Bülent Arınç: "ABD'nin başındaki adam ateşe benzin döküyor"
TBMM 22. dönem Başkanı ve eski Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, ABD'nin başındaki adamın ateşe benzin döktüğünü söyledi.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde seçim çalışmalarına katılan TBMM 22. dönem Başkanı ve eski Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, yerel seçimler, çözüm süreci ve Trump'ın Golan Tepelerini terör çetesine ait görmesine ilişkin kararı hakkında açıklamalarda bulundu. Arınç, ABD'nin başındaki adamın ateşe benzin döktüğüne vurgu yaptı.
Seçim bürosuna geçen Arınç ve beraberindekiler, partililerle bir araya geldi. Programın açılış konuşmasını yapan AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Latif Öze, İl Başkanı Faruk Kılıç ve Belediye Başkan Adayı Mehmet Hadi Hamidi'den sonra konuşan TBMM eski Başkanı Arınç, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Seçimi'nin önemine değindi.
Mahalli İdareler Seçimi'nin bundan önceki belediye seçimlerine göre daha önemli hale geldiğini kaydeden Arınç, "Bu seçimler bundan önceki seçimlere göre daha önemli hale gelmiş. Bir tarafta Belediye Başkanı, ama bir tarafta da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin geleceği, bir tarafta Türkiye'nin, Suriye'nin biraz yukarıda, Ermenistan'ın aşağıda Kıbrıs'ı ile pek çok meselesi var. Avrupa Birliğiyle meselelerimiz var. Mesele geliyor Türkiye'de güçlü bir Cumhurbaşkanlığının olmasına dayanıyor. Bu seçimlerdeki bir başarısızlık, 'Bunların sorgulanmasına yol açar, bizi zaafa uğratır.' diye endişe ediyorum." dedi.
"ABD'nin başındaki adam ateşe benzin döküyor"
ABD'nin, "Golan Tepeleri"ne ilişkin kararına da değinen Arınç, "Dimdik ayaktayız, ama yedi düvel Türkiye'ye karşı birleşmiş. Hemen yanı başımızda İsrail, belki biraz ötemizde ama Mezopotamya denildiğinde İsrail'in bulunduğu eski Filistin toprağıdır. Şimdi burada ABD'nin başındaki adam ateşe benzin döküyor. Kudüs Müslümanların ilk kıblesi ve kendi Büyükelçiliğini oraya taşıyor. Hiçbir Arap liderinin, dünyada hukuktan haktan bahseden hiçbir Avrupa ülkesinin sesi çıkmadı. Hamdolsun Cumhurbaşkanımız en yüksek perdeden gerekeni söyledi. 1967'den beri işgal altında bulunan Golan tepelerinin İsrail'e ait olduğu imzası atıldı. Birleşmiş Milletler nezdinde hiçbir kıymeti yok, ama ben, 'Yaptım oldu.' diyor. Çünkü materyalist ve maddeci düşünce, 'Ben güçlüysem haklıyım.' İddiasında. Ama bizim imanımız, 'Sen haklıysan güçlüsün.' diyor. Müslümanlar, hep mazlum oldular. Türkümüzle, Kürdümüzle, Arabımızla en son Yeni Zelanda'da bunu yaşadık. Bunlar tahammül edeceğimiz şeyler değil, ama siz güçlü iseniz sözünüzün değeri vardır. Güçlü iseniz bunu değiştirme kuvvetini de kendinizde bulabilirsiniz." ifadelerini kullandı.
"Elhamdülillah İslam'da kardeşiz"
Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"TBMM çatısı altında görev yaparken hep Kürtlerin haklarını savunduğunu dile getirdi. Bunun tüm kayıtlarda yer aldığını aktaran Arınç: "Türk ile Arabı, Kürt ile Çerkezi kardeş yapan bir unsur var, o da Müslümanlıktır. Biz, elhamdülillah İslam'da kardeşiz. Kürtler, hep İslam'ın kahramanlarını çıkardılar. Bazı Kürt olduklarını söyleyip de ateist yaşayanlar, kendi kardeşlerini katledenler, dinden uzak olanları saymıyorum tabii. Müslümanlığı konuşuyorum."
"Çözüm sürecinde ihanete uğradık"
Çözüm sürecinde ihanete uğradıklarını ifade eden Arınç, "Türkiye'nin terörle mücadelesinde yanlışlar olur, doğrular olur, ama karşımızda kanlı bir örgüt var. Bu örgütle mücadele ederken, hepimiz zarar gördük. Nusaybin'in bundan 3-4 sene önce yaşadıkları, yıkılan şehir, ölen insanlar, şehitler, bunlar çok acı hatıralar. Bu hatıralar daha aklımızın ucunda dururken, tekrar Allah muhafaza bize bu günleri yaşatmak isteyenlere nasıl prim verebiliriz. Çözüm sürecinde çok iyi niyetle çok iyi şeyler yaptık, ama ihanete uğradık ve bu ihanetin bedeli millette çok büyük kayıplara sebep oldu. O yüzden hükümetimizin 2009'da başlayıp 2013-14 yıllara kadar getirdiği çözüm sürecinde halkımız memnundu, ama örgüt büyük hazırlık yapmış. Bütün bunları yaşadığımız için sorumlu olarak söylüyorum; 'Çözüm sürecinde yeter ki analar ağlamasın, tabutlar kalkmasın, çocuklar dağa götürülmesin, analar, babalar perişan olmasın' diye adeta bir tastan zehir içip başlattığımız şeye gönülden inandık, ama ihanete uğradık. 2 tane polis, evinde şehit edildi. Diyarbakır sokaklarında yukarıdan atılıp üstünden otobüsle geçirilen insanlar, kurban eti dağıtırken perişan edilen kişiler… Bu cinayetlerin bir sebebi yok mu? Örgütten korkanların Türkiye'de siyaset yapma hakları ne kadardır, siz karar verin." şeklinde konuştu.
Daha sonra Arınç, STK, muhtar ve kanaat önderleriyle toplanda buluştu.
Arından, Halk Eğitimi Merkezine geçen Arınç, yol güzergâhında bulunan esnafları ziyaret etti.
Halk Eğitimi Merkezi Toplantı salonunda STK ve STÖ temsilcileri, muhtarlar, kanaat önderleri ve vatandaşlarla bir araya gelen Arınç, toplantıda 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler seçiminin Türkiye ve bölge için önemine değildi.
Toplantıdan, sonra Arınç ilçeden ayrıldı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.