Bebeklerinizi kışın eve kapatmayın! Kış Güneşinden Yararlanın!

Bebeklerinizi kışın eve kapatmayın! Kış Güneşinden Yararlanın!
Vücudun D vitamini gereksinimi, büyük ölçüde güneş tarafından sağlanır. Ancak çocuklarınızın D vitaminini doğal yollardan alması için onları eve kapatmayın. Güneşli günlerde camın arkasından değil, açık havada güneşlendirin.

Vücudun D vitamini gereksinimi, büyük ölçüde güneş tarafından sağlanır. Kemiklerin ve özellikle dişlerin güçlenmesi için D vitamini son derece önemlidir. Ancak, bebekler ve çocuklar için yaz ve kış güneşinden faydalandırmanın da belli kuralları var. Yazın çocukların güneş ışınlarının dik geldiği öğle saatlerinde uzun süre güneşte kalması, fayda yerine zarar verirken; kışın güneşinden ise sakınmayın. Kışın da çocuklarınızın D vitaminini doğal yollardan alması için onları eve kapatmayın. Güneşli günlerde camın arkasından değil, açık havada güneşlendirin.

İçimizi ısıtan güneş ışığının faydaları saymakla bitmiyor. Vücudun D vitamini ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan güneş ışığından yazın ve kışın da faydalanmamız gerekiyor. Özellikle bebekler ve gelişme çağındaki çocukların yazın olduğu kadar kışın da diş ve kemik gelişimi için son derece önemli olan D vitaminin doğal olarak güneşten almaları önemli. Ancak bu tek başına yeterli değil. Sağlıklı bebekler ve çocuklar için D vitamini takviyesi şart. Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Evrim Şenkal, D vitaminin vücutta kalsiyum dengesinin sağlanması ve kemik sağlığında etkin rol oynadığını söyledi. D vitaminin vücuttaki kalsiyum ve fosfor dengesini sağladığını anlatan Şenkal, "D vitamini kemik ve kasların sağlığı için gereklidir. Yapılan son çalışmalar D vitamini eksikliğinin, tip 1 diyabet, barsak hastalığı, duygu-durum bozuklukları, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, meme, prostat, barsak gibi kanserler ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, besin alerjileri, astım gibi rahatsızlıklar da düşük D vitamini düzeyleri ile ilişkilendirilmiştir" dedi.

Balık D Vitamini Deposu

D vitamininin karaciğerde ve böbrekte metabolik olarak aktif formlarına dönüşen bir ön hormon olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Evrim Şenkal şöyle devam etti: “D3 vitamini ciltten ultraviyole ışınları yani güneşin yararlı ışınlarını alarak vücutta çözülerek faydalı hale dönüşür. D2 vitamini, bitkilerde bulunan ve diğer diyetle aldığımız şeklidir. En çok balık (somon, sardunya, uskumru), balık yağı, karaciğer, et ve yumurta sarısında bulunur. Besinler D vitamini ile güçlendirilmediğinde ya da takviye D vitamini alınmadığında diyetle alınan D vitamini %10'un altındadır. Amerika'da süt ve süt ürünleri, portakal suları, ekmek, tahıllar ve formül mamalar D vitamini ile güçlendirilmiştir.”

Anne Karnından İtibaren D Vitamini

Bebeklerde ve çocuklarda sağlıklı gelişim için D vitamini desteğinin önemine dikkat çeken Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Evrim Şenkal, gebelik döneminde de hem annenin hem de bebeğin sağlığı için D vitamini takviyesi yapılması gerektiğini ifade etti. Bütün gebelerin ve bebeklerin günde 10-15 dakika süre ile kol ve bacakları açık şekilde gün ortasına yakın saatlerde güneş ışınlarından faydalanması gerekiyor. Ayrıca yeterli güneş görmeyen veya D vitamini yetersizliği bakımından riskli bir yaşam şekli olan annelere gebeliklerinin son üç ayında D vitamini verilmelidir” diye konuştu.

3 damla sağlık...

