"Bingöl'de 170 bin dönüm alanda üretim yapılamıyor"

​Bingöl İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Burhan Bahadır, kentte 170 bin dönümlük bir alanın tarımsal faaliyetlere elverişli olduğu halde herhangi bir üretim yapılamadığını belirterek bazı projelerle birlikte bunun önüne geçeceklerini vurguladı.

Ziyarette konuşan Bahadır, Bingöl’de 141 bin hektarlık bir alanda tarımsal arazi miktarının mevcut olduğunu belirtti.

22 bin hektarlık bir alanda tarımsal faaliyetlerin sürdüğünü söyleyen Bahadır, "4 bin 500 hektarlık bir alanda da yine sebze bağ ve bahçe alanlarımız mevcuttur. 91 bin hektarlık bir alanda da şahısların mülkiyetinde olan çayır otlarımız mevcuttur. 5 bin hektarlık bir alanımız nadasa bırakılmış durumdadır. 17 bin hektarlık bir alanımızda da, bunu ben çok önemsiyorum, bu yaklaşık olarak 170 bin dönümlük bir alana tekabül ediyor. 170 bin dönümlük bir alan şu an tarımsal faaliyetlere elverişli olduğu halde herhangi bir üretim bu alanlarda söz konusu değildir. Tabii bunun farklı farklı sebepleri var. Bu entegre tesislerinin kurulmasıyla birlikte inşallah, Allah nasip ve kısmet ederse sözleşmeli üretim modelini geliştirerek, bitkisel üretim ve hayvansal üretim yapan işletmeleri biz bir araya getireceğiz. Bu anlamda da ilimizde yaklaşık olarak 13 bin 500 hayvansal üretim işletmemiz mevcut. 4 bin 500 bitkisel üretim işi yapan işletmelerimiz mevcut. Bunları sözleşmeli üretim modeli ile bir araya getirerek ürün alım garantisini de sunarak çiftçilerimize tarımsal faaliyetleri yapma konusunda daha cazip imkanlar sunmayı hedefliyoruz." dedi.

"10 bin aileye işgücü istihdamı sağlayacak"

Kentin kalkınmasında önemli yer edinecek Entegre Teknik Büyükbaş Hayvancılık Yatırım Tesisinin inşaatının temeli atıldığını ifade eden Bahadır, "Söz konusu yatırım tamamlandığı takdirde 6 bin 500 baş damızlık süt sığırı, 10 bin baş süt yönlü büyükbaş hayvan (sağmal), 5 bin baş et yönlü büyükbaş hayvan, günlük bin 63 ton kapasiteli süt işleme tesisi, 50 başlık genomik boğa yetiştirme merkezi, yıllık 10 bin adet embriyo üretim merkezi, günlük 600 ton kapasiteli yem üretim tesisi, yıllık 3 bin dekarlık alanda yem bitkileri yetiştiriciliği, yıllık 23 bin ton kapasiteli organomineral gübre üretim tesisi ve yıllık 39 bin MW kapasiteli elektrik (Biogaz) üretim tesisi ile tam kapasiteli olarak faaliyetine başlayacaktır. Ayrıca tam kapasiteli olarak faaliyete başladığında ilimiz genelinde doğrudan bin 60 kişi ve dolaylı 10 bin aileye işgücü istihdamı sağlayacaktır. Bu da İlimizde sorun haline gelen işsizliğim önlenmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır." diye konuştu.

Bahadır, "SÜTAŞ Süt Ürünleri Anonim Şirketinin İlimizde tam kapasiteli olarak faaliyete başlaması ile birlikte, İlimiz ve İlimizin de içinde olduğu bölgemizde tarım ve hayvancılığın yanı sıra inşaat, nakliye, ambalaj ve yan sanayi sektörleri ile mesleki eğitim gibi birçok alandaki faaliyetleri pozitif anlamda harekete geçirecektir. Günlük bin 63 ton kapasiteli süt işleme tesisi ile ilimizde 107 milyon TL değerinde bitkisel üretim hacmi oluşturacaktır. SÜTAŞ Süt Ürünleri Anonim Şirketi tarafından İlimizde yıllık 3 bin dekarlık alanda Yem Bitkilerinin (Silajlık Mısır, Yonca, Fiğ, Korunga vb.) ekimi gerçekleştirilecek olup, bu da yıllardan beri ekilmeyen tarım arazilerinin uygun sulama sistemleriyle (Damla Sulama, Yağmurlama Sulama vb.) en ekonomik şekilde değerlendirilmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.  

