Birecikliler: "Biz hırsızları tutuyoruz ama savcı bırakıyor"
Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde son zamanlarda artan hırsızlık olaylarına tepki gösteren vatandaşlar, polisin, hırsızları yakaladıklarını ancak savcılığın serbest bıraktığını ileri sürdüğünü belirttiler.
Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde son zamanlarda artan hırsızlık olayları vatandaşları bıktırmış durumda. Evlerine ya da iş yerlerine giren hırsızların, uzun zaman boyunca elde edebildikleri emeklerini çaldıklarını anlatan vatandaşlar, yetkililerin duruma müdahale etmesini istediler.
Vatandaşlar, hırsızlık olaylarının ardından polisi bilgilendirdiklerini, olay yerine gelen polisin durumu inceleyerek, "Eşyanızı götürüp bir sigara parasına satarlar. Biz hırsızları yakalıyoruz ama savcı serbest bırakıyor." dediğini aktardılar.
"Rant elde eden bazı kişiler olayları örtbas ediyor" iddiası
Ayrıca, ilçede görev yapmış olan bazı polisler ise yıllarca hırsızlık ve uyuşturucuyla mücadele ettiklerini ancak bu işten rant elde eden bazı kişilerin, yetkililerle hareket ederek bu olayların üzerini örtbas etmeye çalıştıklarını iddia ettiler.
İş yerinin yaklaşık 5 defa hırsızlar tarafından açıldığını belirten esnaftan Halil Başaran, "İş yerimde ne varsa alıp götürdüler. Bu son iki seferde 10 bin TL'ye yakın zararım oldu. Polisleri aradım, gelip incelediler. Suçlular belli olduğu halde hiç kimse görevini yapmadı. 'O senden önce çıkar, boşu boşuna gidip gelmene gerek yoktur.' dediler. Bir tek benim değil, Birecik'te çok sayıda soyulan yerler var ama emniyet görevlileri görevlerini yapmıyor. Görüntüleri bende vardı, emniyete de verdim. Şahıs belli ama 'Yapacak bir şey yok.' dediler. O yüzden şu anda mağdur durumdayız. Emniyetin üzerine düşeni yapmasını rica ediyoruz." dedi.
"Polis, 'Kardeş, biz tutuyoruz ama savcı bırakıyor.' dedi"
Bazı yöneticilerin, oy kaybı endişesiyle hırsızlara ceza verilmesine engel olduklarını ileri süren Abdullah Yiğitbaşı, şunları söyledi:
"Evime hırsızlar girdi, kapıyı bile açmadan duvardan girdiler. Sabah uyandığımda gömleğimle pantolonumun yerde olduğunu gördüm. Elimi cebe attım ki para gitmiş. Şikâyet ettim, polisler cihazlarla falan geldiler. Gelen polisin güldüğünü gördüm. 'Bunu götürüp bir sigara parasına satarlar.' dedi. Ben, 'Peki, bu nasıl olacak?' dedim. Polis, 'Kardeş, biz tutuyoruz ama savcı bırakıyor. Birileri bıraktırıyor.' dedi. 700 liram ile cep telefonum çalındı. İl dışına mal sattığım için birçok telefon numarası vardı, hepsi kayboldu. Kimse görevini yapmıyor. Üç beş gelip gezdiler, sonradan kimse yok. Şimdi baştakiler yaptırmıyor. Neymiş? Oy kaybedermişim."
"Emniyete başvurmadık, 'O kadar gitmeye değmez.' dedik"
Yaşlı annesinin hacca gitmek için yıllardır biriktirdiği parasının eve giren hırsızlar tarafından çalındığını bildiren Murat Dilek, "Annem hacca gidince misafirlere ikram etmek için eşya alma amacıyla 4 bin 500 lira ayırmıştı. Bin lirasını ben aldım, sonra annem beni aradı. Tüm parasının olmadığını söyledi. Ben önce şaka falan zannettim. Biz de komşularımızda olan hırsızlık vakalarını duymuştuk ama bizde olacağını düşünmemiştik. Emniyete başvurmadık. Çünkü komşularımız o kadar başvurdu. Bir şey çıkmadığı için 'O kadar gitmeye değmez.' dedik." ifadelerini kullandı.
"Kız kardeşinin çeyiz eşyasını satan bile var"
Bazı kişilerin, uyuşturucu alabilmek için kız kardeşlerinin çeyizlik eşyalarını sattıklarını söyleyen Dilek, "Öyle şeyler duyuyoruz ki adam oğlunu yakalayıp emniyete teslim ediyor. Emniyet, 'Git, bir hafta sonra oğlunu getir.' diyor. Bu adam bir hafta sonra oğlunu nereden bulacak? Kız kardeşinin çeyiz eşyasını satan bile var. Yazıktır, günahtır. Uyuşturucu madde bulmak için satıyorlar. Adamın 200 bin liralık kuşunu çalmış, bin liralık televizyonunu çalmış. Gidip 100 liraya satmış. Yetkililerin kenar mahallelere el atmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Birecik'te hırsızlık olaylarının arttığına vurgu yapan Sabiha Dilek, şöyle konuştu: "Yıllardır hac için ufak ufak para biriktiriyordum. Onu da çaldılar. Yine hacca gittim ama el benim paramı yedi. Ben de çocuklarıma bir şey alamadan kuru kuru gidip geldim."
"İhtiyacım olmasına rağmen korkudan motor alamıyorum"
Fırıncılık yaptığını ve 2 adet motosikletinin çalındığını dile getiren Cengiz Çinçik, "Bir motosikletim fırından çalındı. 'Elektrik olmadığı için kameralarda görünmüyor.' dediler. Sonradan bir tane daha aldım. Onu da kuzenimin ambarına koydum. Motoru kilitli üç kapının arkasına koymuştuk. Levye ve 20 kiloluk taş getirip kırıp o motorumu da çaldılar. Bunu da emniyete bildirdim ama hiçbir sonuç çıkmadı. Emniyete gidip geldim ama emniyet müdürümüz, 'Bir şey çıkmaz.' dedi. Birecik halkı son 6 yıldır hırsızlardan dolayı rahat uyuyamıyor. Hatta ben emniyet müdürüyle konuştuğumda bana 'Personelim az.' dedi. Personel azsa isteyin. Yazık değil mi bu inanlara? Şu an ihtiyacım olmasına rağmen korkudan motor alamıyorum." dedi.
"Eskiden gece iş yerimi açtığımda polis başıma dikilirdi ama şimdi öyle bir şey yok"
Hırsızların, iş yerine girerek içinde kömür olan 40 torbayı çaldığını anlatan Ali Oğul ise "Durumu emniyete bildirmeme rağmen hiçbir sonuç çıkmadı. Yetkililerin yaşanan hırsızlık olaylarına bir çözüm bulması gerekiyor. Ben iyi biliyorum ki adam hırsızlık yapıyor. Sonraki gün o adamı çarşıda görüyorum. Bu kadar olmaz ki. Can güvenliğimiz için emniyetimizin daha disiplinli ve sıkı olmasını isterim. Eski zamanlarda ben gece iş yerimi açtığımda polis başıma dikilirdi ama şimdi maalesef öyle bir şey yok. O zaman nerede şimdiki zaman nerede." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.