Ankara Marka Festivali Başladı
Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) bu yıl ikincisini düzenlediği Ankara Marka Festivali (AMF) Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin de katıldığı görkemle bir törenle başladı.
Törenin başında, 15 Temmuz darbe girişiminin anlatıldığı video gösterimiyle “Türkiye’nin en büyük markası Türk halkı” mesajı verildi. Video gösteriminin ardından şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, festivalin açılış töreninde yaptığı konuşmada, İstanbul saldırısı ve 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşenlere rahmet dileyerek, “Bu saldırılar Türk milletini ve devletimizi hiçbir zaman yıldıramayacaktır” dedi. Türkiye’nin 15 Temmuz’da yeni bir markaya kavuştuğunu söyleyen Tüfenkci, sivil vatandaşların tek bir kurşun atmadan göğüslerini tanklara ve tüfeklere siper ederek “demokrasi markası” oluşturduğuna dikkati çekti. ATO’nun düzenlediği Ankara Marka Festivali’nin ticaretin canlanması ve umutların yeşermesi bakımından tam zamanında yapılmış bir festival olduğunu vurgulayan Bakan Tüfenkci, başta ATO Başkanı Gürsel Baran olmak üzere festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Türkiye’nin Ar-Ge ve üretim üssü haline gelmesini, kamu-sanayi işbirliğini artırarak katma değeri yükseltmeyi amaçladıklarını söyleyen Tüfenkci, “Markalarımızın büyümesi, Türkiye’nin büyümesi demektir. Markalaşma, kaliteyi pazarlama stratejisidir. Ne kadar çok marka üretirsek ekonomimiz o kadar güç kazanır” diye konuştu. Tüfenkci, Ar-Ge reform paketini hazırlayarak hayata geçirdiklerini, Ar-Ge harcamalarını yüzde 100 oranında artırdıklarını ve KOSGEB’e 1,1 milyar TL kaynak aktardıklarını sözlerine ekledi.
-BARAN’DAN MARKALAŞAN ELMA ÖRNEĞİ-
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, açılış konuşmasında, marka olmanın ve markalaşmanın her yönüyle ortaya konacağı festivalin bu yılki ana temasının “Bilim Ağacının Gölgesinde: Geleceğe Dönüş” olduğunu söyledi. Dünyanın son asırda geçirdiği değişim ve dönüşümün temelini, bilim ve teknolojideki gelişmelerin oluşturduğunu anlatan Baran, tekerleğin icadından bu yana aralıksız bir biçimde ilerleyen teknolojinin markalaşmayı da beraberinde getirdiğini kaydetti. İletişim teknolojilerindeki gelişimle birlikte sınırların da ortadan kalkmaya başladığını, dünyanın bir ucunda üretilen ve marka olan bir ürünün, dünyanın diğer ucunda tüketilebilir hale geldiğini belirten Baran şöyle konuştu:
“Bunun en güzel örneği, üzerinde elma olan telefonlardır. Sadece elma üretirseniz, kilogramının satışından 2,5 lira kazanabilirsiniz. O elmayı telefonun üzerine kondurup marka yaptığınızda kilosu 23.500 liraya yükseliyor. Tabii bu bedelin ardında, araştırma geliştirme, inovasyon, iyi fikir ve markalaşma bulunuyor.”
Markalaşmanın önemine işaret eden Baran, Türkiye’nin en değerli markaları listesinde yer alan 100 firmanın marka değerlerinin toplamı yaklaşık 30 milyar dolar ederken Apple’ın marka değerinin 178 milyar dolar olduğunu, dünyada gayrisafi yurtiçi hasılası 178 milyar doların altında 140’ı aşkın ülke bulunduğunu vurguladı. Marka üretmenin küresel pazarda söz sahibi olmak, ticaret hacmini artırmak, gelişmek, daha fazla milli gelir üretmek ve kalkınmak anlamına geldiğini kaydeden Baran, “Bizim ülke olarak akıllı ekonomilerle rekabet edebilir bir ekonomik yapı inşa etme zorunluluğumuz vardır. Bunun da yolu bilinçlenmekten ve eğitimden geçmektedir. Ankara Ticaret Odası olarak bir marka festivali düzenlemekteki temel amacımız bu bilincin oluşması için katkı sağlamaktır” diye konuştu.
