Çalışan çınarların hikayesi
İlerlemiş yaşlarına rağmen çalışan ve diğer vakitlerini Kur’an okuyarak geçiren yaşlılar, özellikle gençlerin kendilerine saygı göstermemesinden ve hürmet etmemesinden yakındı.
Ömürlerini halka hizmet ile geçiren ve hâlâ çalışmak zorunda bırakılan yaşlılar, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla İLKHA’ya konuştular.
Özellikle batıda yaşlıların huzurevlerine atılmasını eleştiren asırlık çınarlar, yaşlıların yerinin huzur evi değil, huzurlu yaşadıkları yer olduğunu söyledi.
Çalıştıkları iş yerlerinde işin olmadığı vakitlerini Kur’an-ı Kerim okuyarak geçiren Mardinli yaşlılar, gençlerin yaşlı insanlara saygı göstermemesinden ve hürmet etmemesinden yakındı.
1 Ekim’in kendileri açısından pek anlam ifade etmediğine vurgu yapan yaşlılar, kimsenin kendilerini sormadığını, herhangi bir programa davet edilmediklerini, bu yüzden de 1 Ekim’i normal diğer günler gibi çalışarak geçirdiklerini belirtti.
45 yıl şoförlük, 30 yıldır hurdacılık
Mardin merkez Artuklu ilçesinde ikamet eden 90 yaşındaki Hacı Osman Gülce, 45 yıl şoförlük yaptıktan sonra hurdacılığa başlamış. 30 yıldır da hurda işiyle uğraşan Gülce, 5 kişilik ailesine bakıyor. Gülce, “Allah’a çok şükür kazasız belasız 45 yıl şoförlük yaptıktan sonra bıraktım. Yaşlandıktan sonra şoförlük yapamadığımdan hurdacılık işine başladım. Elhamdülillah idare ediyoruz. Evde 5 kişi yaşıyoruz. Bu yaşıma rağmen çalışmak zor oluyor, ama mecburen çalışıyorum. Camiye gidiyorum, camiden sonra da dükkânıma gelip çalışıyorum. İş olmadığı zamanlarda da Kur’an okuyorum.” dedi.
“Gençlerimiz yaşlılara hürmet etsin”
Konuşmasının devamında gençlere tavsiyelerde bulunan Gülce, “Gençlerimiz yaşlılara hürmet etsin. Yaşlıların gençler üzerinde hakkı vardır. Anne ve babalarına baksınlar. Eğer onlar yaşlı anne ve babasına bakarlarsa yarın kendileri da yaşlandığında evlatları da onlara bakacaktır.” diye konuştu.
“Ne yaşlılık maaşım ne de BAĞ-KUR’um var”
Mardin’in Tarihi Bakırcılar Çarşısı'nda 9 yaşında başladığı kalaycılığa 70 yılını veren Nezir Abak, ilerleyen yaşına rağmen 90 derece sıcaklığın yanında mesleğini devam ettiriyor.
Abak, “79 yaşındayım, 70 senedir kalaycılık yapıyorum. 9 yaşından beri bu işi yapıyorum ama şu an kalaycılık mesleği bitmiş. Benim ne yaşlılık maaşım ne de BAĞ-KUR’um var. Allah’a şükür ekmeğimi bu işten çıkarıyorum. Eskiden yaşlılara hürmet daha fazlaydı. Herkes kendi memleketinde yaşardı ama şimdi millet dağılmış. Mardin’in yerlilerinden yüzde 80’i diğer illere göç etti. Bu yaşıma rağmen bu işi yapmak zor, ama ne yapalım mecburiyetten yapıyoruz. Evde sadece ben ve hanımım yaşıyoruz. Tüm çocuklarım kendi için çalışıyor. Bana faydaları yok, ama benim de onlara ihtiyacım yok. İnsan ne ekerse onu biçer. İyilik de yapsak, kötülük de yapsak ileride karşımıza çıkacak. Gençlerimiz anne ve babaya bakmak zorundadırlar. Bizim bu toplumdan iyilikten başka bir beklentimiz yok.” diye konuştu.
“Allah; anne ve babaya iyi davranılmasını emrediyor”
75 yaşındaki demirci ustası Selahattin Akalpoğlu ise iş yerinde iş olmadığı vakitlerde sürekli Kur’an-ı Kerim okuduğunu, kendisinin aynı zamanda hafız olduğunu belirten Akalpoğlu, Allah’ın Kur’an’da anne ve babaya iyi davranılmasını emrettiğini söyledi.
Akalpoğlu,“7 yaşından beri bu işi yapıyorum. 60 yıldan fazla oldu bu işle uğraşıyorum. 75 yaşındayım. Bu iş bir sanattır, bizim mesleğimizdir ve bu yüzden bize çok tatlı geliyor. Ben aynı zamanda hafızım ve Allah Kur’an-ı Kerim’de anne ve babaya iyi davranılmasını ve onlara of bile denilmemesi gerektiğini emrediyor. Eskiden gençler, yaşlılara karşı daha saygılı ve daha merhametliydi. Fakat günümüzde bu azalmış. Şimdiki çocuklara bakıyoruz daha 10 yaşında olmalarına rağmen sigara içiyor ve kıraathanelerde takılıyor, dünya hiç umurunda olmuyor. Anne ve babanın, evde bu çocuklara terbiye vermesi lazımdır. Babaların çocuklarına helali tavsiye edip haramdan sakındırması gerekir. Salih evlatlar, bu şekilde yetiştirilir.” dedi.
Hayâ kalmamış, iman zayıflamış
“Eskiden insanlarda hayâ ve iman vardı” diyen Akalpoğlu, şunları söyledi: “Bizim zamanımızda bir kadının çıplak dışarı çıkması yoktu. Şimdi ise çıplak dışarı çıkıyorlar. Hükümet serbest vermiş, onlar da çıkıyorlar. Merhamet çok fazlaydı, şimdi hiç yok. Saygı kalmamış, sevgi yok.”
“Eğer gençler yaşlı anne ve babasına bakmazsa onun imanı kâmil değildir”
Konuşmasının devamında anne ve babasına iyi davranmayan gençlerin imanının kâmil olmadığını kaydeden Akalpoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Eğer gençler yaşlı anne ve babasına bakmazsa onun imanı kâmil değildir. Bugün bakıyoruz ki anne ve baba yaşlandı mı hemen çocukları onları huzurevine bırakıyor. Bu doğru bir davranış değildir. Anne ve babaya iyi davranmak Allah’ın emridir.” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.