Bölge Alimleri: 15 Temmuz birlik ruhunun devam etmesi gerekir!

​15 Temmuz darbe girişimin yıl dönümü münasebetiyle değerlendirmelerde bulunan İttihadul Ulema üyesi alimler, 15 Temmuz birlik ruhunun devam edilmesi gerektiğini söyledi.

İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcılarından Mehmet Şenlik ile Beşir Şimşek, 15 Temmuz'un halkın başarısı olduğunu, mütedeyyin insanların gösterdiği feraset ve kardeşlik neticesinde darbe girişiminin engellendiğini dile getirdiler.

Darbelerin arkasında emperyalistlerin olduğuna dikkat çeken İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, batılı ülkeler, Türkiye'nin kendi güdümünde kalması için birçok defa darbe yaptıklarını söyledi.

Şenlik, "Zaman zaman batıl suretinde görünerek, zaman zaman hak suretinde görünerek bu darbe girişimleri oluyor. Hangi surette gelirse gelsin bunun arkasında batı emperyalizmi, Amerika ve Avrupa vardır. İslam toplumunun ağacını kökünden kestiler o ağaç başka bir şekilde filiz versin, meyve tutmayan meyvesiz bir ağaç yetişsin. Kendilerinin istediği bir tarzda bir toplum yetişsin. Yani Müslüman toplumu komple revize etmek, yeniden bir toplum oluşturmak için, böyle bir kıyımdan geçirdiler. Ama elhamdülillah bünyesinde bulunan İslami düşünce, ruhunda var olan bir şey yok edilmedi.  Zaman zaman budandı, kesildi, sindirildi, şehadetler, katliamlar oldu, darbeler olduysa da, o filiz yeniden aslına uygun bir şekilde filizlendi." dedi.

Batılı ülkelerin kuklası olan FETÖ'yle darbe yapılmak istendiğini söyleyen Şenlik, "En son yapılan 15 Temmuz darbe girişimi daha önceki darbelerden farklı olarak, artık bu halk Müslümandır, Müslüman olmayan bir darbe zihniyetini toplum kabullenmez. Bunu düşündüler ve yeni bir yüzle bu toplumun karşısına kuklalarını çıkardılar. O da FETÖ kadrosudur. Amerika’nın kucağında bir kukla, Siyonist İsrail’in sözüyle hareket eden, oturan kalkan ve Vatikan Kardinalleriyle iş birliği halinde olan bir kukla. Bu kukla ile yeniden bir darbe girişiminde bulundular ama elhamdülillah artık gün aydınlanmıştır." ifadelerini kullandı.

"Darbeyi Müslüman halk önledi"

Darbeyi Müslüman halkın önlediğine dikkat çeken Şimşek, "Bu darbeyi devlet önleyemedi, bu darbeyi Müslüman halk önledi. Bu darbenin önlenmesinden sonra faturayı yine Müslüman halka çıkarma eğilimleri vardı. O da 'artık Müslüman cemaatler olmasın, Müslüman cemaatler darbeci olacaklar.' diyorlardı. Darbe yapan kesim bir cemaat miydi? Adını cemaat koymuştu ama cemaatle uzaktan yakında bir alakası yoktu. Bunların, bugüne kadar hangi bir İslami cemaatle işbirliği oldu ki, hangi bir İslam âlimiyle hareketleri oldu ki ama Papalarla, emperyalist devletlerle, Yahudilerle işbirlikleri oldu. Onlarla hareket ediyorlarsa bunun adını İslami cemaat koymamak gerekiyor. Bu faturayı Müslüman cemaatlere çıkarmamak gerekiyor. Ne yazık ki böyle bir eğilim vardır. Buna herkesin dikkatini vermesini istiyorum ve İttihat Uleması olarak bu konuda yöneticileri uyarıyoruz." şeklinde konuştu.

Son olarak Şenlik, "O gün gösterilen birlik ruhu, o gün gösterilen hassasiyet aynı şekilde gösterilmeye devam edilmeli, bu gibi batıdan esilen rüzgârlara karşı dik durulmalı birlikte hareket edilmelidir. Yöneticilerin bu konuda darbeleri önleyecek olan kesimleri desteklemeli, sahip çıkmalıdır. Ama bunu budamaya çalışırlarsa bunu sınırlandırmaya çalışırlarsa kendilerine yazık edecekler. Başta kendilerine yazık edecekler, sonrasında bu topluma yazık edecekler ki bu bir vebaldir. Bu hem insanlar nezdinde, hem de Allah nezdinde büyük bir sorumluluktur. Bu konuda onları uyarıyorum." dedi.

"Halkımız canını tanklara, toplara hatta uçaklara siper ederek omuz omuza vererek sokağa döküldü"

Halkın büyük bir duyarlılık göstererek, ABD destekli FETÖ darbe girişimini önlediğini söyleyen İttihadul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Beşir Şimşek de şöyle konuştu:

"Hamdolsun ki halkımız, özellikle Müslüman halk büyük duyarlılık göstererek bu hileyi, tuzağı bozdu. Rabbim bir daha bu tip felaket girişimlerini bizlere göstermesin. Bundan dolayı da halkımızı ve bütün Müslümanları gösterdikleri bu doğru ve isabetli dik duruştan dolayı tebrik ediyoruz. Bir sene önce de bu girişim yapıldı. Halkımızın başına gelmek isteyenler, bunun karşılığı kan da olsa, ölüm de olsa bir memleketin talan edilmesi yok edilmesi bile olsa, her ne olursa olsun bunu gerçekleştirmek istediler ama elhamdülillah halkımız duyarlılık gösterdi, buna geçit vermedi. Canını tanklara, toplara hatta uçaklara siper ederek omuz omuza vererek sokağa döküldü ve büyük bir oyunu bozdu. Peki, bu oyunla beraber halk ne kazandı? Halk kendisini kazandı, halk geleceğini, barışı, huzuru kazandı. Halk bu doğru ve isabetli duruşla zalimlerin hesabını bozarak kendi memleketine, değerine sahip çıktı."

