Bediüzzaman Said Nursi yâd edildi
Diyarbakır tarihi Ulu Camii'nde Risale-i Nur müellifi, insanların imanını kurtarmayı dert edinen, Kur'an ve İslam hizmetkârı Bediüzzaman Said Nursi'nin vefatının 59'uncu yıldönümü münasebetiyle mevlit programı düzenlendi.
Risale-i Nur talebeleri tarafından organize edilen programın açılış konuşmasını Diyarbakır İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır yaptı. Âlimlerin bu toplumdan çıkmasının Allah'ın bir lütfu olduğunu belirten Karabayır, "Allah bir millete, topluluğa büyük bir nimet ve ikramda bulunacaksa, o milletin içerisinden âlimlerini, velilerini, salihlerini eksik kılmaz. Eğer o millet, ümmet layıksa en değerli dostlarını, âlimlerini bunların içerisinden çıkarır. 'Siz beni zikredin ki bende sizi zikredeyim.' buyuruyor Rabbimiz. Kulun Rabbini zikrini anlarız, fakat Rabbimiz kulunu nasıl zikreder. Allah bir kulunu sevdi mi, ona hayırlı hizmetler nasip eder. O vefat etse, teni toprakta yok olsa, canı Rahman'ın huzurundadır ve kulların gönüllerindedir, dillerindedir. 700, bin senedir aramızda yaşayan insanlar var. Biz İmam-ı Azam'ı unutmamışız, Allah bu şekilde zikir ettiriyor. İşte Üstad Hazretleri de bunlardan bir tanesidir." dedi.
Karabayır, "Onu doğuran ve onun emsali zatları doğuran analara can kurban olsun. Ben öncelikle onun annesi Nuriye anamızı rahmetle anıyorum. 1878'de Bitlis'in Hizan ilçesinin Nurs köyünde gariban mı gariban ama gönlü iman dolu. Mutlu olmak isteyen, çocuğunun ismini belki de bu yüzden Said koyan, Ümmeti Muhammed'e hediye etmek isteyen, 'Allah'ım herkesin malı, makamı, mevkii, şanı, şöhreti var. Ben de bir evlat yetiştirmek istiyorum ki ümmete rehber, önder; imana, Kuran'a ve sana hizmetkâr olsun'. Allah herkese nasip etmez bu gönül zenginliğini. İşte mutlu olmak, Said olmak istiyorsanız böyle düşünmek durumundayız. Onun çileli hayatının, çocukluktan, tahsilatından, sürgünlerden, hapishanelerden, esaretten, o soğuk diyarlarda, hapislerin soğuk taşları içerisinde, o koğuşlarda inanıyorum ki üstadı sıcaklaştıran, ruhuna huzur veren enerji annesinin 'Seidé mın' hitabıdır." dedi.
Konuşmanın ardından Mahmut Aras tarafından Risale-i Nur'un 25'inci Söz'ü okundu. Mevlithanlar tarafından Kürdçe mevlit ve kasidelerin seslendirildiği program yapılan dua ile sona erdi.
Programa katılan cemaate küçük sözler kitapçığı hediye edilerek lokum ikramında bulunuldu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.