"Hayvan yetiştiriciliğinde maliyetin yüzde 60-70 arasındaki girdisi yemdir"

Silajlık mısır, yonca, fiğ, korunga gibi kaba yemlerin hayvancılık işletmelerinde vazgeçilmez öneme sahip olduğunu dile getiren Bahadır, "Hayvan yetiştiriciliğinde maliyetin yüzde 60-70 arasındaki girdisi yemdir. Bu nedenle kaba yeme dayalı hayvan besleme yapmayan işletmelerin kâr etmeleri mümkün değildir. Kaba yeme dayalı besleme yapıldığında maliyeti yüzde 10-30’a düşürülebilmektedir. Kaliteli kaba yem kaynakları deyince yem bitkileri ve silaj yemler akla gelmektedir. Kaliteli kaba yemin üretiminin en önemli kaynaklarından biri tarla arazisi içerisinde yem bitkileri tarımıdır. Hayvancılık işletmelerinde kârlılıkta temel prensip kaba yem üretiminin işletme arazilerinde üretilmesidir. Kaba yemin dışarıdan satın alınması besleme maliyetlerini yükselteceğinden işletmenin zarar etmesine neden olacaktır. Gerek ekonomik yem kaynakları olmaları gerekse hayvanların sindirim fizyolojisi ve verimleri bakımından önemli işlevlere sahip olmalarından dolayı kaba yemler büyük önem taşımaktadırlar. Bu nedenle ilimizde kaba yem üretiminin arttırılması amacıyla İl Müdürlüğümüzce gerekli çalışmalar yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Tütün yerine mısır ekmek daha faydalıdır"

Çiftçilerin her zaman yanlarında olduklarını ifade eden Bingöl Ziraat Odası Başkanı Mustafa Karaaslan ise Ziraat Odası olarak, merkez Garip köyünde ilk kez damla sulama yöntemi ile silajlık mısır yetiştiriciliği başlattıklarını söyledi.

Karaaslan, "Bingöl ve Garip köyü için önemli bir konudur. Garip köyümüz ilimizin Çukurovası'dır. Burada ekilen tütünler yerine mısır ekeceğiz. Mısır, daha faydalıdır. Çiftçilerimiz için daha önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm ekiplerimizle,  çiftçilerimizin daha iyi bir verim almaları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.  

Garip köyü Muhtarı Lütfi Karınçu da Bingöl’de tarım alanında önemli bir yere sahip olduklarını söyleyerek, katkılarından dolayı İl Gıda Tarım Müdürlüğüne ve Ziraat Odasına teşekkür etti.  

"Gübre ve mazot fiyatları çok yüksek"

Garip köyü çiftçilerinden Serhat Aslangiray da "Garip köyünde çiftçilik yapıyorum. Kendi tarlamda damlama sulama sistemini kurduk. Silajlık mısır ektik şu anda bizim ihtiyaçlarımız var, gübre fiyatları çok yüksek olduğu için bu çiftçiliği yapmak zorlaştı. Mazot fiyatları da yüksektir. Ekipmanlarımız eksik ondan sonra biz karşılayamıyoruz. Yüksek maliyetlerden dolayı destek bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"İlimiz hayvancılık ve yem bitkilerine müsait"

Çiftçilere her türlü danışmanlık hizmeti verdiklerini Bingöl Ziraat Odası Uzman Tarım Danışmanı Erdoğan Yener, il genelinde çiftçilerle yapılan sözleşme gereği yapılan yenilikleri ve diğer tarımsal gelişmeleri çiftçilere sunmak ve iştiraklerini sağlamak olduğunu söyledi.

Yener, "Şu anda arkamızda bulunan demonstrasyon alanında bunun bir göstergesi. Bunu gerçekleştirdik. Damla Sulama Yöntemi ile ilimizde ilk defa silajlık mısır yetiştiriciliği çiftçi nazarında gerçekleşiyor. Bu demektir ki artık kaynaklarımızı verimli bir şekilde kullanabileceğiz. Suyu çok büyük bir strateji ve tarımda özellikle çok büyük bir etken, bundan sonra verimli ve etkili bir şekilde tasarruflu şekilde kullanmasını sağlayacak çiftçimiz tarafından. Bu tarla da ilk kez organik gübre kullanarak herhangi bir kimyasal katkısı olmayan minareli gübre kullanarak. Damla Sulama Yöntemlerini kurarak silaj ekimini gerçekleştireceğiz. Bu tarlada ikinci ürün olarak bunu gerçekleştiriyoruz. Bir ay önce burada fiğ bitkisi ekiliydi. O kalktıktan sonra ikinci ürün olarak silajlık mısır ektik. İlimizde daha önce ikinci ürün yetiştiriciliği yapılmıyordu. SÜTAŞ'ın kurulmasıyla burada ciddi bir yem bitkisi ihtiyacı duyulacak. İlimizin çiftçisi hububattan kazanmıyor. İlimiz, hayvancılık ve yem bitkilerine müsait bir alan. Çiftçimizin altyapısı bu konuda müsait. Bizler de bu konuda teknik desteğimizi sağlayacağız." şeklinde konuştu. (İLKHA)