"Bizler tepkisiz kaldıkça işgal her gün biraz daha yayılmaya devam edecek"
Özgür Kudüs Platformu ve Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi tarafından "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle düzenlenen bir basın açıklaması düzenledi.
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid–i Aksa ve Filistin toprakları, 1948 yılından bu yana siyonist rejimin işgali altındadır. Başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin desteğiyle günümüze kadar artarak devam eden bu işgal, Müslümanlar için "Kutsal Kudüs Davası"na dönüştü.
Özgür Kudüs Platformu ve Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle bir basın açıklaması düzenledi. siyonist konsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasına HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı da destek verdi.
İTTİHADUL ULEMA üyelerinden Molla Cemal Çınar'ın kıldırdığı teravih namazının ardından okuduğu dua ile devam etti.Dua sonrası Aziz Demir hoca tarafından okunan Kur'an'ı Kerim sonrasında söz alan Peygamber Sevdalıları Marmara Koordinatörü Mehmet Ali Ortaç zalim siyonistlere okunan lanetlerin onların sonunu getireceği vurgusunda bulundu
"Kudüs'ü fethedecek orduya asker olmaya çoktan talibiz"
Ortaç, "İlk kıblemiz esaret altında. Peygamberlerin diyarı esaret altında. Hazret-i Muhammed Mustafa'nın miraca yükseldiği mekân esaret altında. O mekân ki Allah Resulü (Aleyhi Salatu ve Selam) ümmetine orayı ziyaret etme tavsiyesinde bulunmuştur. Orayı ziyarete gidemeyenlerin de oranın kandillerinin yanması için yağlar göndermeleri tavsiyesinde bulunmuştur. Kudüs'e bugün her zamankinden daha çok sahip çıkılmalı. Tüm dünyanın gözleri önünde Mescid-i Aksa'nın altında tüneller kazılmış ve neredeyse ilk kıblemiz yıkılma tehlikesi içerisinde. Bu gerçekten olursa biz Rabbimize ne cevap vereceğiz? Müslüman ülkelerin liderleri Rabbimize ne cevap verecekler? Bu ümmetin âlimleri Peygamber Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar? O yüzden bugün topyekûn Kudüs'e daha fazla sahip çıkmalıyız. siyonistler bu cesareti nereden alıyor? Bu cesareti İslam ümmetinin sessizliğinden alıyor. Bölünmüşlüğümüz ona bu pervasızlığı işletme cesareti veriyor. Bu durumu tersine çevirmek için cesurca siyonistlerin zulmüne Allah'a dayanarak karşı durmamız gerek. Çünkü Allah'ın gücü zalimlere yetmektedir. Yeter ki halkı Müslüman olan ülkelerin liderleri, yeter ki İslam âlimleri bu hususta öncü rollerini sorumluluklarını yerine getirsinler, biz Müslümanların önüne versinler. Kudüs'ü fethedecek ordunun komutanlığına talip olsunlar, biz Kudüs'ü fethedecek orduya asker olmaya çoktan talibiz." ifadelerine yer verdi.
'Kudüs hiçbir zaman gündemimizden çıkmamalıdır.' sözüyle konuşmasına başlayan Hüda Par Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan onun için bir araya gelmenin çok önem arzettiği vurgusunda bulundu.
Aslan, "siyonistlerin hedefleri yüzyıllar içerisine yayılmış plan ve projelerle yürütülüyor. 2000'li yıllar, siyonist vahşetin daha çok ayyuka çıktığı yıllar oldu. Müslümanların ilk kıblesi, Resulullah'ın Mirac'a yükseldiği mukaddes belde olan Kudüs'ün, 70 yılı aşkın zamandır siyonistlerin işgali altında. 2002 yılında birçok Filistinli katledilip sürgün edildi. Kimisi de ceza evlerine atıldı. Bu zulümler periyodik olarak devam ederek 2004 yılında davanın önderi ve rehberi Şeyh Ahmet Yasin ve Abdülaziz Rantisi gibi önderler şehid oldu. 2008 yılında 5 bin 500'den fazla kişi yaralandı ve şehid edildi. Yeraltı yapıları tarumar edildi. Türkiye'den Filistin'e giden yardımlar ve başta Mavi Marmara Gemisi siyonistler tarafından saldırıya uğradı. Kendi mahkemelerimizde bu suçları işleyenlere dava açamaz olduk. Uluslararası Ceza Mahkemeleri'ne gittik. Onlar da bize sadece ağır suçlara baktıklarını söylediler. Uluslararası sularda şehid edilen 10 Müslümanın kanı onlar için hafif bir şeydi. 'Yüzyılın anlaşması' dedikleri 'Yüzyılın ihanetidir.' Güya 2 devletin de başkenti olacak. Ama onun belediyesi siyonistlere ait olacak. Filistinliler o belediyeye kendi bütçelerinden para ödeyecekler. Filistin'deki bütün silahlar toplanacak. Filistin'in ordusu olmayacak. Kim onlara bakacak? E siyonistler onları koruyacak! Siyonistler kimi korumuş ki Filistin'i korusun. Elinden gelse tüm Filistinlileri kapı dışarı eder.
