Ankara'da sabah namazı sonrası Filistin ve Lübnan için dualar edildi
Ankara Filistin Dayanışma Platformuna bağlı vakıf ve dernek üyeleri "Soykırımı Unutma, Unutturma Unutulan Soykırım Tekrarlanır!" sloganıyla sabah namazının ardından Hacı Bayram Camisi'nin önünde toplandılar.
Basın açıklaması öncesi Asma Köprü Uluslararası Öğrenci Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynel Abidin Özkan, 6 Ekim Pazar günü saat 13.30'da "Soykırıma İsyan, Filistin'e Destek Yürüyüşü" yapılacağını duyurarak duyarlı ve vicdanlı herkesi davet etti.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına Cihannüma Ankara Şubesinden Mustafa Haşim Polat, tarafından basın açıklaması okundu.
"İnsanlık vicdanını kanatan vahşi saldırıların sıradanlaşan haberleri karşısında, vicdanını uyanık tutmaya çalışarak sabahın erken vaktinde buraya gelen aziz insanlar!" seslenişiyle açıklamasına başlayan Polat, "Hayat devam ediyor diyerek ölümü ve zulümü sıradanlaştıran bir vicdan körelmesi her tarafı kuşatırken, iyi ki adalet ve merhameti diri tutmak için direnen insanlar var. Dünya kamuoyu, yaklaşık bir yıldır, Gazze’ye saldıran azgın siyonist çetenin soykırım mahiyetindeki suçlarına tanık oluyor. İnsanlık tarihinde daha önce, zulme bu kadar yakından, bu kadar yoğun ölçekte şahit olan nesiller bulunmuş mudur bilmiyoruz. Ancak hepimiz, on binlerce şehit çocuğun, gözü yaşlı anaların, eli böğründe kalmış ihtiyarların, kolu bacağı kopan masumların ve oradan oraya kaçışan milyonlarca mağdurun çığ gibi büyüyen ahıyla imtihan oluyoruz. Bu ağır imtihan, bu ağır yük, bu anı yaşayan herkesin kaçınılmaz olarak tabi olduğu bir imtihan." dedi.
"İnsanlık bu imtihanı kaybediyor"
Açıklamasının devamında Polat, şunları aktardı: "İnsanlık bu imtihanı kaybediyor. Liderler güvenilirliğini, devletler ciddiyetini; koca koca uluslararası örgütler itibarını, anlaşmalar ve sözler anlamını kaybediyor. İmtihanı kaybedenlerden olmamak için, hepimiz gayretimizi sonuna kadar kuşanmaya, imkanlarımızı bu yönde kullanmaya ve direnmeye mecburuz. Bu zulme alışmamak için, bu zulmü unutmamak için, bu zulmü durdurmak için, bu zulmün hesabını sormak için sabah akşam bilenmeli, öfkemizi ve sabrımızı kuşanarak direnmeliyiz. Bu zulme destek olanları, firma, kişi, kurum, ürün bazında bilmeli ve boykot etmeliyiz. Bu zulmü duyurmalıyız, takip etmeli ve çetelesini tutmalıyız. Bu zulmü durdurabilecek mercilere baskı uygulamalıyız. Bu zulme duyarsız kalanları uyarmalıyız."
