Bakan Bozdağ: Türk yargısı FETÖ'nün köpeklerine teslim olmadı
Adliye saraylarının adalet hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması açısından önemli olduğunu ifade eden Bozdağ, 2002 öncesi Türkiye'sinde merdiven altından bozma yerlerde adalet hizmeti verildiğini anımsattı.
"UYAP önemli bir devrim"
UYAP'ın Türkiye'nin yüz akı bir proje olduğunu anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Uzayan yargılamaları kısaltmak, zaman, masraf israfını önlemek vatandaşın lehine sonuçları kısa sürede tesis etmek bakımından önemli bir devrimdir UYAP. UYAP sadece Türkiye'de değil, dünyanın dört bir yanında örnek proje olarak gösterilmekte. ABD'de ve Avrupa'da sayısız ödül almıştır. Bugün toplumun her alanından istifade eden vatandaşlarımız var. UYAP'ı önümüzdeki süreçte daha fazla geliştireceğiz ve UYAP ülkemizde daha büyük fonksiyonları icra etmeye devam edecek."
"Yargıda zaafiyet asla oluşmamıştır"
Bozdağ, FETÖ'yle mücadelenin devam ettiğine değinerek, şunları kaydetti:
"Yargı içerisindeki FETÖ üyeliği veya bu örgütle irtibatlı veya iltisaklı olduğu değerlendirilen hakim ve savcıların meslekte kalmalarının uygun olmadığı HSYK tarafından karar verilmesi sonucunda yargıda bir zaafiyet asla oluşmamıştır. Oluşması da söz konusu değildir. Çünkü Adalet Akademisi'nde stajını görmekte olan 4 bin 994 hakim ve savcı adayı var. Bunların bir kısmı mesleğe kabulü yapıldı, atamaları yapıldı. Diğer kısmı da önümüzdeki günlerde mesleğe kabulü yapılarak atamaları yapılacak. Böylelikle yargıda herhangi bir aksamaya meydan verilmeyecek. Vatandaşlarımız rahat olsunlar. Vatandaşlarımızın adliyelerdeki itilaflarının çözümünün gecikmesi mümkün olmayacaktır. Bunlar zamanında karara bağlanacaktır. Aralık ayında 3 bin yeni hakim ve savcı adayı alımı için sınav yapacağız. Zannedersem 26 Aralık'ta sınav olacak. 800 de avukatlıktan geçenlerden alacağız. Onların hepsine de çağrıda bulunuyorum."
Türkiye'nin 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsü karşısında başarılı bir sınav verdiğini vurgulayan Bozdağ, darbe girişiminin püskürtüldüğünü anımsattı.
Bozdağ, Türkiye'nin büyük bir kahramanlık destanı yaşadığını anlatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Türk halkı 7'den 70'e Cumhuriyeti işgal eden işgalcilere karşı kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasında nasıl bütün farklılıkları bırakıp bir araya geldiyse aradan geçen yaklaşık 100 yıl sonra ilk defa yine bütün farklılıkları bir kenara bırakıp, hukuka, demokrasiye, iradesine, seçilmiş Cumhurbaşkanına, hükümetine, anayasasına sahip çıkmak için yek vücut oldu. Yargımıza da özel bir teşekkürüm var. Türkiye, pek çok darbe teşebbüsü yaşadı başarılı olmuş darbeleri de gördü. Türk yargısı, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsüne gelinceye kadar hiçbir darbe döneminde başarılı bir sınav vermemiştir. Hep utanacağımız tablolar vardı adeta darbecilerin müsteşarlığını yapmışlardı. Onlara yol gösteriyorlar, başarılı olmaları için neler yapmaları gerektiğini öğretiyorlardı. Darbe daha gelmeden emaresi görülür görülmez 'biata hazırız' mesajını gönderiyor, darbeciler düğmeye bastığında da biat ediyorlardı. İlk defa Türk yargısı aziz milletimiz gibi darbeye ve darbecilere karşı FETÖ'nün köpeklerine teslim olmadılar, biat etmediler. Onun için yargımızın her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Herkes adliyelerde ve ilgili yerlerde görevinin başındaydı. Ben bir gittim, herkesin belinde silah herkes orada. Herkes ölmeye gelmişti o gün yargı da o gün bulunduğu yerde gerekirse ölmeyi göze almıştı. Soruşturmalar başladı."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.