ATO: “Konjonktürden Yararlanmaya Çalışanlar ATO'ya Zarar Veriyor”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, tüm kamu kurum ve kuruluşlarından FETÖ’cülerin ayıklanmaya çalışıldığı bu dönemde konjonktürden yararlanmaya çalışan bazı kişilerin Ankara Ticaret Odası hakkında asılsız iddialar ortaya atarak kurumsal kimliğine zarar vermeye çalıştığını söyledi.
Bezci, yazılı bir açıklama yaparak, son dönemde çeşitli yayın kuruluşları ve sosyal medya hesapları aracılığıyla ATO hakkında asılsız iddialar ortaya atanların hem konjonktörden yararlanmaya çalıştığını hem de kamuda titizlikle terör örgütü üyesi ayıklamaya çalışan sağduyulu kamu personelini yanlış yönlendirmeye çalıştığını kaydetti.
“BAĞIŞ KESİLDİ TELLİOĞLU ATO ALEYHİNDE KONUŞMAYA BAŞLADI”
Ankara Ticaret Odası yönetiminin, yargı denetiminde iki aşamalı seçimle göreve geldiğine dikkat çeken Bezci, “Ankara Ticaret Odası’nın 256 komite üyesi ve 188 meclis üyesi Ankara’da faaliyet gösteren 150 bin üyemizin oylarıyla görev gelmişlerdir. Ankara’nın ticari işletmelerin ekonomik, siyasi ve sosyal profili seçtikleri temsilcilerin de profilidir” dedi.Yayın kuruluşları ve sosyal medya aracılığıyla ATO hakkında çeşitli iddialarda bulunulduğunu kaydeden Bezci, “Bir televizyon kanalı aracılığıyla ATO’ya ilişkin asılsız iddialar ortaya atan İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu’nun ortaya attığı iddialar daha önce de başka çıkar çevreleri tarafından dile getirilmiştir. Oda’nın mali yapısıyla ilgili iddialar daha önce müfettiş incelemeleriyle ele alınmış, asılsız olduğu ortaya konmuştur. Ben Salih Bezci olarak bu şahsın derneğine yıllar önce uzun süre bugünün parasıyla her ay 5 bin TL bağış yaptım. Kendisi ayrıca ATO Başkanı olarak seçilmemden sonra benden “ATO’ya üye müteahhitlerin kendi derneklerine bağış yapmaya yönlendirilmesi” talebinde bulunmuştur. Gerek yaptığım bağışı kesmem, gerekse bu talebini kabul etmemem bu şahsın bugünkü tavrına neden olmaktadır” diye konuştu.
Bezci, Tellioğlu’nun ATO seçimlerine katıldığını son iki seçimde de yeterli oy alamadığı için komite veya meclis üyesi olarak seçilemediğine de dikkat çekerek, “Kendi üyelerinin teveccüh ederek seçmediği halde bu kişi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından atamayla TOBB İnşaat Sektör Meclisine getirilmiştir.” dedi.
Tahir Tellioğlu ve ATO hakkında asılsız iddialarda bulunan diğer kişi ve rumuz şeklindeki sosyal medya hesap kullanıcılarının aynı asılsız iddiaları gündeme getirdiğini de belirten Bezci, şunları söyledi:
“Ankara Ticaret Odası’nın parasını İş Bankası’na yatırmasını, konjonktürden yararlanmak amacıyla başka yöne çekmeye çalışıyorlar. Biz de bıkmadan usanmadan gerçeği anlatarak bu kişilerin ATO adını kirletmelerinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Defalarca tekrar ettiğimiz bu gerçeği bir kez daha kamuoyuna duyurmak istiyorum. Ankara Ticaret Odası, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’na tabi olarak görev yapan kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür. Tüm faaliyetleri ve hesapları müfettiş denetimine tabiidir. Oda mevduatının değerlendirilmesi, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca, vadeli hesaplarda değerlendirilmekte, vade bitiminde de ihale yapılarak en yüksek faiz puanını veren bankaya yatırılarak oda menfaati gözetilmektedir. Aksi takdirdeki davranış hali Oda zararına neden olacağından Yönetim Kurulu'nun hukuki/mali ve cezai sorumluluğunu doğurmaktadır. Bu yöntem sürekli de uygulanmaktadır. ATO’nun normal faaliyeti yine konjonktürden yararlanmak isteyenler tarafından asılsız ve saçma bir iddia ile gündeme getirilmiştir.”
