AYSAF’ta hedef: “İnadına ihracat

Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı, 40 bin metrekare alanda 56’ıncı kez başladı.

Ayakkabı yan sanayi sektörünün tüm oyuncularını 56’ıncı kez bir araya getiren “AYSAF Uluslararası Ayakkabı Yan Sanayi Fuarı” başladı. CNR EXPO Yeşilköy’de 26 Kasım tarihine kadar ziyaretçilere açık olacak AYSAF Fuarı ile ayakkabı yan sanayinin Türkiye’deki potansiyeli dış pazarlara tanıtılacak. AYSAF Fuarı, CNR Holding kuruluşlarından Pozitif Fuarcılık tarafından, Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği (AYSAD) ve Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) iş birliği ile düzenleniyor. KOSGEB’in de desteklediği fuar, İtalya, Ortadoğu ülkeleri, Afrika, Rusya, Türki Cumhuriyetler ile Doğu Avrupa’dan gelen alım heyetleri ve sektör profesyonellerini ağırlıyor. Kendi kulvarında Avrupa’nın ikinci büyük fuarı olan AYSAF, 40 bin metrekare alanda gerçekleştiriliyor. Fuara, taban, ökçe, kalıp, tekstil, metal, kimya, deri, suni deri ve makine üretimi ticareti yapan firmalar yoğun katılım gösteriyor.

Sektörün dünya ayakkabı ve yan sanayi pazarındaki etkinliği

Türkiye’de ayakkabı sektörünün toplamda yaklaşık 7 milyar dolar büyüklüğe sahip olduğunu hatırlatan AYSAD Başkanı Ömer Kadir Arpacı, şöyle konuştu. “Ülkemizin içinde bulunduğu durum, en büyük pazarlarımızdan biri olan Rusya ile ilişkilerimiz, ABD seçimleri, yükselen kurlar ve diğer faktörlerin yarattığı olumsuz havaya rağmen, AYSAF’ta ‘inadına ihracat’ diyoruz.” Arpacı, ayakkabıda dünya lideri olan İtalya’nın fuara yoğun ilgisi olduğunu belirterek, “Son yıllarda özellikle İtalya, İspanya, Çin, Almanya ve Tayvanlı firmaların fuarımıza katılımının arttığını gözlemlemekteyiz. Ayakkabıda dünyanın lider ülkesi İtalya’dan gelen katılımcı sayısı fuarımızın dünya ayakkabı ve ayakkabı yan sanayi pazarındaki etkinliği açısından önem arz etmektedir” dedi.

Sektör, finans maliyetlerinin düşmesini bekliyor

Sektörün tahsilat ve vade sorunu da olduğuna dikkat çeken Arpacı, “Dolarla mücadele edilen bu dönemde, sektörün de 15 Temmuz ruhuyla dayanışmasını sergileyip, bu soruna çare üretmesi gerekiyor. Zira bankaların tutumu ortada. Finans maliyetlerini düşmesi hem iç piyasada rahatlama yaratacak, hem de maliyetler nedeniyle yükselen ihracat birim fiyatlarımızı rekabetçi kılacaktır. Sektör bu sorunu kendi içinde aşarken, devletimizin olanaklar sağlaması ve bankaların da tutumlarını değiştirmesi gerekmektedir” diye konuştu.