Börü ve arkadaşları Ergani’de anıldı
Kur’an-i Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, Kardeş Der yetkilisi Mustafa Öz’ün yaptığı selamlama konuşmasıyla devam etti. Akabinde 6-8 Ekim olaylarında şehit olan Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgöz, oğlunun şehit edildiği günü anlattığı bir konuşma yaptı.
“Yasin Börü ve arkadaşları, Hz Hüseyin ve Habib-i Neccar gibi kavmi tarafından şehit edildi”
Etkinlikte Kürtçe bir konuşma yapan HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç, 6-8 Ekim katliamının, Kerbela olayı gibi Muharrem ayında gerçekleştiğini belirterek, “Hz Hüseyin kavmi tarafından mazlumane bir şekilde şehit edildi. Aradan yıllar geçti isimleri Yasin, Hasan, Hüseyin, Cumali, Riyad ve Aytaç olanlar kendi kavimlerince şehit edildiler. Bu ilahi bir tevafuktur. Bizler Şehit Yasin ve arkadaşlarının hayatına baktığımızda, Yasin suresinde Habib-i Neccar’ın hayatına benzediğini görürüz. O da vahşi kavmi tarafından şehit edilmişti. Aradan asırlar geçti. Yasin ve arkadaşları kavminin fakirleri için İslami hizmet yolunda adı PKK olan vahşi ve mürted bir örgüt tarafından katledildi.“ ifadelerini kullandı.
Kemalist rejimin sistemin devamı için 1980’de iki örgüt ortaya çıkardığını belirten Kılınç, her iki örgütün de Müslümanların önünü kesmeye çalıştığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Bu örgütlerden biri kendi dışındaki Kürtleri tasfiye eden PKK, diğeri de din adına ortaya çıkan ve Gülen hareketi denilen FETÖ örgütü. Biri dindarları, diğeri de Kürtleri tasfiye etmiştir. 2000’li yıllara doğru Türkiye, yavaş yavaş dindarların önüne set koyan Kemalist rejimden yavaşça uzaklaşıyordu ki, bu kez Marksist, vahşi, mürted PKK, din ve dindarlara saldırdı. Kemalistlerin yarım bıraktığı işi devraldı. Allah Resulü (sav) müşrikleri İslam’a davet ettiğinde onlar, ‘Biz atalarımızın dini üzerineyiz’ diyorlardı. Bu mürtetler ise babalarının dinini kabul etmiyorlar. Atalarının diniyle alay ediyorlar. Bu yüzden bu mürtedler peygamberimiz zamanındaki müşriklerden daha gaddardırlar.”
“Şehitler, Müslümanların geleceği için bedel ödediler.”
Etkinlikte bir konuşma yapan İbrahim Yaz, şehitlerin çokça bedel ödediğini ve bunun daima hatırlanması gerektiğini belirterek, “Bedel ödemek Allah’ın (cc) rızasına ulaşmak demektir. Şehit Aytaç öyle değil miydi, 6-8 Ekim şehitleri öyle değil miydi? Onlar bu ümmetin geleceğinin parlaması adına, onlar bu ümmetin yiğitleri, geleceği, çocukları büyüsün İslam’a hizmet etsin diye bu bedelleri verdiler.” şeklinde konuştu.
Şehitlerin İslam’a hizmet için gece gündüz çalıştıklarını belirten Yaz, şehit Aytaç Baran’ın hayatından da kesitler aktarıp şehidin şu sözünü aktardı; ‘Şimdi ben gidersem, sen gidersen bu çocuklarla kim ilgilenecek. Ben şimdi bunlarla ilgileniyorum. Onlar da büyüsün benim Hasan’ım ile ilgilensin’ ”
Şehitlerin İslam ahlakı üzerinde olduğunu belirten Yaz son olarak şu ifadeleri kullandı,
“Onlar ahdine sadık idiler, sözünün eriydi onlar. Hayatları güzeldi, ahlakları güzeldi. Zindanda Turan Hocayla da, şehit Aytaç ile de kaldım. Vallahi ahlakları İslam ahlakı idi. Hani Efendimiz (sav) diyor ki; ‘Din, güzel ahlaktır.’ Vallahi ben onların hayatında güzel ahlakı, İslam’ın güzelliğini görüyorum. Çünkü kardeşlerine karşı yumuşak, halim-selim ahlakları böyleydi. Onun için şehitlerin ahlakını kuşanmalıyız. Birbirimize karşı sabırlı merhametli, hoşgörülü olmalı, birbirimizi sevmeliyiz ve kenetlenmeliyiz. 6-8 Ekimde şunu çok iyi gördük; bizim bizden başka dostumuz yoktur, Müslümanın Müslümandan başka dostu yoktur.”
Etkinlik Mehmet Duyu’nun yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.