Alimler: Kurban ve hac bir iyilik sevap yoludur!

Alimler: Kurban ve hac bir iyilik sevap yoludur!
Kurban ve hac ibadetleri hakkında bilgilendirmelerde bulunan alimler, Allah'ın, Müslümanlardan yapmalarını istediği bu ibadetlerin yerine getirilmesi gerektiğini belirttiler.

Kurban ve hac ibadetiyle ilgili âlimler, gücü yeten bütün Müslümanların bu ibadetleri yerine getirmesi gerektiğini belirtiyor.

Kurban ve hac ibadetleri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Molla Abdürrahim Baskın, Allah'ın, Müslümanlardan yapmalarını istediği bu ibadetlerin yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.

Âlimlerin, halkı kurban ibadeti noktasında bilinçlendirmesinin önemine değinen Baskın, herkesin bu hususta duyarlı olması gerektiğini belirtti.

Baskın, "Kurban, Hz. İbrahim'den bu yana devam eden, Cenabı Allah'ın Müslümanlara Resulullahın diliyle tavsiye ettiği bir iyilik ve sevap yoludur. Güneydoğuda halk genellikle Şafii mezhebine müntesip olduğu için maalesef çok az sayıda kurban kesiliyor. Hanefi mezhebinde vacip olduğu için batı bölgesi bu konuda biraz daha duyarlıdır ama Şafii mezhebinde sünnet olduğu için Müslümanlar bunu göz ardı ediyor. İmkânı olan da kurban kesmeyebiliyor. Hocalarımızın bu konuda halkı bilinçlendirmesi gerekir. Halkımız kurban ibadetinin önem ve ehemmiyetini bilmediği için bu ibadeti ihmal edebiliyor." dedi.

"Dağıttığımız etlerle kardeşlerimizi sevindirmek büyük sevaptır"

Kurbanın sosyal iyilik ve sosyal bir münasebet olduğunu dile getiren Baskın, sözlerine şöyle devam etti: "Muhacirlere, fakir fukaraya kurban etini ulaştırarak onlarla samimi bir diyalog kurabiliriz. Böylece Müslümanlar arasındaki yardımlaşma, dayanışma ruhu gelişmiş olur. Bu vesileyle bir nebze de olsa kin, düşmanlık ve adavetin önüne geçmiş olacağız. İyilik kervanı olup muhacirlere, fakir fukaraya yardımı ulaştırabiliriz. Kimimiz her gün et yerken, bayramdan bayrama et yiyebilen fakir kardeşlerimiz var. Kurban Bayramı'nda dağıttığımız etlerle bu kardeşlerimizi sevindirmek büyük bir sevaptır."

"Maddi durumu iyi olan her Müslümanın kurban kesmesi gerekir"

Gücü yeten bütün Müslümanların kurban ibadetini yerine getirmelerinin önemli olduğunu vurgulayan Baskın, "Cenabı Allah, Peygambere hitaben 'Rabbin için kurban kes.' demektedir. Gücü yeten bütün Müslümanların Allah'ın bu emrini yerine getirmesi gerekmektedir. Müslümanlar nasıl namaz, hac, zekât, oruç ve benzeri ibadetlerle Allah'a yaklaşıyorlarsa kurban ibadetiyle de Allah'a yaklaşmış oluyorlar. Zaten kurbanın anlamı 'yaklaşmak' demektir. Biz Müslümanlara iyilik ederek, fakir fukaraya yardım ederek Cenabı Allah'a yakınlaşmış oluyoruz. Bir Müslüman kurban keserken aslında 'Ya Rabbi! Ben kurbanımı keserek bütün vücudumla, ruhumla kendimi senin yoluna feda etmeye hazırım.' demektedir. Maddi durumu iyi olan, geçimini idare edebilen, çoluk çocuğunun nafakasını sağlayabilen her Müslümanın kurban kesmesi gerekir. Fakir bir Müslümanın kurban kesme zorunluluğu yoktur ama maddi durumu iyi olan, memur ya da esnaf olan bir Müslümanın mutlaka kesmesi gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"Kesilecek kurbanın azaları sağlam olmalıdır"

"Kesilen kurbanın eti fakir fukaraya, ilim tahsil eden medrese talebelerine verilmelidir." diyen Baskın, "Kesilecek bir kurbanın azaları sağlam olmalıdır. Kör, topal, zayıf olmamalı. Şafii mezhebine göre, kulağı noksan, kör, topal veya zayıf olan bir hayvandan kurban olmaz. Hayvanın sağlam bir vücuda sahip olması gerekir." şeklinde konuştu.

"Müslümanlar fırsat bulduğu an hacca gitmelidir"

İslam'ın 5 şartından biri olan hac ibadetiyle ilgili Baskın, şunları söyledi: "İslam'ın şartlarından bir tanesi de hac ibadetidir. Maddi imkânları olan, hacca gidip gelene kadar ailesinin nafakası olan, borcu olmayan her Müslümana hac yapması farzdır. 'Çocuğum evlenme yaşına gelmiş, çocuğumu evlendirince giderim.' veyahut 'Daha gencim, biraz yaşlanayım hacca öyle gideyim.' gibi bahaneler şeytanın vesveseleridir. Müslümanlar bu bahanelere sarılmamalı, fırsat bulduğu an hacca gitmelidir. Genç yaşta hacca gitmek daha hayırlıdır. Hac yapan yaşlı insanları gördüğüm vakit kendi kendime 'Bu insanlar gençken niye gitmediler? Acaba gerçekten imkânları mı yoktu?' diyorum. Mutlaka çoğunun imkânları vardı ama 'Yaşlanayım, öyle hacca gideyim, daha gencim.' gibi düşünceler şeytanın tuzağıdır."

Kâbe'nin, İslam âleminin toplanma yeri olduğunu dile getiren Baskın, "Kâbe, dünyanın ortasındadır. Müslümanlar orada toplanıyor, birbirleriyle tanışıp sohbet ediyorlar. Hac sadece bir ibadet değildir, aynı zamanda Müslümanların orada birbirlerini tanıyıp dertleştikleri, sıkıntılarını dile getirdikleri bir yerdir." dedi.

Son olarak bazı tavsiyelerde bulunan Baskın, "Iraklı, Suriyeli muhacir kardeşlerimizin ellerinden tutup kurbanlarımızı özellikle onlara ulaştırmalıyız. Ceviz kabuğunu bile doldurmayacak hadiseleri büyüterek onlara yardımcı olmazsak vebal altına gireriz. İslam dininde bunun yeri yoktur. Birinin yaptığı hatayı hepsine mal edemeyiz. Müslümanlar kardeştir, Amerikalı, Rusyalı bile olsa Müslüman olduktan sonra bizim kardeşimizdir. Biz uyanık olalım. Kâfirlerin, Hristiyanların, Yahudilerin oyununa gelmeyelim. Eskiden kâfirin ve Müslümanın safı belliydi. Şimdi Müslüman görünüp İslam'a darbe vuruyor, Müslümanları içeriden yıkmaya çalışıyorlar. Onun için Müslümanlar çok uyanık olmalı. Dinimizi İslam âlimlerinden soracağız, İslam fıkhından öğreneceğiz. İslami kitaplar okumalı, her televizyona çıkan, din adına konuşan insanları dinlememeliyiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.