Ali Erbaş: "Bizim için en önemli şey Peygamberimizin emanetine sahip çıkmaktır"

Ali Erbaş: "Bizim için en önemli şey Peygamberimizin emanetine sahip çıkmaktır"
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan ve Diyanet TV'de yayımlanan "Kadir Gecesi Özel" programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bizim için en önemli şey Peygamberimizin emanetine sahip çıkmaktır" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan ve Diyanet TV'de yayımlanan "Kadir Gecesi Özel" programında konuştu.

Programda Prof. Dr. Ali Erbaş, “Kadir Gecesi önemini ortaya çıkaran en mühim unsurlardan birisi, içinde Kur'an-ı Kerim'in nazil olmuş olmasıdır. 'Şüphesiz biz onu Kadir Gecesi'nde indirdik' buyuruyor Rabbimiz. Ramazan ayı içerisinde Kadir Gecesinin öyle bir önemi var ki hem içinde Kur-an'ın nazil olmuş olması, hem de bin aydan hayırlı bir özelliğe sahip olması müminler için büyük bir vesiledir.” dedi.

Hazreti Peygamberin, “Size iki şeyi emanet ediyorum, iki şey bırakıyorum bunlara sarıldığınız sürece yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlardan birisi Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim diğeri de Resulünün sünnetidir” buyurduğunu hatırlatan Erbaş, “Bizim için en önemli şey, hayatımızda Allah Resulü Efendimizin emanetine sahip çıkmaktır. Bugün bu emanet bizim üzerimizde. Kur'an'ın ilkelerinin yaşanması ve tebliğ edilmesi bu ilkelere bütün insanlığı davet etme işi bizim üzerimizde.” diye konuştu.

“Kur’an-ı Kerim’in hikmet yüklü mesajlarını tüm dünyaya anlatmak, Müslümanlar için en önemli sorumluluktur”

Kadir Gecesi'nin önemine değinen Başkan Erbaş, “Bu sebeple, insana yaratılış gayesini bildiren; adalet, merhamet ve güzel ahlak ekseninde onurlu ve iffetli bir hayatın yolunu gösteren Kur’an-ı Kerim’i okumak, anlamak, yaşamak ve onun hikmet yüklü mesajlarını tüm dünyaya anlatmak, Müslümanlar için en önemli sorumluluk ve en ulvi hedeftir. Hayatımızın muhasebesini yapmak ve Kur’an’la ilişkimizi gözden geçirmek için son derece değerli bir fırsattır. Üzerinde tefekkür edilecek en önemli değer ise hiç şüphesiz bu gece nazil olmaya başlayan Kur’an-ı Kerim’in ortaya koyduğu hakikatlerdir. Bu minvalde yapacağımız tefekkür, bizlere, kulluk bilinciyle bütün hayatımızı Kur’an’ın ahlak ve hukuk ilkelerine uygun bir şekilde yeniden tanzim etmenin imkânını sunacaktır, inşallah.” şeklinde konuştu.

“Sorumluluklarımızın başında, İslam’ın prensiplerini dünyamıza hâkim kılmak gelmektedir”

Eşref-i mahlûkat olarak yaratılan insanın her şeyden önce Rabbine karşı sorumlu olduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:

“Şu bir gerçek ki, Rabbine karşı sorumluluğunun idrakinde olan insan, kendisine, ailesine, çevresine ve bütün kâinata karşı sorumluluğunun da farkında olacaktır. Bu meyanda Rabbimizin bize yüklediği sorumlulukların başında, İslam’ın hayat veren evrensel prensiplerini kendi dünyamıza hâkim kılmak; söz ve davranışlarımıza İslam’ın ilkeleri doğrultusunda istikamet vermek gelmektedir. Bu aynı zamanda şükrân-ı nimettir. Allah’ın sayısız nimetlerine karşı bir teşekkürdür. Şüphesiz, bahşedilen bütün bu nimetlere karşı şükrümüzü en güzel şekilde eda etmemiz, nimetlerin devamına ve daha da artmasına vesile olacaktır. Kur’an’ın barış ve esenlik mesajlarına değer verdiğimiz nispette Allah’ın meleklerinin, yeryüzüne esenlik getirmek üzere indiklerinin idrakine varabiliriz.”(İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.