Adana'da Aksa Tufanı'na destek mitingi
İzzeddin el-Kassam Tuygayları'nın 7 Ekim'de işgal rejimine yönelik başlattığı "Aksa Tufanı" operasyonuna Türkiye'den destek çığ gibi büyüyor.
Peygamber Sevdalıları Vakfı, Filistin'de yaşanan vahşete dikkat çekmek ve işgal çetesinin zulmüne "dur" demek için Adana Merkez Cami yanında miting düzenledi.
Program, Hacı Tanç'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Sunuculuğunu Peygamber Sevdalıları Vakfı Adana Koordinatörlerinden Orhan Erkuş'un yaptığı programda, ilk selamlama konuşmasını Adana Sivil İnsiyatif Meclisi (ASİM) Başkanı Mahmut Eraslan yaptı.
ASİM Başkanı Mahmut Eraslan
"Müminler bir vücudun azaları gibidir"
Eraslan "israil 2 haftadır Gazze'yi havadan, karadan ve denizden vuruyor. Gazze'yi terk edin diyor. Gazzelilerin bir kısmı yola çıkıyor. Bu kez konvoyu vuruyor. Gazzeliler geri dönüyor. Bu kez güvenli diye girdikleri hastaneyi vuruyor, camileri vuruyor, okulları vuruyor terör devleti." dedi.
"Bir ihtiyar bunak ABD'den çıkıyor israile gidiyor ve diyor ki 'israilin kendini savunma hakkı var.' Yani katil olay yerinde ve dünya suskun." diyen Eraslan "ABD, terör devletini desteklerken maalesef sınırda darbeci Sisi sessiz kalıyor, kapıları açmıyor. İşbirlikçi kukla Mahmut Abbas gösteriye katılan kardeşlerini, 50 kişiyi tutukluyor. Ürdün Kralı diyor ki 'Biz Filistinlileri almayacağız.' Dünyanın sadece batısında değil doğusunda da çıldırtan bir suskunluk var. Çıldırtan bir sessizlik var. Hâlbuki âlemlerin Rabbi olan Allah 'Müminler kardeştir.' demişti. Resulullah aleyhisselatu vesselam da şöyle diyordu; 'Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta, birbirlerini korumakta bir vücudun azaları gibidir.' Yazıklar olsun, duymadılar, duymak istemediler, kulaklarını tıkadılar." ifadelerini kullandı.
"Zalimlere karşı duracağız"
Eraslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatırlıyor musunuz? Şeyh Ahmet Yasin şehid edilmeden bizlere, bizi yöneten Müslüman liderlere seslenmişti. 'Suskunluğunuzu Allah'a şikâyet ediyorum.' demişti. Şehid edilmeden ümmete bir mektup yazmıştı. 'Siz ey Müslümanlar, suskun, helak olmuş ölüler, kalpleriniz sızlamıyor mu? Allah için ümmetin namusu için kızacak kimse yok mu?' diye sormuştu. Suriyeli bir çocuk 'Allah'a sizi şikâyet edeceğim.' diyordu. Son nefesini verirken 'Allah'a gidince her şeyi anlatacağım.' diyordu. Unuttuk mu? Unutmadık. Sadece Filistin değil, Irak, Suriye, Doğu Türkistan'da saldırıya uğrayan mazlumları unutmadık, unutturmayacağız. Onun için buradayız, bir aradayız, birlikteyiz. Dağınıklığımız kâfirlerin gücü oldu ama biz bu gücü kıracağız, silkineceğiz, kendimize geleceğiz, ayağa kalkacağız. Zalimlere karşı duracağız ve ilahi emre uyacağız."
Dr. Abdülaziz Kıranşal
"Gözlerim Kudüs'e bakar, alnım Mekke'ye dönük, kalbim Medine'de"
Eraslan'ın konuşmasının ardından mikrofona gelen Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı Danışma Kurulu Başkanı Dr. Abdülaziz Kıranşal ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bir dedem Fatih'tir, bir dedem Selahaddin. Kalbim küçük bir kuş gibi, merhametli bedenim koca bir dev gibidir. Bastığım yer Anadolu, gözlerim Kudüs'e bakar, alnım Mekke'ye dönük, kalbim Medine'de atar. Yüreğim Doğu Türkistan'da, Arakan'da, Gazze'de, Filistin'de sızlar. Gözyaşlarım dökülür her sabah Şam'a, Kandahar'a Kurtuba'ya, Endülüs'e. Irak'ta bombalanan benim, Akdeniz'de boğulan, Arakan'da yakılan, Afrika'da aç kalan benim. Bağdat sokaklarında köpeklere parçalatılan çocuğum. Ben ümmete sırtını dönmüş Hanzala'yım. Kimi zaman Aylan'dır ismim, kimi zaman Muhammed Durrayım'dır babasının kucağında şehid olan. Kimi zaman Esma'yımdır Mısır topraklarından cennete uçan. Ben Yasin Börü'yüm Diyarbakır sokaklarında. Kana bulanan, ağlayan analar hep benimdir. Bu tüten ocaklar benim, göğe yükselen feryatlar benim. Türkçe, Kürtçe, Arapça ağıtlar benimdir. Amerika'da beyazlar Malcolm X diye bilirler beni, siyah derili kadının çocuğu. Çeçenistan dağlarında Şamil, Afganistan dağlarında Abdullah Azam diye tanınırım. Mısır zindanlarında Muhammed Mursi, kahvehanelerinde Hasan el-Benna'yım. Filistin zindanlarında Ahmet Yasin, sokaklarında Abdulaziz Rantisi diye tanınırım."