Bebek dünyaya geldikten sonra ilk aylarından itibaren D vitaminini ihtiyaç duyduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Şenkal, bebekler için D vitaminini önemini şöyle anlattı:

‘’Bebeklere yaşamın ilk haftasından itibaren D vitamini verilmelidir. Süt çocukluğu döneminde bebeklerin ana besin kaynağını anne sütü oluşturuyor. Bebekler anne sütü ile D vitamini ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyor. Anne sütünün 1 litresinde 12-60 IU D vitamini bulunmakta ve bu miktar bebeklerin günlük 400 IU olan gereksinimini karşılamamaktadır. Benzer şekilde bu dönemdeki bebeklerin aldığı diğer besinlerde de D vitamini yetersizdir. Bu yüzden, hayatın ilk haftasından itibaren anne sütü veya zorunlu sebepler yüzünden formül mama alan tüm bebeklere en az bir yaşına kadar günde üç damla D vitamini uygulanması gerekiyor."

Camdan geçen güneş ışığı faydasız

D vitamini takviyesinin sadece vitaminlerle ve besinlerle sağlanamayacağını vurgulayan, Yrd. Doç. Dr. Evrim Şenkal; güneş koruyucu kremlerin (30 koruma faktör ve üzeri) D vitamini sentezini %95 oranında azalttığını ve camdan geçen güneş ışınlarının D vitamini sentezi için uygun olmadığı belirtti. Dr. Şenkal, bebekler ve gebeler için şu tavsiyelerde bulunarak sözlerini tamamladı: “Ailelerin yaşam şekilleri (kültürel nedenlerle bebeklerin çok fazla dışarı çıkartılmaması, evlerin balkonsuz olması gibi) ve hava kirliliği de bebeklerin yetersiz güneş görmesine neden olmaktadır. Bütün gebelerin ve bebeklerin günde 10-15 dakika süre ile kol ve bacakları açık şekilde gün ortasına yakın saatlerde güneş ışınlarından faydalanması desteklenmelidir. Bebeklere yaşamın ilk haftasından itibaren D vitamini verilmelidir. Ayrıca yeterli güneş görmeyen veya D vitamini yetersizliği bakımından riskli bir yaşam şekli olan annelere gebeliklerinin son üç ayında D vitamini verilmelidir"

Bilgi / Okan Üniversitesi Hastanesi

Yükseköğretimdeki 17’inci yılını geride bırakan Okan Üniversitesi, “Okan” markasının ulusal ve uluslararası başarısını, sağlık sektörüne taşımayı hedefliyor.

Üniversite yapımına geçen yıl Tuzla’da başladığı, 50.000 metrekare alana sahip, 250 yatak kapasiteli, içerisinde 10 ameliyathane, 47 erişkin ve yoğun bakım ünitesi, IVF ünitesi, invaziv radyoloji ünitesi, poliklinikler ve kliniklerin yer aldığı, Okan Üniversitesi Hastanesi Hastanesi, hizmete açıldı.

Tıpta var olan 43 uzmanlık alanında ve yan dallarda, herkese eşit mesafede yaklaşımı ile hizmet vermeyi ilke edinen Okan Üniversitesi Hastanesi, başta İç Hastalıkları, Genel Cerrahi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kadın Sağlığı ve Doğum, Onkoloji, Organ Nakli, Ortopedi ve Travmatoloji, Göz, Göğüs Hastalıkları, Psikiyatri, Nöroloji, Kulak-Burun-Boğaz, Plastik Cerrahi, Dermatoloji olmak üzere tüm branşlarda, özellikli tüm cerrahilerde, General Electric, işbirliği kapsamında teknoloji ve cihazları ile donatılan, Ameliyathane, Yoğun bakım, Yeni Doğan Kliniği, Radyoloji, Nükleer Tıp ve Acil Servis gibi hastanenin yüzde 85’ini kapsayan birimlerine 43 adet GE Sağlık cihazı ile deneyimli uzman hekim kadrosunu bir araya getiriyor. Ayrıca, E-5 Karayolu’na, Organize Sanayi Bölgesi’ne ve Tuzla Tersanesi’ne yakınlığı nedeniyle iş / meslek hastalıkları ve acil servisi ile yaralanmalarda ilk başvuru merkezi olma özelliği sağlıyor.

Hızla gelişen tıbbi teknolojilerinin en son ürünlerini hastalarının hizmetine sunacak olan Okan Üniversitesi Hastanesi, bu olanaklarla bir mükemmeliyet merkezi olmayı hedefliyor.

 

Kaynak:Hür24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.