Bu açılış konuşmalarının ardından basın açıklamasını Doğru Haber Gazetesi yazarlarından Mustafa Karakaş okudu.
Karakaş, 1948 yılında İslam ümmetinin bağrına saplanan hançer, bugüne kadar Müslümanlara unutulmaz acılar yaşattığını ve Kudüs işgalinin İslam ümmetinin yaşadığı en büyük sorun olduğunu söyledi Karakaş, "Unutulmamalı ki; Kudüs hür olduğunda ümmet hür olmuş, esir olduğunda zillete duçar olmuştur. Bilmeliyiz ki; bizler sessiz ve tepkisiz kaldıkça işgalin her gün biraz daha yayıldığı bu mukaddes beldede Müslüman kanı akmaya devam edecek, siyonist ateş sadece Kudüs'ü değil bütün bir ümmeti yakacaktır. Yemen'i, Suriye'yi, Libya'yı, Afganistan'ı ve coğrafyamızın diğer beldelerini yakan zaten bu ateş değil midir? Müstekbirler, hatırda tutmak ve daha güçlü bir direniş göstermek için Kudüs'ü andığımız bugünlerde dahi, daha büyük bir işgalin kapılarını aralamak için yeni planlar yapmaktadır. Haydut Amerika'nın "Yüzyılın Anlaşması" projesi bu gerçeğe işaret etmektedir." dedi.
"Mukaddes toprakları savunmak ve işgali sonlandırmak hepimizin öncelikli vazifesidir"
"Yüzyılın işgalini" hedefleyen şeytani planın sadece Kudüs'ü değil bütün mukaddes beldelerimizi hedef aldığını belirten Karakaş, açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
"Ümmetin içinde bulunduğu hali fırsata çeviren siyonistler ile onların sadık dostları Amerikan haydutlarının bütün Müslümanları köleleştirecek sinsi tuzağı görülmelidir. Arz-ı mev'ud hedefine ulaşmak isteyen siyonistlerin bu kirli tezgâhı, ümmetin göstereceği birlik ile dağıtılmalıdır. Yine unutmamalıyız ki bizler parçalanmaya devam ettikçe, çekiştiğimiz ve de çatıştığımız müddetçe dünya müstekbirlerinin iştahı kabaracak, pervasızca yeni katliamlar işleyeceklerdir. Şu da bilinmeli ki; Kudüs ne sadece Filistin toprağıdır ne de Arapların vatanı. Kudüs bütün Müslümanların, İslam milletlerinin mukaddes beldesidir. Bu gerçek dolayısıyla mukaddes toprakları savunmak ve işgali sonlandırmak da hepimizin öncelikli vazifesidir. Müslümanlar için Mescid-i Aksa; Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonra yeryüzündeki en mukaddes mabettir.
Bugün Kudüs'ü her zamankinden daha çok gündemde tutmalı ve hürriyeti için mücadele etmeliyiz. Küresel küfür güçleri, en küçük zaman dilimini dahi Kudüs'ü yahudileştirme gayreti ile plan ve projeler geliştirmektedir. Kudüs'ün küresel bir saldırı altında olduğunu görmeliyiz. Zalimler topluluğu tüm imkânları ile İslam ümmetini hedef almışken bizlerin tepkisizce oturması büyük bir vebaldir."
