Âlimlerden Kudüs çağrısı
Emperyalist ABD Başkanı Trump’ın Kudüs ile ilgili kararına sert tepki gösteren âlimler Müslümanlara çağrıda bulunarak, birlik içerisinde Kudüs’ü sahiplenmeye çağırdı.
Kararla ilgili İLKHA'ya konuşan İttihad'ul Ulema Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, Mustazaflar Cemiyeti İlim Araştırma Komisyonu Başkanı Molla Abdurrahman İçlek ve Suriye ulemasından Molla Said Mahmud, Müslümanların birlik ve vahdet içerisinde Kudüs’ü sahiplenmeye çağırdı.
Her şeyden önce Müslümanların en güzel şekilde Allah’ı tanıması, Allah’ın indirdiği Kur’an-ı tanıması gerektiğini söyleyen İttihad'ul Ulema Genel Başkanı Molla Kılıçarslan, Kur’an'ın hakkıyla tanınması halinde Müslümanların bir ve beraber olacağını belirtti.
Kılıçarslan, "Allah-u Teâlâ, Yahudi ve Hıristiyanları Müslümanlara düşman olarak ilan etmiş. Yine Allah-u Teâlâ, Kur’an'da Müslümanlara en çok düşmanlık edecek olanların Yahudiler olacağını buyuruyor. Allah, Kur’anda; Yahudi ve Hıristiyanların, Müslümanları dinlerinden etmeyene kadar onların peşlerini bırakmayacaklarını belirtiyor." dedi.
Kudüs’ümüz işgal altındayken, zannetmeyelim ki; Mekke ve Medine’miz özgürdür
Bugün Yahudi ve Hıristiyanların bütün çalışmalarını Müslümanlar üzerinde yoğunlaştırdıklarını vurgulayan Kılıçarslan, şunları söyledi:
"Bizi Kur’andan, dinden uzaklaştırıp, ahlakımızı yozlaştırdılar. Müslümanlar arasına ihtilaflar koydular. Müslüman Müslüman’ı öldürüyor ama Yahudi ve Hıristiyanlar aralarında bu kadar fark olmasına rağmen bugün kardeş gibidirler. Bugün Kudüs’ümüz işgal altındayken, zannetmeyelim ki; Mekke ve Medine’miz özgürdür. Nasıl ki Hz. Ömer ve Selahattin’i Eyyubi Kudüs’ü Hıristiyanların elinden aldıysa, bugün biz eğer Kur’an'ı takip edip Allah ve Resulüne itaat edersek, Allah-u Teâlâ, bizleri düşmanlarımızın üzerinde galip gelmekle müjdelediği gibi bizlere de fetihleri nasip edecektir."
"Yahudi ve Hıristiyanlar, Müslümanları maneviyattan uzaklaştırdıklarından emin olduktan sonra Kudüs’ü başkent ilan ettiler"
Kudüs gibi Mekke ve Medine’nin de esaret altında olduğunu belirten Kılıçarslan, "Müslümanlar için Mekke ne kadar önemliyse Kudüs’te o kadar önemlidir. Bugün maalesef Yahudi ve Hıristiyanlar Mekke’yi işgal edip Müslümanları maneviyattan uzaklaştırdıklarından emin olduktan sonra daha yeni Kudüs’ü başkent ilan ettiler. Peygamberimiz, Eğer ki Müslümanlar kendi mukaddesatlarına sahip çıkmayıp iyiliği emredip, kötülüğe engel olmasa, nasıl ki Allah’u Teâlâ Yahudilere lanet etmişse Müslümanlara da lanet edecektir, diye buyuruyor. Eğer ki bizler Allah-u Teâlâ’nın lanetinden kendimizi kurtarmak istiyorsak Allah-u Teâlâ’nın kitabına ve Peygamberimizin sünnetine uymamız gerekir. Sahabeler az olmalarına rağmen Kur’an'a tabi olduklarından dolayı dünyaya hakim oldular. Bizler de bu yolda mücadele edersek, Allah-u Teâlâ yardım edip, zaferi nasip edecektir ve o gün gelecektir." diye konuştu.