-BARAN: “EN BÜYÜK MARKAMIZ BAYRAĞIMIZDIR”-
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine ve terör saldırılarına da değinen Baran, şunları söyledi:
“Şehit kanlarıyla sulanarak vatan haline gelen bu topraklar, yine şehitleri ile ülkesini seven, canını hiçe sayarak tankların önüne yatan vatandaşları sayesinde vatan olmayı sürdürmektedir. İşte bu nedenle bizim en büyük markamız, alametifarikamız bayrağımızdır, o bayrağı yere düşürmemek için canını hiçe sayan insanımızdır. Ülke sevgisiyle 215 kiloluk top mermisini kucaklayan Seyit Onbaşı’dır, ülkesi için kurşunlara hedef olan Ömer Halis Demir’dir, Erol Olçok’tur, Yasin Yılmaz’dır. Adı ne olursa olsun şehadet şerbeti içip Peygamber Efendimize komşu olan kahramanlardır. Ekonomik alanda elde ettiğimiz başarıları sekteye uğratmak, köprüler, tüneller, havalimanları gibi dev projelerini dünyanın gıpta ile izlediği Türkiye’yi bu kutlu yürüyüşünden saptırmak, duraklatmak isteyenler geçmişte başarılı olamadı, yarın da olamayacaktır.”
-GÜRGÜR: “MARKALAŞMA ÇOK KAZANMANIN ANAHTARI”-
ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür de konuşmasında markalaşmanın ticaret alanında başarılı olmanın ve çok kazanmanın anahtarı haline geldiğini söyledi. Yoğun bir rekabetin yaşandığı dünyada daha fazla pazar payı elde etmek için markalaşmak gerektiğini belirten Gürgür, markalaşmanın kriterlerini “ürünün kalitesi ve niteliği, ambalajlanması, fiyatlandırılması, tanıtılması ve hedef kitlenin doğru tanımlanması” olarak sıraladı. Türkiye’nin dünya ticaretindeki payının çok küçük olduğuna işaret edenGürgür, bu pay artırılmadıkça az gelişmiş ülke kategorisinden bir kademe yukarıya atlamanın mümkün olmadığına vurgu yaptı. Gürgür, nitelikli insan gücü ihtiyacı ve eğitim reformunun önemine de işaret etti.
-HACIOSMANOĞLU: “HEDEFİMİZ DÜNYA MARKALARI ÇIKARMAK”-
ATO Reklam, Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Zafer Hacıosmanoğlu ise konuşmasında, “Vizyonumuzda dünya markaları çıkarmak ve dünya markalar liginde üst sıralarda olmak var. Hedefimiz, geleceğe dönüş” dedi.
Üç gün sürecek festivalde 10 salonda, 114 oturumda, 132 konuşmacının sahneye çıkacağını söyleyenHacıosmanoğlu, bütün salonlarda marka, pazarlama, dijital dünya, inovasyon, teknoloji, reklam ve medya konularının konuşulacağını anlattı. Hacıosmanoğlu, 3 bin 500 kişilik ana salonda 40 oturumda, 55 konuşmacının söz alacağını bildirdi. Festival programı hakkında bilgi veren Hacıosmanoğlu, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da festivalin ana sponsorluğunu üstlenen Çalık Holding’e, diğer sponsorlar Hürriyet, Karnaval Radyoları, Onedio, Haberler.com, ÇOK TV, Mobilboard, Kentvizyon, Kayra ve Sherwood’a teşekkür etti.
-İLK KONUŞMACI HANDE FIRAT O GECEYİ ANLATTI-
Festivalin ilk konuşmacısı, darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Face Time üzerinden canlı yayın bağlantısı gerçekleştiren Doğan TV Ankara Temsilcisi Hande Fırat oldu. “Kriz yönetiminde Medyanın Gücü” başlıklı konuşmasında, o gece yaşadıklarını dakika dakika anlatan Fırat, “Medyanın teknolojiyi kullanarak kriz anlarında aldığı tüm kararların ne kadar hayati olabileceğini gördük”dedi. Markalaşmada “ilk” olmanın önemine işaret eden Fırat, 15 Temmuz darbe gecesi ilk kez Face Time yayıncılığı yapıldığını söyledi.
Festivalin açılış törenine Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal, ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite Üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Ankara Marka Festivali’nin organizasyonunu bu yıl, geçen yıl olduğu gibi 200 kişilik ekibiyle TemaCC, içerik yönetimini ise Marketing Türkiye yürütüyor.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.