"Aramızda İslam kardeşliğini tesis etmek, ümmet olarak bizim en öncelikli meselemizdir"
Karakaş, "İslam ümmetinin yaşadığı acıların ana sebebi; fesat yayan, yeryüzünde ilk asabiyet tohumlarını eken lanetli siyonistlerdir. Tarihi süreçte İslam milletlerine her türlü zulmü reva gören israiloğulları, bugün topraklarımızdaki fitnenin de kaynağıdır. Gayr-ı meşru rejimlerinin varlığını ayakta tutabilmek için her türlü melaneti işleyen siyonistler, İslam coğrafyasında oluşturdukları kaos ve kargaşadan beslenmektedir. İşledikleri cürümlerle sadece Müslümanları değil, bütün insanlığı tehdit eden işgalci siyonistlere karşı mücadele etmek aynı zamanda tüm insanlığın vazifesidir. siyonistlerin ilk hedefi Müslümanlardır, nihai hedefleri ise bütün bir insanlığı köleleştirmektir. Bizler buradan İslam ümmetine, ümmetin bütün fertlerine sesleniyoruz. Bugün, her zamankinden çok daha fazla kardeşliğe, birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Rabbimizin emrettiği şekilde aramızda İslam kardeşliğini tesis etmek, ümmet olarak bizim en öncelikli meselemizdir. Bunun için çalışmalı, bunun için zemin hazırlamalıyız. İslam coğrafyasındaki savaşlar, zulümler, akan kanlar ve çiğnenen mukaddesatlar ümmetin vahdetiyle son bulacak ve Kudüs, özgürlüğüne kavuşacaktır. "diye konuştu.
"Müslümanlar kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirleriyle ilgili ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktıklarında, artık namluların yönünü birbirlerine doğrultmadıklarında muzaffer olacaklardır." diyen Karakaş, "Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir. Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali ve yaşadığımız bu acılar katmerlenerek devam edecektir. İçinde bulunduğumuz bu mübarek ayda, ümmetin içinde bulunduğu hali, Kudüs davasını ve kendi sorumluluğumuzu çok daha fazla düşünmeli, bol bol dua etmeli, Müslümanların birlik ve beraberliği için harekete geçmeliyiz. İslam coğrafyasındaki işgal, savaş ve kutsallarımızın ayaklar altına alınması artık son bulsun. Müslümanların kanlarını akıtmaya kimse cesaret edemesin. Artık Müslümanlar olarak kendimize gelelim ve bu mezalime son verecek adımlar atalım. "şeklinde konuştu.
"Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan vazgeçin"
Başta Batılı devletler olmak üzere dünyanın üç maymunu oynadığı zulümlere karşı Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yanında olmanın ilahi bir fariza olduğunu belirten Karakaş, şunları kaydetti;
"Ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi El-Kurdi'nin bizlere emanet bıraktığı mukaddes davaya sahip çıkmak aynı zamanda bizler için en büyük mirastır. Bugün haydut ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması" olarak sunduğu, ama aslında 'Yüzyılın işgali'ne kapı aralayan sinsi plana ilişkin coğrafyamızdaki kimi kukla rejimler her ne kadar destek verse de hür iradeli ülke yönetimleri bu büyük yıkım projesine karşı güçlü bir duruş sergilemelidir. Buradan İslam ülkelerinin idarecilerine sesleniyoruz! Ümmetin halini görmezden gelmeyin! Müslümanların düştüğü bu halden en çok sizler sorumlusunuz! Yarın, bütün bunların hesabı sizden de sorulacaktır! Bu ağır vebalin altından kalkamazsınız! Müslümanların kanına giren zulüm güçleriyle işbirliği yapmaktan, özellikle de siyonist rejim ile münasebetten kaçınmalısınız! siyonistlere cesaret verecek tavırlar içine girdikçe kendinize de ümmete de ümmet coğrafyasına da büyük zararlara sebebiyet veriyorsunuz! Bu anlamda daha önce de dile getirdiğimiz şu çağrımızı yineliyoruz; siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın! Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın! Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun! siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin! Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan vazgeçin!
"Mavi Marmara şehidlerini rahmetle yâd ediyor, şehadetlerini tebrik ediyoruz"
Karakaş son olarak şu ifadeleri kullandı;
"Bu münasebetle bir kez daha 'Dünya Kudüs Günü'nün İslam ümmetinin birlik ve beraberliğine vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz. Müslüman kardeşlerimizin akan kanının durmasını, var olan iç çatışmaların sonlanmasını temenni ediyoruz. Ayrışan değil bütünleşen bir ümmetin inşası için Rabbimizin vesileler yaratacağını umuyoruz. Kudüs'ü andığımız bu günde, yıldönümü münasebetiyle Mavi Marmara şehidlerini unutmuyoruz, unutmayacağız, unutturmayacağız. Dokuz yıl önce Gazze'ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 günü siyonist güçlerin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 vatandaşımız şehid oldu, 56'sı ağır yaralandı. Yıl dönümü vesilesiyle Dünya Kudüs Günü'nde Mavi Marmara şehidlerini tekraren rahmetle yâd ederken, şehadetlerini tebrik ediyoruz. Ümmetin vahdeti ve Kudüs'ün özgürlüğüne şahit olacağımız yarınların bizlere nasip olması duasıyla Allah'a emanet olun." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.