Bakan Fidan: israil 67 sınırlarını kabul ettiği gün güvende olacak

Bakan Fidan: israil 67 sınırlarını kabul ettiği gün güvende olacak
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "israil 67 sınırlarını kabul edip, Filistinlilere kendi devletini verdiği gün, onun sınırının gerisine çekildiği gün zaten israil güvende olacak." dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "israil güvenlik peşinde değil. israil daha fazla toprak peşinde. Daha fazla toprak peşinde olmayı bıraktığı gün, 67 sınırlarını kabul edip, Filistinlilere kendi devletini verdiği gün, onun sınırının gerisine çekildiği gün zaten israil güvende olacak." dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bir TV programına katılarak gündeme dair soruları yanıtladı.

Gazze'deki durumun sadece işgalci "israilin güvenliği değil aynı zamanda Filistinlilerin güvenliği" olduğunu belirten Fidan, "HAMAS veya Filistin devleti israili tanıyacak mı tanımayacak mı?" sorularının yöneltildiğini ancak işgalci "israilin onları tanıyıp tanımayacağının da sorulması gerektiğini" kaydetti.

İşgalci "israilin güvenliği konusunda" sürekli sorular sorulduğunu ifade eden Fidan, "israil aslında kendisine ve dünya kamuoyuna yalan söylemekten vazgeçtiği zaman kendini güvende hissedecek, her türlü konu ortaya çıkacak. Nedir o büyük yalan? israil güvenlik peşinde değil. israil daha fazla toprak peşinde. Daha fazla toprak peşinde olmayı bıraktığı gün, 67 sınırlarını kabul edip Filistinlilere kendi devletini verdiği gün, onun sınırının gerisine çekildiği gün zaten israil güvende olacak. Filistinliler kendi işleriyle, kendi devletleriyle meşgul olacaklar. Biz bölge ülkeleri olarak bu konuda sorumluluk almaya hazır olduğumuzu defaatle ilettik. İki devletli çözümü gündeme getirirken bu sefer farklı olarak, metedolojik olarak da garantörlük mekanizmasını öne sürmemizin arkasında bu yatıyordu." diye konuştu.

Fidan, şöyle devam etti:

"Yani siz Filistinlilere sınırları belli, devletini verin, egemenliğini tanıyın gerisi bize ait. Ama bu olmuyor. Neden? 'Mış' gibi göstererek, uzun adede dünya kamuoyunu uyutarak daha fazla toprak almaya yönelik bir politika izlendi. Netenyahu politikaları buydu ve buna da hiç kimse ses çıkartmadı. Şimdi aslında artık bunun böyle olmayacağı büyük çıplaklıkla ortada. Tabi diplomasinin aslında gücü bir defa bu argümanları yerli yerinde kullanarak aslında neyin hangi yöntemin işlediği, hangi yöntemin işlemediği, hangi parametrenin doğru olduğu, hangi parametrenin yanlış olduğunu ciddi şekilde ortaya koymak gerekiyor.

Bence bu süreçte bunlar çok ciddi şekilde tartışıldı, ifade edildi, gündeme getirildi. Bu konuda atılmış büyük adımlar var. Eğer iki devletli çözüm konusunda bir zemin ortaya çıkıyorsa insanlar şunu bilmeliler; Bazı gerçekler var, bu gerçeklerde bilerek arkasında duruyorlarsa… Özellikle batılı devletler, 'Filistin'in devlet sahibi olmasını istemiyoruz, israil gayrı meşru da olsa çaldığı toprakları çalmaya devam etsin.' Bir de bunlara yerleşimci diyorlar! Aslında bu bir hırsızlıktır. Netenyahu politikaları esas itibariyle taktik olarak başarılı adımlar atmış gözükse de topyekün strateji olarak baktığınız zaman büyük bir hem israil halkına hem Filistin halkına hem bölgeye fecaat getirmiş durumda." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.