Artan cinayet ve şiddet sorunların çözümüne yönelik gençlerden çağrı

Artan cinayet ve şiddet sorunların çözümüne yönelik gençlerden çağrı
Türkiye'de art arda yaşanan elim hadiseler toplumun her kesimini derinden üzmüş bunun üzerine tarafından basın açıklaması yapılarak sorunların çözümüne yönelik çağrı yaptı.

İstanbul Fatih'te 4 Ekim'de 2 genç kızın katledilmesi olayı ve son zamanlarda Türkiye'de art arda yaşanan elim hadiseler toplumun her kesimini derinden üzdüğünden Ankara'da Genç İHH, şiddetin son bulması, sokakların güvenli hale gelmesi, cezasızlık algısının ortadan kalkması için basın açıklaması düzenledi.

Ankara Altındağ ilçesinde bulunan Hacı Bayram Cami avlusunda bir araya gelen İHH'lı gençler, yaşanan elim hadiselere tepki gösterdi.

Basın açıklaması Genç İHH Ankara Başkanı Rukiye Demir, tarafından okundu.

"Şiddetsiz toplum güvenli sokaklar" diyen Demir, İstanbul'un tarihi ilçesi Fatih ilçesinde geçtiğimiz hafta herkesi sarsan elim olayla ilgili bir araya geldiklerini söyledi.

Demir, "Acı kayıplarıyla tüm ülkeyi hüzne boğan kız kardeşlerimiz; İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in ardında bize dair gerçekler apaçık ortaya çıktı. Onlar içinde yaşadığımız toplumun, mükerrer şiddet, nefret, kadına ve çocuğa yönelik istismar eylemlerinin ulaştığı, kötülüğün masum kurbanları oldular. Bu eylemlerin ilk mağduru değiller; korkarız, dur demedikçe son da olmayacaklar. Kötülüğün, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve kadınlarımız ile beraber toplum vicdanını da zamanla yitireceğimiz açıktır. Çocuklarını, kadınlarını koruyamayan toplumun, güvenli bir geleceği olmayacaktır. Güvenli gelecek için dil, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz." dedi.

"Ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir"

Türkiye'de işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmekte olduğunu dile getiren Demir, "Bugün, uzun zamandır uyardığımız olağan görülen ve aşina olunan haksız eylemlerin, istismarın, şiddetin, uyuşturucu kullanımının acı meyvelerini toplamaktayız. Adalet Bakanlığı'nın 2024 verilerine göre, ceza infaz kurumlarındaki, hükümlülerin yüzde 33,7’si uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza almış durumda. Başka bir deyişle, ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir tarafta bağımlılıkla mücadele konulu kamu spotu, diğer tarafta uyuşturucu kullanımının suç olmadığı, savunusunun tezatlığı ile karşılaşıyoruz. Bir tarafta kadın cinayetleri, çocuk katliamları, hayvanlara işkence kınanırken, diğer tarafta bu duyguları besleyen akımların ve inançların toplum nezdinde muteber addedilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz." diye konuştu.

"Sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm unsurları için güvenli hale getirilmesini savunuyoruz"

Demir, açıklamasının devamında şunları aktardı:

"Bizler her şeyden önce, toplum güvenliği noktasında tehlike arz eden, fikir, inanç, sanat ve her ne isim altında olursa olsun, sınırlarının çizilmesi gerektiğini düşünüyor ve meşru görülmemesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Çocukların istismarı ile sonuçlanan bilinçsiz ve kontrolsüz internet kullanımı, dijital zorbalık, siber suçlar, çocuk pornografisi ve çocukların maruz kaldığı daha birçok konuyu konuştuğumuz bir zeminde, toplumsal farkındalığın önemine vurgu yapıyoruz. Suçluların cezalandırılmasının ve ıslahının önüne geçen infaz yasasında değişiklik yapılmasına, sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm unsurları için güvenli hale getirilmesini savunuyoruz. Türk Ceza Kanunu’nun 1. Maddesi 'kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir' şeklinde düzenlenmiştir. Yargının tüm unsurlarını toplumun huzur ve güven ortamını tesis etmek ve toplumsal barışın korunması amacıyla lokomotif olmaya çağırıyoruz. Ne yazık ki cezasızlık algısının toplumun her kesimine yerleşmeye başlamış olduğunu endişe ile görüyoruz. Cezasız kalan bir suçtan daha teşvik edici bir kötülük olmadığını düşünüyor ve bu konuda kati yaptırımların üzerinde durulması gerektiğini yineliyoruz." 

"Mahallemize, sokağımıza, okullarımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız"

Son olarak Demir, "Sivil toplum kuruluşları, hükümetler, cemaatler, kurum ve kuruluşlar toplumsal değişime öncülük etmeli ve toplumun huzur ve güven ortamının sağlanması için harekete geçmelidir. Bu çirkinliğe ve yeryüzünün tüm kirliliklerine karşı, akışı değiştirecek güçlü bir ses oluşturmak için tüm vicdanlı yürekler bir araya gelmelidir. Sorumluluk taşıyan herkes, bu acıyı derinden hissedip gereken adımları atmalıdır. Şefkate ve merhamete sığınmalı, bu acıları paylaşarak bir daha yaşanmaması için somut tedbirler almalıyız. Vicdanın, merhametin ve şefkatin rehberliğinde, cinayet, vahşet ve istismar gibi insani değerleri yok sayan her türlü eyleme ve zihniyete karşı tek bir bilinçle mücadele etmeliyiz. Önce kendimizi, sonra en yakınımızdakileri bilinçlendirerek mahallemize, sokağımıza, okullarımıza ve toplumumuza sahip çıkmalıyız." şeklinde konuştu.

ankara-genc-ihh-basin-aciklamasi.jpg

ankara-genc-ihh-basin-aciklamasi-001.jpg

ankara-genc-ihh-basin-aciklamasi-002.jpg

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.