisinde büyük bir kriz çıkarması çok mümkün gözükmüyor. Savunma Sanayi pazarı ve endüstrisi çok değişti. Artık savuma sanayi pazarı ve endüstrisi çok farklı aktörler ve çok farklı ürünler üretiyorlar ve siz istediğiniz bazı ürünleri serbest bir şekilde başka piyasadan alabiliyorsunuz. Türkiye'nin kendi savunma sanayi dinamikleri kendi kendine yeter bir noktaya doğru hızla ilerliyor. Hiçbir savunma sanayisi Yüzde 100 bağımsız olamaz ama Türkiye'nin yerlilik oranı giderek artıyor. Bu yaklaşımın bazı projelerde Türkiye'yi daha hızlandırabileceğini söyleyebiliriz. Bazı projelerde yapmış olduğunuz anlamalar gereği zamanı beklemek zorundasınız. O anlamanın ön gördüğü kurallara uymak zorundasınız. Sizin projelerinizi de o takvime göre uyarlamanız anlamına geliyor. Şimdi daha serbest bir şekilde kendi projelerinizi istediğiniz zamana takvimleyerek teknolojik imkanlar bağlamında elde etmeniz mümkün olacak." şeklinde konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.