Bezci, ATO’nun yaptığı bağışlar konusunda da şunları söyledi:
“Son günlerde gayri ahlaki şekilde gündeme getirilen bir başka iddia da ATO’nun yaptığı bağışlardır. Ankara Ticaret Odası’nın 188 kişilik meclisi oybirliği ile Ankara Emniyet Müdürlüğü ile kamu binalarının onarımı için 15 milyon TL ile 15 Temmuz demokrasi şehitlerinin ailelerine yardım yapmak amacıyla 2,5 milyon TL ödeme kararı almıştır. Bu karar doğrultusunda heyet olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Betül Sayan Kaya’yı ziyaret ederek 2 milyon TL’lik bağış çekimizi taktim ettik. Amacımız kaynağa sahip bir kuruluş olarak bu kaynağı böylesine önem arz eden, birlik beraberliğimizin taçlandığı bir dönemde kamunun yükünü bir nebze olarak hafifletmektir. Hele bu dönemde özellikle emniyet güçlerimizin kısa süre içinde sağlıklı bir çalışma ortamına kavuşması hepimizin güvenliği açısından önemlidir. Kaldı ki kamu hizmetlerinin devamlılığı asıl olup, kamu görevi yapan unsurların bir an önce hizmetlerini verebilir hale getirilmesi süratli hareket etmemizi gerektiren sebeptir. Tüm bunların ötesinde Ankara Ticaret Odası geçmiş dönemde de birçok kamu kurum ve kuruluşuna benzer mahiyette yardımlarda bulunarak devlete destek olmuştur. 174 sayılı Kanunda, oda ve borsaların kuruluş amaçları ve görevleri arasında bağış ve yardımlarda bulunmak da yer aldığını da burada hatırlatmak gerekir. Nitekim bu tür yardımlarla ilgili olarak ilgili bakanlıktan resmi izinler alınmaktadır. Odamız, inşallah bundan sonra da bu tür yardım ve bağışları sürdürecektir. Bu iddialar öylesine pespaye bir şekilde dillendirilmektedir ki, Ankara Ticaret Odası karalanmaya çalışılırken devlet kurumları da adeta (rüşvetle suçluyu koruduğuiddiasıyla) suçlanmaktadır.
Bu iddiayı ortaya atanlar da acaba yaşadığımız bu olağanüstü günlerde bizleri eleştirmek yerine kendileri de şehit ailelerine yardım yapmayı düşünmezler mi? Bizler 15 Temmuz gecesini bütün vatanseverlerle birlikte yaşadık. O gün canlarını hiç sayarak bu ülke için kendilerini tankların önüne atarak şehadet şerbetini içen halkımıza, onların ailelerine yardım yapmayacağız da ne zaman, kime yardım yapacağız. Bu para Ankara Ticaret Odası üyelerinin parasıdır ve eminim ki bütün üyelerimiz şehit ailelerine ve kamu kurumlarına yapılan bu yardımla gurur duymaktadır. Biz aldığımız bu tavırla topluma örnek olduğumuzu düşünüyoruz ve bizi eleştiren herkesi de bu davranışı yapmaya davet ediyoruz.