"Asla Mescid-i Aksa'mızdan vazgeçmeyeceğiz"
"Allah'a hamdolsun ki asla siyonizmin ve emperyalizmin karşısında diz çökmeyeceğiz" diyen Kıranşal, "Asla Filistin'imizden vazgeçmeyeceğiz, asla Kudüs'ümüzden vazgeçmeyeceğiz, asla Mescid-i Aksa'mızdan vazgeçmeyeceğiz. Buradan, bu meydandan siyonistlere ve emperyalistlere sesleniyoruz ve diyoruz ki 'Bugün bizi bu meydanda tutan ne şu sınırlardır ne tel örgülerdir ne de hudutlardır. Bugün eğer Müslüman halklar olarak halen bu meydanlarda duruyorsak İslam ülkelerinin liderlerinin bir şey yapabileceğine dair içimizde küçücük de olsa bir umut kırıntısının bulunmasıdır. Allah şahit olsun ki eğer bu umut kırıntısı da tükenirse yeryüzündeki Müslüman halklar ne sınır tanırlar ne hudut tanırlar ne de kanun tanırlar. Geride ne israil kalır ne de Tel Aviv kalır Allah'ın izniyle" diye konuştu.
"Söylediklerimiz edebiyat ya da slogan olarak anlaşılmasın"
"Bu söylediklerimiz bir edebiyat ya da slogan olarak anlaşılmasın." diyen Kıranşal "Çünkü siz bizi geçmişimizden ve tarihimizden çok iyi tanırsınız. Siz bizi Malazgirt meydanında İslam ordusunun kılıçlarıyla yere düşen kellelerinizden çok iyi tanırsınız. Siz bizi Kudüs'ün fethinde, Sultan Selahaddin'in atının üzengisinden tutarak zillet içerisinde diz çöken komutanlarınızdan ve din adamlarınızdan çok iyi tanırsınız. Siz bizi İstanbul'un fethinde Sultan Fatih'in toplarıyla yerle bir ettiği surlarınızdan çok iyi tanırsınız. Siz bizi Çanakkale'de Seyit Çavuş'un 250 kiloluk top mermisiyle sulara gömülen donanmalarınızdan çok iyi tanırsınız. Ve en son siz bizi Gazze kıyamında Kassam mücahitlerinin atmış olduğu füzelerle delik deşik olan, kevgire dönen Demir Kubbe'nizden çok iyi tanırsınız." şeklinde konuştu.
"57 İslam ülkesinin liderleri harekete geçmek zorundadır"
"Buradan siyonizme ve emperyalizme mesaj verdiğimiz gibi Müslüman ülkelerin liderlerine de bir mesaj veriyoruz." diyen Kıranşal "Ey Müslüman ülkelerin liderleri! Bilin ki Gazze düşerse, Hamas düşerse siz de o koltuklarınızda oturamayacaksınız. Neden mi? Çünkü Hamas bugün siyonist israilin namlusunun önünde bu sınırları da koruyor. Eğer onlar o sınırlarda, o hudutlarda israilin namlusunun önünden çekilirse israilin füzelerini de namlularını da ilk döndüreceği yer bu topraklar olacaktır. O yüzden 57 İslam ülkesinin liderleri artık bu hastane katliamlarından, okul katliamlarından, mescit katliamlarından, yere düşen çocuk cesetlerinden utanıp harekete geçmek zorundadırlar. Bize düşen, Müslüman yöneticileri cesaretlendirmektir. Bize düşen Müslüman yöneticileri teşvik etmektir. Aksi takdirde kardeşlerim bugün İslam coğrafyasında olduğu gibi geride ne topraklarımız ne iffetimiz ne de şerefimiz kalır. Rabbim programımızı hayırlara vesile eylesin. Bu muhteşem organizasyonu düzenleyen kardeşlerime teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun. Allah'a emanet olun." dedi.
Kıranşal'ın konuşmasının ardından sanatçılar Ender Tekin, Bilal Güler, Emrullah karabulut ve Mehmet Ali Oğuz, Filistin direnişine ithafen parçalar seslendirdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.