Aktivist Özkan: Boykotun Müslümanların yaşam tarzı olması gerekiyor
Asma Köprü Uluslararası Öğrenci Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Aktivist Zeynel Abidin Özkan, Gazze'de yaşanan soykırıma karşı kimin elinden ne geliyorsa yapması gerektiğini söyledi. Özkan, boykotun sürekli devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında işgalci siyonistlerin bölgede bugüne kadar görmemiş olduğu bir yenilgi tattığını belirten Özkan, "Ancak sonrasında Amerika’nın desteğini alarak 60 günden fazla bir süredir orada kardeşlerimizi bombalıyor. Her gün kardeşimiz şehit oluyor, bombalanmış binaların enkazların altında binlerce kardeşimiz de enkazların çıkarılmayı bekliyor. Böyle bir ortamda ilk gün itibariyle boykot tekrar gündemimize geldi aslında boykot bizim Müslümanların yaşam tarzı olması gerekiyor yani bu anlamda boykotun öneminden bahsederken 7 Ekim sonrasında boykotun tekrar gündemimize gelmiş olması bizler adına üzücü bir şey, bunu yaşam tarzı haline getirmiş olmamız gerekiyor ama bu da bir hayırdır nasıl ki Aksa Tufanı Operasyonu ve HAMAS’ın bölgede insanlığa göstermiş olduğu duruş Avrupa'da Amerika'da birçok insanın uyanmasına vesile olmuşsa bizlerin tekrardan bunu gündemimize almasına vesile olsun dileğiyle boykot ile ilgili birkaç kelam etmek istiyoruz." dedi.
"Bir kuruşunuzun bir kısmı da israile yardım olarak gitmişse vebalini ahirette ödeyemeyiz"
Zeynel Abidin Özkan
Boykot neden önemli olduğuna değinen Özkan, "Görüyorsunuz ki birçok kurumsal firma israile desteklerini açık olarak beyan etmek ve onlara maddi yardım yapmak için yarıştılar hatta birçok ülkenin devlet başkanı düzeyinde bölgeye gidip teslimiyetlerini gösterdiler, son olarak yakın bir tarihte biliyorsunuz dünyanın en büyük sosyal mecralarından birine sahibi bölgeye giderek israile desteğini ve biatını tazeledi. Bu anlamda bunların tamamının oluşturmuş olduğu bütçeyi aslında dünya Müslümanları olarak 2 milyar insanı olarak biz de veriyoruz. Tabii burada şu soru gündeme geliyor işte biz boykotu yapmadığınızda alternatifimiz ne olacak ya da boykotu yaptığımızda bizim bundaki şeyimiz ne olacak. Ne olur ki ben işte 5 liralık bir ürün almadığında ne olur ki yani bunu 2 milyar Müslümanla birlikte düşündüğünüzde 5 liralık ürününüzden sizin bir kuruşunu dahi oraya gidiyorsa bir kuruşunuzun bir kısmı da israile yardım olarak gitmişse bunun vebalini ahirete ödeyemeyiz." ifadelerine yer verdi.
Açıklamasının devamında Özkan, şunları aktardı:
"Peki zaruri kısımlarla ilgili ne olabilir ki bir kere alternatif olan her ürünü biz boykot etmekle mükellefiz yani eğer bir ürünün bu ticari bir mal olabilir, araç olabilir, ekipman olabilir, giysi olabilir, yiyecek olabilir eğer bunun bir alternatifi varsa ve bu buna bizim zaruretimiz yoksa bunu biz boykot etmekle mükellefiz. Alternatifi yoksa da buna nasıl ki faizli bir bankanın faiz sistemine yaklaşımımız nasılsa zaruretten dolayı bir şey kullanmak zorundaysak da onu en azından Müslüman olarak tiksinerek kullanmamız gerekiyor. O alternatif olmadığı için bununla birlikte onun alternatifini de üretmek de mükellefiz. Yani bir şeyin artık dünyada alternatifi yok ama o boykot ürünü ve bizim o işle ilgili bir üretimimiz var. Müslümanların maslıhatına uygun kullanılması gerekiyor. Onun o anda ihtiyaç dahilinde kullanılması gerekiyor ancak bu halle bunu kullanabiliriz. Yani bunun yenisini üretene kadar da bu belki kullanılabilir, yenisini üretmek için de çalışmak artık o an itibariyle bizim üzerimize farz ibadetlerden biri haline de dönüşebilir. Boykot meselesine bakışımız bu şekilde olmalıdır."
Son olarak Özkan, "7 Ekim saldırıları bunu tekrar gündemimize getirmiş oldu ve bu haliyle tekrar biz bir bilinçlenmiş olduk. Baktık ki kendi sosyal mecra iletişim alanlarımız yok baktık ki kendi büyük firmalarımız yok. Baktık kendi savunma sanayilerimiz bölgede direnecek kadar yeterli değildir. Bunların hepsi bize tekrarın bir ders olmuş oldu. Kardeşler biliyoruz ki Gazze’de kardeşlerimiz 7 Ekim’den bu tarafa ölürken de kazanıyor, hayattayken de kazanıyor ancak bizim burada biz nerede duracağız ve neyi kazanacağız biz biliyoruz ki Mescid-i Aksa Gazze’de direnen kardeşlerimizin merhametine hürmetine zaten onların olacaklar ama biz Mescid-i Aksa'da Gazzeli kardeşlerimizle buluştuğumuzda yürürken mazeretimiz neler olacak ve neler yapmış olacağız. Boykota bakışımız bu şekilde olmalı ve kerih görmeliyiz alternatifi varsa kesinlikle kullanmamalıyız. Bunun çeşidi markası vesaireyi önemli değil sektörü önemli değil bu anlamda bilinç geliştirmeliyiz ve eğer alternatifi yoksa da bunu üretmek bizim çocuklarımızın ve neslimizin görevi haline dönüşmeli çünkü biliyoruz ki özgür bir Mescid-i Aksa demek dünyanın tüm Müslümanlarının özgür bir şekilde yaşaması demektir. Tarihte ne zaman Mescid-i Aksa özgür ve Müslümanların elinde olmuşsa bölge olarak dünya genelinde de Müslümanlar huzur içinde yaşamışlar bugün Suriye’de zulüm bittiğinde Mescidi Aksa’da zulüm bittiğinde dünya Müslümanları da huzur içinde yaşamış olacaklar bu yolda üzerimize düşeni yapacağız." şeklinde belirtti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.