Darbenin başarı olması durumunda Amerika’nın başarılı olacağını söyleyen Şimşek, “Eğer bu zulüm girişimi başarılı olsaydı, bu darbeden belki sadece darbe yapan bir avuç insan, onun haricinde Amerika, onları sahaya sürenler ve şer güçleri kârlı çıkacaktı. İsmi ve tabelası ne olursa olsun Müslümanlar kaybedecekti. İslami camialar kaybedecekti. Ondan dolayıdır ki bunun farkında olan özellikle inançlı kesim herkesten önce sokaklara döküldüler, tankların önünde canlarını siper ettiler, Türkiye’nin her yerinde o günün fotoğraflarına baktığınız zaman mütedeyyin insanların buna karşı çıktığını göreceksiniz. Onun için bu başarı bütün bir halkın başarısıdır fakat hususen mütedeyyin insanların gösterdiği feraset ve kardeşliğin bir araya gelmenin neticesinde bu oyun bozuldu. Memleketimiz ekonomisiyle, siyasetiyle bütün yönleriyle ne yaptı, büyük bir felaketin önüne geçti. Büyük bir hesabı bozdu. Allah Teâlâ bize bir daha bunu göstermesin.” ifadelerini kullandı.

“Beklentimiz bu halkın kıymetini bilmesidir”

"Hükümetten bizim beklentimiz bu halkın kıymetini bilmesidir. Bu Müslüman halkın, İslami camiaların bu zor zamanlarda hükümetin yanında durması, referandumda da olsun hep bunu desteklemesi ve bu zulme geçit vermemesi unutulmamalıdır" diyen Şimşek sözlerine şöyle devam etti:

"Halkın bu fedakâr Müslüman İslami camiaların Müslüman kesimlerin bu fedakârlığı hiçbir şeye kurban edilmemesi lazımdır. Müslüman halk canını ortaya koydu. Yarın öbür gün bunun üzerinde başka kesimlerin bunu suiistimal etmemesi gerekir. Hükümet mütedeyyin insanların ve İslami kesimlerin kıymetini bilmeli, özellikle bu darbe girişiminde rol alan FETÖ dedikleri bu kesimin mağdurlar olan insanların mutlaka iyi bir şekilde araştırılıp ortaya çıkarılması ve bu mağduriyetlerin gidermesi lazım. Bugün FETÖ sadece hükümete darbe yapmadı, sadece bir kısım insanlara hukuksuzca planlar kurmadı, hile ve desiselerle onları cezaevine atmadı. Yıllar öncesinde günümüze kadar bu darbecilerin mağduru olan 25 yılı aşkındır cezaevinde hayatını devam ettiren, bir kısmının da cezaevinde hayatını kaybeden mağdurlar vardır. Bu mağdurların aileleri vardır. 15 Temmuz’da bu mağdur yakınları darbeye karşı onurlu bir duruş sergilediler. Dolayısıyla bu FETÖ mağdurlularının mutlaka düşünülmesi lazım. Eğer hükümet bu darbecilerle hesaplaşacaksa onların mağdurlarını ortaya çıkarması gerekir diye düşünüyorum. Eğer hükümet bugün bunları görmezden gelip mağduriyetlerini gidermezse hiçbir zaman ben darbeye karşı mücadele ettim demesin."

“FETÖ’den dolayı mağdur olan her kesimin mağduriyetinin giderilmesi gerekir”

Son olarak Şimşek, “Hâlâ İslam’ı yaşadığı için 25 yılı aşkındır Müslümanlar cezaevinde terör mağduru olarak ömür tüketiyor. Onları yargılayan hâkim ve savcılar cezalandıranlar onlarla beraber aynı cezaevindedir. Dolayısıyla bunların görülmesi lazım, darbe girişimimin yıl dönümü vesilesiyle mutlaka hükümetin bunu görmesi için bu mesajlara kulak vermesi lazım. FETÖ’den dolayı mağdur olan her kesimin mağduriyetinin giderilmesi lazım. O zaman ancak köklü bir şekilde hakikaten bu darbecilerle mücadele edildiği kanaati toplumda hâsıl olacaktır. Aksi takdirde halk buna inanmayacaktır. Dün darbeciler bu masumların aileleriyle beddualarıyla yerle bir olmuşlarsa, korkarız ki eğer hükümet bu mağduriyetleri gidermezse bu mazlumların beddualarına maruz kalırsa çok daha kötü olur. Onun için hükümetin bir an önce bu darbecilerin bütün fiiliyatlarını zulümleri ortaya çıkarılıp giderilmelidir. Bu şekilde ancak darbeyle mücadele edildiği kanısı toplumda hâsıl olur. Bizim talebimiz hükümetten budur.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)