"Bir insanın suçsuz yere 20 yıl cezaevinde kalması büyük bir zulümdür"
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru mahkûmların aileleri, 20 yılı aşkın süredir evlatlarının cezaevinde tutulmasının zulüm olduğunu belirterek ceza indirimi tasarısından evlatlarının da yararlanması gerektiğini belirttiler.
İslami hassasiyetlerinden dolayı, İslam'ın izzetini korumak ve savunmak adına, zulme sessiz kalmadıklarından dolayı düzmece suçlamalarla oğullarına müebbet hapis cezası verildiğini belirten Nuri Arslan’ın anne ve babası, yaklaşık 20 yıldır tutuklu bulunan oğulları için adaletin tecelli edeceği günü beklediklerini ve çıkacak bir ceza indiriminden en başta 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarının faydalanması gerektiğini söylediler.
Gaziantep’te 1998 yılında gözaltına alınarak ağır işkenceler gören, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Nuri Arslan, hukuk kurallarının hiçe sayıldığı yargılama sürecinde ağır cezaya çarptırıldı. 20 yıldır cezaevinde bulunan Arslan, yüzlerce 28 Şubat mağduru gibi yıllardır adaletin tecelli etmesini bekliyor.
90'lı yıllar ve 2000'li yılların başında mütedeyyin kişiler ve kurumlara yönelik başlatılan sürek avının kurbanlarından biri olan Nuri Arslan'ın anne ve babası yaşadıkları mağduriyeti İLKHA'ya anlattı.
Cezaevinde bulunduğu süreçte çeşitli hastalıklara yakalanan, şu ana kadar 4 defa kalp ameliyat olan ve buna rağmen tahliye edilmeyen Nuri Arslan'ın anne ve babası, oğullarının haksız ve hukuksuzca cezalandırıldığını belirterek, sadece adalet istediklerini belirtti.
Oğlunun İslami kimliğinden dolayı cezaevine konulduğunu belirten Baba Murat Arslan, MHP'nin Meclis'e sunduğu ceza indirimi tasarısından oğlunun ve arkadaşlarının da yararlanmasını istedi.
Arslan, "Ben oğlumun ne bir suçunu ne de bir hatasını görmemişim. Sadece camiye Kur'an-ı Kerim dersi vermeye gidiyordu. Camide namazını kılıyordu. Türkiye Müslüman bir ülke değil mi? Bu ülke Hristiyan, Yahudi bir devlet değil ki; Müslümanların yaşadığı bir ülkedir. Cumhurbaşkanı da Kur'an-ı Kerim okuyor ve benim oğlumun da Kur’an-ı Kerim okumaktan başka hiç bir suçu yoktur. Ama sırf bundan dolayı benim oğlum 20 yıldır cezaevinde." dedi.
"Bir insanın suçsuz yere 20 yıldır cezaevinde kalması büyük bir zulümdür"
20 yıldır oğlunun hasretinden hem kendisinin hem de eşinin çeşitli hastalıklara yakalandığını ifade eden Arslan, "Bizim çocuğumuz ne suç işlemiş ki 20 yıldır cezaevinde? Biz istiyoruz ki oğlumuz da bu aftan (ceza indirimi) yararlansın, serbest bırakılsın. Bir insanın suçsuz yere 20 yıldır cezaevinde kalması büyük bir zarardır, bir zulümdür. Basın yoluyla defalarca Cumhurbaşkanından ricada bulunduk ve defalarca cumhurbaşkanına seslendim. Oğlumun durumunu izah ettim. Oğlumun dosyasının açılıp bir tekrar incelemesini istedim. Ama hiçbir şekilde bizim bu çağrımıza cevap bile verilmedi. Hiç kimse oralı bile olmadı." ifadelerini kullandı.
"Bir defa olsun oğlumun dosyasını açıp incelesinler"
Oğlunun dosyasının açılmasını ve yeniden yargılanmasını istediklerini, bu taleplerinin bile hiç dikkate alınmadığını belirten Arslan, "Ben de mağdurum ve sürekli evdeyim. Zaten yaşım 70 olmuş. Oğlumun hasretinden her gün ağlıyorum, yüreğim yanıyor. Oğlum sürekli aklımda, onun için hep üzülüyorum. Bir kere olsun oğlumun ve arkadaşlarının da durumunu sormaları gerekiyor. ‘Bu insanlar acaba neden bunca yıldır cezaevinde?’ diye dosyalarını açmaları gerekiyor. Ne suç işlemişler? Bir defa dosyalarını açıp incelesinler. Devletin bunu yapması gerekiyor." çağrısında bulundu.
Baba Arslan, "Siyasal veya askeri casusluk" suçundan hükümlü bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun serbest bırakılmasına işaret ederek, Türkiye'de halen üstünlerin hukukunun geçerli olduğuna dikkat çekti.
"Bu af hırsızlar, zinacılar için mi çıkacak?"
Hukuktaki çifte standarta tepki gösteren Arslan, şunlar söyledi:
"Allah korusun oğlum cezaevinde ölse bile hiç kimsenin umurunda değil. Bu çıkacak af, biz mazlumlar için çıkmalıdır. Ama bakıyoruz ki devlet Müslümanlardan yana değil. Adalet noktasında Müslümanları savunmuyorlar. Bu af mazlumlar, garipler, fakir insanlar için çıkmalıdır. Bu af namazını kılan, camiye gidip Kur'an-ı Kerim okuyan ve bundan dolayı cezaevinde bulunan insanlar için çıkmayacaksa kimin için çıkacak? Bu af hırsızlar, zinacılar için mi çıkacak?"
"Bu af biz mazlumlar için çıkmayacaksa kimin için çıkacak?"
Anne Hatun Arslan da oğlunun FETÖ'cüler tarafından ceza aldığını, bu zulmün artık biran önce bitmesini istediklerini ve çıkacak bir ceza indiriminden oğlunun da yararlanmasını talep ettiklerini belirtti.
Oğlunun defalarca kalbinden ameliyat olduğunu, halen de kalp rahatsızlığının devam ettiğini ve buna rağmen oğlunun cezaevinde tutulduğunu belirten anne Arslan, şöyle konuştu:
"Oğlum 20 yıldır cezaevinde. 20 yıldır biz böyle üzülüyoruz. Hep oğlumu düşünüyoruz. Bu çıkacak olan aftan oğlum da faydalanmalıdır. Bu af sadece hırsızlar için çıkmamalıdır. Oğlum ve arkadaşları için de çıkmalıdır. Bize de yazık, 20 yıldır bu şekilde bu hasreti çekiyoruz! Oğlumun hasretinden hasta olduk.. Bu af biz mazlumlar için çıkmayacaksa kimin için çıkacak?" (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.