Benli: Bu üç aylarda nefsimizin cimriliğini kıracağız
2 Şubat'ta başlayacak olan mübarek üç aylar ile ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmede bulunan Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Kur'an-ı Kerim hocalığı yapan Doç. Dr. Abdullah Benli, "Recep ayı, Ramazan ayının bir basamağı. Ramazan ayına ulaşırken birinci adım, sonra ikinci adım, sonra üçüncü adım. Recep, Şaban ve Ramazan diye halk arasında üç aylar diye bilinen bir mevsime inşallah iki şubat itibariyle girmiş olacağız. Recep ayı ve Şaban ayı, Ramazan ayına hazırlıktır. Peki biz Ramazan ayını nasıl geçiriyoruz? Ramazan ayını nasıl geçiriyorsak, Recep ve Şaban ayında da Ramazan ayına adapte olabilmek için orada yapacağımız şeyleri şimdiden yapmaya başlamamız gerekiyor." ifadelerine yer verdi.
"Benli, 'Kim nefsinin cimriliğini yenerse, gerçekten kurtuluşa onlar ermiş olur.' buyrulur"
Bu üç aylarda kendimizi infak vermeye de alıştırmamız gerektiğini vurgulayan Benli, "Nasıl olsa Ramazan ayında sadaka vereceğiz, zekât vereceğiz deyip şimdiden vermeye alışalım bu üç ayda. Sadece üç ayda verme değil, bunu bir kurs olarak değerlendirelim, üç aylık bir kurs alıyoruz ama edindiğimiz güzel hasletleri ömür boyu hayatımıza taşınmak üzere alıyoruz bu kursu. Sadece üç aylarla sınırlı değil. Diyelim ki sürücü kursuna yazılıyorsunuz, bir ay sürücü kursuna gidip arabanın nasıl kullanılacağını öğreniyorsunuz ve ömür boyu araba kullanıyorsunuz. Yani kursta aldığınız bilgiler orada bitmiyor, hayatınıza nasıl ömür boyu sirayet ediyorsa bizimde bu kazandığımız infak ahlakı ömür boyu devam edecek şekilde olacak ve zaten kurtuluşa ermenin yollarından bir tanesi de 'Kim nefsinin cimriliğini yenerse, gerçekten kurtuluşa onlar ermiş olur.' buyrulur. İşte biz de ne yapacağız? Nefsimizin cimriliğini kıracağız, çünkü şeytan insanları fakirlikle korkutur, cimri yaptırır ve verme konusunda bir zafiyet oluşturur." diye belirtti.
"Günah kirliliğinin en etkili deterjanı Allah için dökülen göz yaşıdır"
Abdullah Benli
İnsanlar söz duyuyorlar, ya da kendiler konuşuyor söz ne konuşana, ne de karşıya aksediyor, yani söz hedefe ulaşmıyor. Bu, ya konuşandan kaynaklanır ya da karşı taraftaki kişiden kaynaklanır. Siz gayet iyisiniz, samimisiniz, eğer söz kalbinizden gelir, kalbinizden gelen söz sizin hayatınızda yer ediniyorsa, yani sözün eri iseniz, sadece sözde değil öz de de konuşmalarınız sizde varsa bir defa bu konuşan kişi tarafında sıkıntı yok demektir. Fakat siz ne kadar iyi olursanız olun, alıcı da bir arıza varsa bu söz tam olarak oraya aksetmez. İşte bunun en büyük sebebi kalp katılığıdır, kalp kirliliğidir. Biz de kendimiz, şu an Recep ayı ile beraber ona hazırlık yaparken, esas Ramazan'da doruk noktasına çıkacağız, çünkü; acaba kalplerimiz de kirlilik var mı, katılık var mı ve bu katılık varsa bundan nasıl kurtulacağız? diye konuşan soru yönelten Benli konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Bu üç aylarda bunun gayreti içerisinde olacağız. Yani bir kurs döneminden geçerek inşallah bundan sonra kalbimizi ebediyen kirletmemek ve kalbimizi temizleme gayreti içerisinde olacağız. Peygamber efendimiz kalp kirliliğini nasıl söylüyor? 'Günahlar işlendikçe kalp kararır' o zaman günahlardan uzak duracağız. Var gelmiş oraya, temizlik nasıl olacak? Temizlik tevbe ile olacak, samimi bir tevbe olacak. Bu tevbe de göz yaşı dökülerek samimi bir şekilde geceleyin kalkıp iki rekât teheccüd namazı kılıp arkasından gözümüzü yumup 'Yarabbi ben bu kadar günah işledim, bu günahlar beni ne yapar, ben ahirette bunun hesabını nasıl vereceğim, bunun cezasını nasıl çekeceğim.' diye, büyük bir endişe içerisinde olup o günahlarımızdan arınmak için gözyaşı dökeceğiz. Günah kirliliğinin en etkili deterjanı Allah için dökülen gözyaşıdır ve bundan sonra da kalbimizi kirletmemeye çalışacağız. Günah ortamlarından uzaklaşmaya çalışacağız. Bu yüzden namazımızı mutlaka kılacağız, gıybet etmeyeceğiz, gözümüze günah işletmeyeceğiz, harama bakmayacağız." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.