Konuşmasının devamında Kılıçarslan, "Peygamberimiz (sav), ‘Kıyamete bir gün kalsa bile Müslümanlar Yahudileri Kudüs’te imha etmeyene kadar kıyamet koymayacaktır’ diyor. ‘Onlar yani Yahudiler taşlar ve ağaçların arkasına saklanacaklar da, o taş ve ağaçlar Müslümanlara seslenerek, ey Müslüman burada bir Yahudi saklanmaktadır, gel onu öldür’ diyecek. Ama Müslüman âlimlere göre, o taşlar ağaçların bize yardımcı olması için bizim Allah’a gerçek kul olmamız gerekir. Demek ki taş ve ağaçlar da Yahudilere düşmanlık ediyor. Çünkü onlar melundurlar." ifadelerini kullandı.
"Selahaddin-i Eyyubi Müslümanların birlik ve beraberliklerini sağladı, daha sonra Kudüs’ü fethetti"
Emperyalist ABD Başkanı Trump’ın Kudüs ile ilgili kararına tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti İlim Araştırma Komisyonu Başkanı Molla Abdurrahman İçlek, Müslümanları Kudüs için vahdet içerisinde yekvücut olmaya çağırdı.
Kudüs’ün Müslümanların mukaddesatı olduğunu vurgulayan İçlek, "Kudüs’ün işgalci çetenin başkenti yapılmak istenmesi ve ABD başkanının açıklaması resmen Allah’a, Peygambere, İslam'a ve Müslümanlara açılmış bir savaştır. Bunun için de bütün Müslümanlar uyanıp yekvücut olmalıdırlar. Kendi aralarında vahdeti sağlamalıdırlar. Çünkü Selahaddin-i Eyyubi Kudüs’ü fethettiği zaman ilk önce Müslümanların birlik ve beraberliğini sağladı, aralarına vahdeti koydu; tefrikayı, ayrılığı çıkardı. Daha sonra Kudüs’ü fethetmeye gitti. Selahaddin-i Eyyubi Müslümanlara, ‘Günahı terk edin’ diyordu. Selahaddin-i Eyyubi, akşamları askerlerini kontrol ettiğinde, çadırlarından Kur’an ve zikir sesi geldiğini işitince askere, ‘Size müjde olsun, Kudüs’ün fethi yakındır.’ demiştir." dedi.
Müslümanlar ancak birlik olurlarsa Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşacağını aktaran İçlek, "Eğer ki Müslümanlar da günahları terk edip, birlik, yekvücut olurlarsa ve vahdeti sağlarlarsa inşallah Amerika ve israilin kararı geri çekilecektir. İnşallah bu karar da Müslümanların vahdetine, birlik ve beraberliklerine nasip olur. Birbirlerine kardeşlik elini uzatmalarına vesile olur. Ancak Müslümanlar birbirlerine kardeşlik ederler. Temennimiz, Müslümanların birlik içinde olup Kudüs’ü Yahudilere bırakmamalarıdır." açıklamasında bulundu.
"Müslümanlar birlik olurlarsa düşmanlar da bir şeytani plan yapmadan önce onları hesaba katar"
Suriye ulemasından Molla Said Mahmud da Müslümanlara zalimlere karşı izzeti tekrar kazanmaları için birlik ve vahdet çağırısında bulundu.
Mahmud, "Müslümanlara çağrım, Allah’ın istediği gibi bir araya gelip yekvücut olmalarıdır. Müslümanlar birlik olurlarsa düşmanlar da bir şeytani plan yapmadan önce sizi hesaba koyarlar. Düşmanlar bu sefer istedikleri gibi davranamazlar ve Müslümanlar üzerinde hesap yapamazlar. Ama maalesef bugün ümmet birlik içinde olmadığı için ölü, ruhsuz bir beden gibidir. Beden ruhsuz olunca ona ne kadar zarar da verseniz farkında olmaz. Ruhsuz bir ümmet olup bitenlerin farkında olmaz. Müslümanların kalpleri bir atmadığı müddetçe hem Allah nezdinde hem de düşmanlarının nezdinde hiçbir kıymetleri yoktur. Müslümanlar İslam’ı hakkıyla yaşamazlarsa, birlik olmazlarsa düşmanlarına hiçbir tesiri de olmaz ve düşmanları ne de yapsa gaflet uykusundan uyanmaz. Tekrar hakkıyla dinimize dönerek gafletten uyanmalıyız. Ümmet birlik olursa düşmanlarına karşı da heybeti olur ve böylelikle düşmanlarımız da bize zorbalık edemeyecektir. Allah’tan, Kudüs’ümüzü, tüm mukaddesatımızı düşmanlardan temizlemesini ve ümmetin vahdetini sağlamasını diliyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.