Ak Parti'li Turan'dan tokat gibi cevap
Turan, Meclis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti'nin normal yasama faaliyetlerine devam edeceğini belirterek, bu hafta TBMM Genel Kurulunda 668, 669, 671 ve 674 sayılı kanun hükmünde kararnameleri görüşmeyi planladıklarını söyledi.
Yarın yapılacak AK Parti TBMM Grup toplantısının basına kapalı bölümünde Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın 2017 yılı genel bütçesi hakkında bilgilendirme yapacağını aktaran Turan, önümüzdeki hafta Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanlığı seçimini, Kamu Maliye Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın teşkilat ve görevlerine ilişkin kanun tasarısını ve Sınai Mülkiyet Kanun tasarısının yasalaştırılmasını planladıklarını belirtti.
KANDİL'İN PARTİSİ OLARAK ÇALIŞTI
"Bütçeye kadar beklenen, acil olduğunu düşündüğümüz KHK ve tasarıları yasalaştırmayı ümit ediyoruz." diyen Turan, HDP eş genel başkanları ve bazı milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin, "HDP Siyasi Partiler Yasası'na, siyaset ahlakına, milletin beklentisine aykırı davranan, terörün sözcüsü olmuş bir parti haline geldi." ifadesini kullandı.
Milletin HDP'ye çok büyük bir kredi vererek 80 milletvekili sayısına ulaştırdığını dile getiren Turan, "HDP bu kredisini, milletin taleplerini karşılamak, siyasete katkı sağlamak, Meclis'i siyasetin merkezi haline getirmek yerine Kandil'den izin almadan konuşmayan, Kandil insiyatifiyle hareket eden bir parti haline getirdi. Bu hiçbirimizin olmasını talep etmediğimiz tablo bir anlamda hukuki süreçle beraber mecbur hale geldi." şeklinde konuştu.
HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının AK Parti, MHP ve önemli ölçüdeki CHP milletvekilinin katkısıyla kaldırıldığını anımsatan Bülent Turan, şöyle devam etti:
ANITI DİKİLİRDİ
"HDP kendisinin parti mi, Kandil'in temsilcisi mi olduğuyla ilgili şaibe doğdu. Oysa Kandil'in yaptığı yanlışlara 'hayır' deyip, PKK'ya tavır alıp, bu ülkede barışı isteyen, çözüm sürecini devam ettiren parti haline gelseydi Selahattin Demirtaş'ın bırakın hapse konmasını, anıtı dikilirdi. Bu milletin kanı akmasın, bu millet siyaset üzerinden sorunlarını çözsün anlayışının öncüsü olsaydı Selahattin Demirtaş'ın anıtı dikilirdi. Ama o maalesef Kandil'in temsilcisi oldu. 'HDP ile PKK arasında sorun yoktur, biz onu terör olarak görmüyoruz' dedi, öz yönetim ilan etmeyi şiar edildi. Yasin Börü ve onun gibi 50 tane gencin ölümünün davetiyesinin sahibi oldu. O yüzden istenmeyen tabloyla karşı karşıya kaldık. İsterdik ki HDP siyasi parti gibi davransın."
AK Parti'li Turan, Türkiye'nin temel meselesinin HDP değil, CHP olduğuna işaret ederek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilk önce "evet" dediğini anımsatarak, bugünkü hukuki süreçte CHP'nin de katkısı olduğunu söyledi.
KİMSE MAHKEMEYE SAYGISIZLIK EDEMEZ
Dokunulmazlıkların kaldırılmasından sürecin yargı tarafından yürütüldüğüne dikkati çeken Turan, "Ben mahkemeyi tanımam, ifade vermem derseniz, mahkeme size kendini tanıtır. Ben, HDP'nin kararını gözden geçirip bir siyasi parti gibi davranacağını ümit ediyorum. Ancak toplum da hukuk da göstermiştir ki eğer siyasi parti gibi davranmazsanız hak ettiğiniz muamele ile karşılaşırsınız." değerlendirmesinde bulundu.
Turan, HDP milletvekillerinin tutuklanmasının 1994 yılında DEP milletvekillerinin tutuklanmasıyla kıyas edilmesini doğru bulmadığını vurgulayarak, o dönem DEP'lilerin kendi politikalarından dolayı yargılandıklarını ancak bugün HDP'lilerin terör örgütüyle bağlantılarından dolayı tutuklandığını dile getirdi.
HUKUK GEREĞİNİ YAPMIŞTIR
Bülent Turan, "Siz canlı bombanın evine gider, adeta 'iyi yaptın' diye görüntü verirseniz, siz hendek kazanları savunursanız bunun hesabı sorulur. Bu konuda Meclis dokunulmazlığı kaldırmıştır, hukuk gereğini yapmıştır. Hukuk işini yaparken de Kandil ne düşünür, CHP ne düşünür, HDP ne düşünür diye bakmaz. Mahkemenin önünde dosya var ve biz dokunulmazlığı kaldırdık. Mahkeme gereğini yapacak, hepsi tutuklansa da şaşırmayız, hepsi serbest bırakılırsa da şaşırmayız. Çünkü yargının kararı." diye konuştu.
"GÖRÜNEN O Kİ CHP, HDP'NİN YOKLUĞUNU ARATMAYACAK"
Bir gazetecinin, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın yaşananlar karşısında halkı direnmeye çağırdığını ifade etmesi üzerine de Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Engin Altay'ın böyle bir şey dememiş olacağını ümit ediyorum. Demişse görünen o ki CHP, HDP'nin yokluğunu aratmayacak. Siyasi partilerin görevi Meclis'te dertleri çözmektir, hükümetin yanlışlarını söylemektir ama halkı sokağa çağırmak, direnme hakkını ifade etmek bir siyasi partinin söylemi olmaması gerekir. Kaldıki 90 yıllık, sözüm ona Mustafa Kemal'in partisiyim diyen partinin, ana muhalefet partisiyim diyen partinin böyle bir ifadesinin hukuka uygun olmadığı kanaatindeyim. CHP'nin kendi içindeki sağduyulu yetkililerinin bu tür açıklamalara izin vermeyeceğini ümit ediyorum."
HER ŞEY KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE
Savcıların kanun çerçevesinde adımlar attığını işaret eden Turan, CHP Parti Meclisi'nin HDP'lilerin tutuklanmasına ilişkin yaptığı açıklamayı eleştirdi. Turan, "15 Temmuz'da toplanmayan, hendekler kazılırken, öz yönetim ilan edilirken toplanmayan CHP Parti Meclisi, HDP kanun içerisinde hesaba çekilirken bunun yapılıyor olması akla ziyan bir yaklaşım. Parti Meclisi'nin açıklamasında HDP'nin terörize edilen çalışmalar değil de Meclis'e davet teklifinin olmaması CHP'nin geldiği sığ politikayı gösteriyor. Buna imza atanlar ilerki yıllarda pişman olacaklar, mahçup olacaklar." diye konuştu.
Turan, CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki tutumu ile bugünkü tutumunun da çeliştiğini söyledi.
Bülent Turan, bir soru üzerine de ara seçim veya erken seçimin hangi şartlarda olacağının kanunda gösterildiğini dile getirerek, "Ne ara seçimin ne genel seçimin AK Parti'nin gündeminde olmadığını söylemek istiyorum. HDP'nin de bir an önce Meclis faaliyetlerine aklıselim şekilde, terörle arasına mesafe koyarak döneceğini ümit ediyorum." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.