"siyonist israil çetesinin azgın saldırganlığı, Gazze’yi ve Filistin ölçeğini aşan bir tehdit içeriyor"
Polat, "Bugün Gazze’de yaşananlar, bir toplumun diğerine saldırması, zulmetmesi veya haddi aşmasından ibaret değildir. Bu zulüm, en başta sapkın bir zihniyetin kurumsallaşarak yayılma ve devam etme çabasıdır ve bu boyutuyla tüm insanlığı tehdit etmektedir. Devlet kılığında sahneye çıkan bu sapkın siyonist örgütlenme, Allah’la pazarlık yapan, peygamberlerini katleden, menfaati kutsayan tarihi Yahudi zihniyetinin, zulüm ve sapkınlığı kurumsallaştırma başarısını temsil etmektedir. Başından beri hep vurguladık: siyonist israil çetesinin azgın saldırganlığı, Gazze’yi ve Filistin ölçeğini aşan bir tehdit içeriyor. Tüm bölgeyi ve dünya barışını tehdit eden bu haddini bilmez sapkın güruh, gittikçe büyüyen bir ateş halkasına dönüşüyor. Bugün Lübnan ve Suriye’ye sıçrayan, yarın belki Mısır ve Ürdün’e ardından bizim sınırlarımıza dayanma potansiyeli taşıyan bu ateş, geçen yüzyılda ilan edilen modern siyonist stratejilerin de ötesinde Yahudi tarihinden beslenen sapkın anlayışların kıvılcımıyla tutuşan bir ateştir. Tüm insanlığı kendilerine köle olmak üzere yaratılmış kabul eden bu sapkın güruh, tarih boyunca her zaman güvensizlik üreten karanlık gündemlerle meşgul olmuş, birçok defa nefret ve öfke üreten fitne girişimlerinde bulunmuştur." ifadelerine yer verdi.
"Lübnan’da da Filistin’deki gibi hiçbir insani, hukuki veya siyasi sınır tanımadan vahşet ve cinayet üreten bu azgın güruhu lanetliyoruz"
"Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de Maide Suresi'nin 64. Ayetinde 'Onlar ne zaman harp ateşini tutuşturmuşlarsa, Allah söndürmüştür.' buyururken; İsra Suresi'nde iki defa büyük bir yükseliş yaşayacakları ve birincisinde olduğu gibi ikincisinde de ilahi tokadı yiyeceklerini müjdelemektedir." hatırlatmasını yapan Polat, "Şimdi Lübnan’daki kardeşlerimizi katletmeye soyunan bu arsız güruh, Müslümanların gevşekliği ve dünyaya düşkünlüğü sayesinde büyük mesafe katletmiş olsa da hızla kaçınılmaz sona yaklaşmaktadır. Lübnan’da da Filistin’deki gibi hiçbir insani, hukuki veya siyasi sınır tanımadan vahşet ve cinayet üreten bu azgın güruhu lanetliyoruz. Şehid olan Lübnanlı kardeşlerimize rahmet diliyoruz. Müslümanlar olarak bize düşen, bir yandan teknik, askeri, iktisadi ve siyasi yönden güçlenmeye gayret etmek, diğer yandan da yaşadığımız an içinde bilincimizi ve direncimizi diri tutarak, zulme karşı her seviyede eylem ve aksiyon almaktır." şeklinde belitti.
"6 Ekim 2024 Pazar günü, Kurtuluş Parkı’ndan Anadolu Meydanı’na kadar yürüyüşe çağırıyoruz"
Son olarak Polat, "Yapacağımız her şey, en başta bizim bilincimizi diri tutması bakımından kıymetlidir. Yürüyüş, boykot, miting veya dua, en çok bizim ihtiyacımızdır. ANFİDAP olarak yaklaşık bir yıldır bu gayreti kuşanmaya cehd ediyoruz. Toplumun tüm kesimlerine dokunan ve soykırıma karşı insanlık ortak paydasında buluşarak netice almayı hedefleyen sivil toplum kuruluşları olarak herkesi vicdanî duruşunu sergilemeye davet ediyoruz. Şimdi, vahşette ve şeytanlıkta sınır tanımayan terörist israilin soykırım savaşı bir yılını doldururken, herkesi bir kez daha güçlü bir ses vermeye davet ediyoruz. 6 Ekim 2024 Pazar günü, Kurtuluş Parkı’ndan Anadolu Meydanı’na kadar yürüyerek, duruşumuzu gösterecek, sesimizi yükseltecek, soykırıma karşı isyanımızı ifade edeceğiz. Tüm vatandaşlarımızı ve kurumlarımızı, bu yürüyüşü sahiplenmeye ve tarafını belli etmeye çağırıyoruz. Önümüzdeki pazar, öğle namazı vaktinde Kurtuluş Parkı’nda buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz." diye konuştu.
Program, Aytaç Aydın Hoca'nın yaptığı duanın ardından son erdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.