Camiler Asli Fonksiyonuna Uygun mu?
Vuslat’ta, İslam tarihinden yola çıkarak, günümüz camilerin asli fonksiyonuna uygunluğu irdelendi. Dergi, Nisan sayısında şu ayet ışığında camileri mercek altına aldı: “Allah’ın mescidlerinde, Allah’ın adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır?” (Bakara, 2/114)
Camiler Hayati Bir Öneme Sahip
İslâm tarihinde, mescid / cami, Rasulullah’ın zamanında inşâ edilmeye başlanmıştır. Rasulullah (s.a.s.), Medine’ye hicret ettiğinde, Ashabıyla birlikte, “Mescid-i Nebevi”yi inşa etmiştir.
Mescid / Cami, İslâm Medeniyeti ve kültürünün merkezidir. İlk dönem Müslümanları, bütün işlerini, istişarelerini, çalışmalarını, sohbetlerini, mescidlerde gerçekleştirmekteydiler. Devlet işleri, İslâm Ordusu’nun hazırlanması, Mescid-i Nebevî’de yapılmaktaydı. İslâm’da Mescidler, hayatî bir öneme sahiptir.
Cami Demek, Herşey Demektir
Peki, bu kadar önemli olan, mescid/ cami ne anlama gelmektedir? Bunu kısaca izah etmekte fayda var:
“Câmiler; ‘Müslümanları toplayıp bir araya getiren’, onların hayatını tümüyle kuşatan, İslâmî hayatın mihveri konumunda olan mekânlardır. İbadet hayatımızın odağını namaz, namazın da zirvesini secde teşkil etmekle, bu mekâna Kur’ân/İslâm ıstılahında, ‘secde edilen yer’ anlamında ‘mescid’ denmektedir.”
Müslümanların bir araya gelip karar verdikleri, birlikte ibadet ettikleri mekâna, mescid/cami denilmektedir. Aynı şekilde mescidler, Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettiği mekânlardır.
Camiler İlim Merkezi Olmalıdır
Asr-ı Saadet döneminde Müslümanlar için, mescidler / camiler aynı zamanda birer ilim merkezleriydi. Mescidler / camiler Tevhidî bilincin inşâ edildiği yerlerdi. İnsanlar, İslâm’ı öğrenmek için, akın akın bu mescidlere koşuyorlardı. Bütün ilimler, mescidlerde öğreniliyordu. Mescidlerin, birçok fonksiyonu vardı.
Osmanlı döneminde de mescidler aslına uygun bir şekilde kullanılmaktaydı. İslâm âlimleri, derslerini mescidlerde vermekteydiler.
Osmanlı’nın yıkılışıyla birlikte mescidler/camiler, aslı fonksiyonlarından uzaklaştırıldılar. Hattâ Cumhuriyetin ilk yıllarında, mescidler/camiler ahıra çevrilmiştir. Bunun amacı, İslâm’ı insanlara unutturmaktı.
Dergide Yazısı Olan Yazarlar
Ahmed Kalkan, Mustafa Çelik, Hüseyin K. Ece, Prof. Dr. Adnan Demircan, Ahmet Varol, Abdullah Dai, Süleyman Gülek, Halil Kara, Seyfulislam Çapanoğlu, Dilaver Işık, Ahmet Bal, Zübeyde Nalbant…
Dergi Hakkında Detaylı Bilgi İçin: 0(216) 612 78 22 web: www. vuslatdergisi.com
Kaynak:HÜR24Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.