Böbrek taşı tedavisinde lazer teknolojisi
Böbrek ve idrar yolu taşları, son 20 yıldır ülkemizde oldukça sık görülen bir hastalıktır. Güneşli Erdem Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Cem Kezer, toplumun büyük çoğunluğunu ilgilendiren bu hastalığın lazer yöntemiyle nasıl tedavi edildiğini anlattı.
Böbrek ve idrar yolu taşları ülkemizde oldukça sık görülen bir hastalıktır. Eski zamanlardan beri insanları rahatsız eden böbrek taşları özellikle son 20 yıldır ciddi ölçüde artmıştır. Bunun sebebinin ise beslenme alışkanlıkları ve az sıvı alımına bağlı olduğu düşünülmektedir. Son yıllarda böbrek taşı tedavisinde lazer teknolojisinin kullanıma girmesinin, böbrek ve idrar kanallarındaki taşlara anında müdahale yapılmasına imkân sağladığını söyleyen Üroloji Uzmanı Op. Dr. Cem Kezer, sözlerine şöyle devam etti: “Lazer tedavisi sayesinde hasta, taş kırma tedavisi veya açık cerrahideki ağrılı tedavi sürecine maruz kalmamaktadır. Endoskopik yöntemlere lazer tedavisinin eklenmesi ile böbrek ve idrar yolu taşları kolayca tedavi edilebilmektedir. Yeterli sıvı tüketilmezse idrar içerisinde taş oluşumuna neden olan kimyasalların konsantrasyonu arttığı için taş oluşum riski de artar. Bundan dolayıdır ki, sıcak kuşaklarda yaşayan insanlarda taş oluşum riski daha fazladır. Ailesinde daha önce böbrek taşı oluşmuş insanlarda böbrek taşı oluşma riski %25 daha fazladır. Yine böbrek taşı oluşmuş insanlarda sonraki 5 yıl içerisinde tekrar taş oluşma ihtimali %25-40 oranında daha yüksektir. Erkeklerde ve beyaz ırkta daha çok görülen böbrek taşı hastalığı özellikle 30-50 yaş arası ortaya çıkar. Yüksek hayvansal protein ve düşük lif içeren besinleri tüketenlerde taş oluşma riski artar. Fazla tuz tüketimi de çok tehlikelidir. Ek olarak, sedanter yaşam(hareketsiz kalmak) da taş oluşumu riskini artırmaktadır.”
BOL SU İÇMEK, TAŞ OLUŞUMUNU ÖNLEMEDE ÇOK ETKİLİ
Op. Dr. Cem Kezer, böbrek taşı oluşumunu engellemek için yapılması gerekenlerle ilgili şunları söyledi: “Daha önce bahsettiğimiz risk faktörleriniz varsa (aile hikâyesi, önceden düşürülmüş taş, kötü beslenme, hareketsiz yaşam vb.) herhangi bir şikâyetiniz (yan ağrısı, bulantı, idrar yaparken yanma veya kan görmesi) olmasa dahi yılda 1 kez mutlaka gerekli tetkik ve/veya tedavinizi yaptırmak için üroloji uzmanına başvurmanız gerekir. ”
Taş Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
Böbrek taşı tedavisinde taşın boyutuna göre tedavi seçenekleri olduğunu söyleyen Kezer, bu yöntemleri şöyle sıraladı: “
1. Medikal Tedavi: Üroloji uzmanına başvurduğunuzda gerekli görüntüleme ve tetkikler sonrası saptanan taşınız boyut olarak küçükse (<5mm), böbrekte veya idrar kanalında herhangi bir tıkanıklığa yol açmıyorsa, kanda üre düzeyini artmasına neden olmuyorsa, çok şiddetli ağrılar yapmıyorsa ve şikâyetleriniz de yeni başladıysa öncelikle medikal tedavi ve yaşam koşulları değişikliği önerilebilir. Ancak, medikal tedaviyi ve diğer önerileri sadece üroloji uzmanınızın gerekli gördüğü süre boyunca kullanmalı ve mutlaka önerilen zamanda kontrole gitmelisiniz. Çünkü ağrı nedeniyle yoğun miktarda kullanılan ağrı kesiciler, böbrek ve midenize birikime bağlı kümülatif zarar verebilir. Ayrıca başvuruda sessiz olan taşınız hareket ederek, böbrek veya idrar kanalınızda tıkanmaya yol açabileceği için mutlaka önerilen sürede kontrole gitmeniz gerekmektedir.
2. ESWL (Şok Dalgaları ile Taş Kırma Yöntemi): Vücut dışından gönderilen şok dalgaları ile idrar kanalındaki ve böbrekteki taşların kırılmasını sağlayan bir yöntemdir. Tedavinin bir veya birkaç seansta yapılması gerekebilir. Hastaların ayaktan gelip tedavilerini yaptırıp günlük işlerine devam edebildikleri bir yöntemdir. Taşın kanalda olduğu durumlarda görülmesi zor olduğu için taş kırma başarısını ve etkinliğini azaltmaktadır. Aynı şekilde büyük boyutlu taşlarda taşın kırılıp tamamen temizlenmesi için 3-4 seans yetmeyeceğinden kullanımı tercih edilmemektedir. Böbrekte her taş kırma seansında belli bir miktar böbrek hücresi (nefron) kaybı yaşanmaktadır. Bu da taş kırma seanslarının 3-4 seferle sınırlı tutulmasına sebep olmaktadır.
3. Endoskopik Üreter Taşı Tedavisi: Böbrek ve idrar kanalındaki taşlarda ESWL yönteminin uygulanamadığı veya etkili olmadığı durumlarda idrar yolundan ince çaplı sert veya yumuşak aletlerle girerek taşların lazer teknolojisi ile yok edildiği ya da küçük parçalar haline getirilip dışarı alındığı bir yöntemdir. Acil durumlarda yani taşın idrar yolunu tam olarak kapattığı ve ilaçlarla ağrısı geçirilemeyen hastalarda en çok kullanılan yöntemdir. Genel anestezi altında yapılan operasyonda hiçbir kesi olmadığı için hastalar günlük işlerini rahatlıkla yapabilmektedir. Taş tamamen ortadan kaldırıldığı için hastaların ağrısı da olmamaktadır.
4. Mini-Perkütan Nefrolitotomi (PNL): ESWL yöntemi ile kırılamayan ve boyut olarak büyük taşlarda böbreğe dıştan endoskopik aletlerle küçük bir delik açılıp, taşların parçalanarak dışarı alındığı bir yöntemdir. Bu yöntem çok büyük boyutlu taşlarda kullanılan, genel anestezi altında uygulanan bir operasyondur. Hastaların 1-3 gün arasında hastahanede kalmaları gerekmektedir. Hastalar taburcu olduktan sonra çok rahatlıkla günlük işlerini yapabilmektedir. Vücudun arka tarafında böbrek lokalizasyonunda yaklaşık işaret parmağı kalınlığı kadar bir delikten bu operasyon yapılmaktadır. Kesinin çok küçük olması ameliyat sonrası çok az ağrı olmasına ve iyileşmenin daha hızlı olmasına olanak tanımaktadır.”
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.