Babamız göz göre göre ölüme terk ediliyor
İslami kimliğinden ötürü 2001'de evine düzenlenen bir baskınla gözaltına alınıp günlerce işkence gören ve yıllardır cezaevinde bulunan Ahmet Arslan'ın, ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği belirtildi. İLKHA'ya konuşan Arslan'ın çocukları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek hasta mahkumlar için af yetkisini kullanmasını talep etti.
Gözaltında çektiği işkencelerden sonra vücudunda çeşitli hastalıklar oluşan Ahmet Arslan’ın sağlık raporlarına göre, kendisinde şeker ve tansiyon hastalığının yanı sıra 4 ayrı kalp damarında da yüzde 100 tıkanma bulunuyor.
Diğer damarlarında ise yüzde 50, yüzde 60 daralma olan Arslan, 6 defa ameliyat geçirdi ve 2 ameliyatında ise damarı patladı. Her gün 18 ayrı ilaç kullanan Ahmet Arslan, doktorlarının ifadesine göre her an kalp kriziyle geçirebilir.
Bunca hastalığa rağmen babasının halen cezaevinde tutulmasına tepki gösteren Gıyasettin Arslan, babasının çektiği sıkıntıları anlattı.
Arslan, doktorların babası için tıbben yapılabilecek hiç bir şeyin kalmadığını ve tedavi olarak da ancak ağrılarını azaltabileceklerini söylediğini ifade etti.
"Babamız göz göre göre ölüme terk ediliyor"
Bunca hastalığına rağmen halen bir adım atılmamasını eleştiren Arslan, "Biz Cumhurbaşkanlarını af yetkileriyle bilirdik. Geçmiş Cumhurbaşkanları kendi fikirlerini taşıyan insanları tahliye ettiler. Ancak ne Abdullah Gül neden Recep Tayyip Erdoğan hasta ve yaşlı mahkûmlar için böyle bir hakkı kullanmadı. Ve babamız göz göre göre ölüme terk ediliyor." diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı, babamız ölünce mi af yetkisini kullanacak?"
Tutuklu Ahmet Arslan’ın diğer oğlu Abdulkadir Arslan ise Cumhurbaşkanı’nın hasta ve yaşlı mahkûmlar için biran önce af yetkisini kullanması gerektiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı, babamız ölünce mi af yetkisini kullanacak?" diye sordu.
"Babamın midesinde lekelenmeler tespit edildi"
Tahliyelerin, sadece isimleri gündemde olanlara yapılması durumunda bunun adalet değil ayrımcılık olacağını kaydeden Arslan, "Şu an ceza evinde olan babam, günde 18 ilaç kullanıyor ve bunlardan biri damarları tıkalı olduğu için kan sulandırıcı. Bu da kalp damarlarının tıkalı olduğunun ispatıdır. Ben ve ailem çok iyi biliyoruz ki babamızın anjiyoya ihtiyacı var. Ama şuan sadece kan sulandırıcı ilaç kullanmaktadır. Son 4 ay içerisinde babam için yapılan tahlillerde babamın midesinde lekelenmeler tespit edildi. Ve ilaçlarına bir yenisi daha eklendi. Sadece babam için değil bütün hasta mahkumlar için Sağlık Bakanlığından şunu istiyoruz, tarafsız vicdanlı bir heyet kurulsun, bütün hasta mahkumların sağlığı araştırılsın. Kendi ihtiyaçlarını göremeyenler evlerinde cezalarını tamamlayabilir." ifadelerini kullandı.
Ahmet Arslan’ın en küçük oğlu Halil İbrahim Arslan ise Ergenekon davasından içeri girenlerin tahliye edildiği bir dönemde babasının sadece İslami inancından dolayı cezaevinde yatmasına tepki gösterdi.
"İnancından dolayı mahkûm olanların dosyasına yeniden göz atın"
Ergenekon sanıklarının tahliye edilip bir de üstüne tazminat ödendiğini hatırlatan Arslan, "Ben sadece babam için değil tüm Yusufiler için diyorum ki, lütfen şu inancından dolayı mahkûm olanların dosyasına yeniden göz atın. Onları tahliye edin demiyorum sadece bir gözden geçirin ve biz bu insanları neden burada yatırıyoruz diye bir bakın." şeklinde konuştu.
Arslan, Cumhurbaşkanı’nın af yetkisi olduğu halde mütedeyyin mahkumlara bu hakkı tanımamasına tepki göstererek, "Ahmet Necdet Sezer solcu olan mahkumlar için af kararı çıkartmış ve yaklaşık 200 mahkumu tahliye ettirmişti. Şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu hakkı neden kullanmıyor ve içerde bunca yaşlı ve hasta mahkûm varken birde bunlar inançları uğruna yatıyorken neden bu zulme göz yumuyorlar. Bu insanlar af edilmesi değil, af dilenilmesi gereken insanlardır. Onlardan af dilenilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı o yetkisini kullanırsa İslam adına, Müslümanlık ve ümmet adına bir şey yapmış olur.” diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.