Sonuç olarak, Ankara Ticaret Odası’nın organları ve yönetim kurulu 2013 yılında gerçekleştirilen seçimle işbaşına gelmiştir. Oda faaliyetleri kapsamında gerek maddi gerekse sosyal açıdan herhangi bir yasadışı örgüt ya da oluşumu desteklemesi veya kaynak aktarması hiçbir surette söz konusu değildir. Bu durum bağlı olduğumuz bakanlık müfettişlerince sürekli denetlenmektedir. Bugüne kadar da iddiaları destekler nitelikte herhangi bir rapor mevcut değildir.
Mahlaslı bir twitter hesabında belirtilen “müfettişlerin Gülen cemaatine sempati duymanın dünya görüşü olduğunu raporladıkları”na dair iddialar tamamıyla gerçek dışıdır. Odamızda yapılan inceleme sonucu düzenlenen hiçbir raporda bu ve benzeri ifadeler bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu iddialar da yine mevcut konjonktürden yararlanma çabasının bir ürünüdür.
Ankara Ticaret Odası’nın ismini kullanarak nemalanmak isteyenlerin bu davranış ve ifadeleri odanın kurumsal kimliğine zarar vermektedir. Oda yönetiminde ve diğer organlarında yer alan kişiler hakkında eminim ki devlet kademelerinde gerekli bilgiler mevcuttur. Bu kişiler arasında Fettullahçı Terör Örgütü’nü destekleyen varsa onlar için gereğinin yapılmasını herkesten çok biz arzu ederiz. Zaten son yaptığım meclis toplantısında da FETÖ’cülerle aynı çatı altında olmak istemediğimi yüksek sesle ifade etmiş bulunmaktayım. Meclis üyelerinin yüzüne karşı gerçekleştirdiğim bu konuşma kayıtlarda da mevcuttur. Unutmamak gerekir ki Ankara Ticaret Odası hiçbir ticaret erbabı hakkında, yargılama ya da soruşturma yetkisine sahip değildir. Devletimiz bu zorlu süreçte tüm kurum ve kuruluşlarıyla konunun üzerine gidecek ve varsa Ankara Ticaret Odası’ndaki örgüt mensuplarını da açığa çıkaracaktır”
ATO Başkanı Bezci, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben Ankara Ticaret Odası Başkanı Salih Bezci olarak işadamıyım. Üniversiteden mezun olduğumdan bu yana çalışıyorum. Kazandığımın vergisini eksizsiz ödüyorum ve bu nedenle son 15 yıldır sürekli vergi rekortmenleri listesine giriyorum. Bundan da gurur duyuyorum. Bu ülkede eğitim görüp iş hayatına atıldığımdan bu yana aileme ve ülkeme yararlı işler yapıyorum. Onlara olan borcumu ödemek için bütün bağışlarımı devlete yaptım. Şahsi gelirimle annem Ayşe Bezci ve babam Durali Bezci adına okullar yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı’na teslim ettim. Ortaklarımla birlikte şirket olarak ayrıca bir okul daha yaptım. Bunların dışında yine şirket olarak üç ayrı cami yapıp Diyanet İşleri Başkanlığı’na teslim ettim. Devletim dışında hiçbir cemaate okul, yurt veya cami yapmadım. Her ay şahsi bütçemden vatanını milletini seven 500 öğrenciye burs vererek onların bu ülke için yararlı birer insan olarak yetişmeleri için çaba harcıyorum.
Başkanı bulunduğum oda marifetiyle de bu tür hizmetlerin verilmiş olmasından dolayı son derece gururluyum. İddia sahiplerinin de bu gururu yaşamalarını tavsiye ederim. Bugün vatandaşı olduğum ülkemle gurur duyuyorum. Bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne kasteden her türlü oluşumu lanetliyorum. Birlik ve bütünlük için çalışan herkesi de yürekten alkışlıyorum. Bugüne kadar yaptığım hiçbir hayır ve yardımı yüksek sesle söylemedim. Ancak bu şekilde ortaya atılan iddialar nedeniyle bunları söylemek zorunda kaldığım için de üzülüyorum.”
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.