Çeşmi Ümit Başkanı Sadat'tan yardım çağrısı: Kuru ekmeğe muhtaç olan Afganistan halkına yardım edin
40 yıl boyunca devam eden savaş ve 20 yıllık ABD işgali sebebiyle dar bir alana sıkıştırılan ve başta ekonomi olmak üzere her alanda geri kalan Afganistan halkı, bir kuru ekmeğe dahi muhtaç kalmış durumda.
ABD'nin geri çekilmesiyle iş başına gelen ve adeta bir enkaz devralan Taliban hükümeti ise ABD'nin Afganistan sürecinde halkın parasının yabancı devletlerdeki bankalarda olması ve ABD tarafından hesaplara bloke konulması sebebiyle hem halk hem de Taliban hükümeti zor günler yaşıyor.
Halkın neredeyse tamamının yardıma muhtaç durumda olduğu Afganistan'da her ne kadar güven ortamı sağlanmış olsa da maalesef ABD'nin bıraktığı tahribat sonucunda işsizlik had safhaya ulaşmış durumda. Parasına bloke konulan halk, ne iş yapabiliyor ne de vize sorunu sebebiyle farklı ülkelere gidebiliyor.
Ülkede yaşanan son gelişmeler, Taliban hükümetinin çalışmaları ve halkın yoksulluğu ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Çeşmi Ümit Yardım Vakfı Genel Başkanı Seyyid Nimetullah Sadat, kuru ekmeğe muhtaç durumda olan Afganistan halkı için başta Türkiye olmak üzere tüm dünya Müslümanlarından yardım çağrısında bulundu.
Sadat, "Elhamdülillah Afganistan'da savaş bitti. 20 sene önce çok savaşlar vardı. Her gün hem Taliban hem de devlet tarafından yüzlerce insan ölüyordu. Milletimiz çok zor durumdaydı. Savaşların, bombaların altında kalıyordu. Şu anda halk emniyet ve güven içerisinde. Halk emniyet sağlandığı için çok mutlu." dedi.
"ABD halkın parasına el koyduğu için ciddi sıkıntı yaşanıyor"
Hükümet değiştikten sonra ekonomik sıkıntıların ortaya çıktığını belirten Sadat, "Daha önce Afganistan'ın paraları yurt dışındaki bankalardaydı. Şimdi halka ait olan bu paraları vermiyorlar. O paralar Taliban'ın veya devletin parası değil Afganistan'daki halkın parasıdır. Bundan dolayı şu anda başta olan devlet çok zor durumda. Bankalarda para yok. Millet çok zor durumda, hiç iş yok. Onun için halkın tamamı fakirleşti. Millet yiyecek ekmek dahi bulamıyor. Taliban bu sıkıntıların giderilmesi için çok çabalıyorlar. Ülkenin ekonomisini düzelmek için bazı toplantılar yapıyorlar. Komşu ülkeler ve Müslüman ülkeler Taliban hükümetini resmi olarak tanıması, gidiş gelişin olması, ticaret yapılması için birçok görüşme yapılıyor. Bunlar olursa birçok sorun da hallolmuş olacak." diye konuştu.
"Afganistan halkı için yardım çağrısı"
Sadat, "Allah'u Teâlâ Kur'an-ı Kerimde 'iyilik ve takvada birbirinize yardım edin' diye buyuruyor. Kur'an-ı Kerimde birçok ayette iyiliği emreden, yardımlaşmaya, fakir ve yoksula yardım etmeye teşvik eden ayetler var. Peygamber efendimiz de bir hadisi şerifinde, 'İnsanların en hayırlısı başkalarına yardımcı olandır' diye buyuruyor. Onun için fakir ve yoksullara yardım etmek Allah'ın bize bir emri, peygamberimizin tavsiyesidir. Allah'ın emrini yerine getirmek, peygamberimizin tavsiyesine uymak Müslümanların üzerine bir borçtur. Müslümanların bu borcu hem eda ederek tüm dünya mazlumlarına, özellikle de Afganistan'daki fakirlere yardım etmeleri gerekir. Diyebilirim ki, dünya üzerindeki en fakir halk Afganistan halkıdır. Orada televizyon yok. Bazı illerde, köylerde elektrik bile yok. Onun için halk hiç kimseye, hiç bir yere seslerini duyuramıyorlar. Onun için vakıf adına bir kez da Afganistan halkına yardım yapılması çağrısında bulunuyorum." şeklinde konuştu.
"Karda kışta ayakkabısının satıp çocukları için kuru ekmek alanlar var"
Vakıf olarak Afganistan'da cami ve mescit inşa etme, su kuyuları açma, halka gıda kolisi, kışlık giyim, yakacak ve ekmek dağıtımı gibi yardımlar yaptıklarını belirten Sadat, ülkedeki durumu ve halkın ihtiyaçlarını şu şekilde özetledi:
"Elhamdülillah milletimizin hepsi Müslüman. 40 seneden beri orada savaş var. Savaşlar yüzünden millet varını yoğunu kaybetmiş durumda. Bazı köylerde hiç cami yok. Olanlar da hep tahrip olmuş, tadilat yapılması gerekiyor. Halkımızın camiye çok ihtiyacı var. İkinci çalışmamız tercümeli Kur'an-ı Kerim basıp camilere medreselere dağıtıyoruz. Üçüncüsü Afganistan'da su sıkıntısı çok, milletin içecek suyu yok. Bazı yerlerde insanlar eşeklerle 2 saat 3 saat veyahut yürüyerek su getirmek zorunda kalıyorlar. Bundan dolayı su olmayan köylerde su kuyusu açıyoruz. Yıllardır olan savaşlardan dolayı yetim çocuklar, dul kadınlar ve şehit aileleri çok. Bunlara bayramlarda elbise ve ayakkabı yardımları yapıyoruz. Kış aylarında montlar hediye ediyoruz. Bazı aylarda nakit para ve gıda kolisi yardımları yapıyoruz. Ülkemizin yüzde 100'ü fakir. Şimdi kış da geldi. Hava çok soğuk ve kar yağıyor. Milletimizin çok ciddi yardıma ihtiyacı lazım. Bu soğukta onlara soba için odun, gıda paketi ve en önemlisi ekmek lazım. Kendi şahit olduğum bir meseleden bahsedeyim. Bir ailenin üçüz çocuğu oldu. Babaları ağlayarak; 'Ya bir çocuğumu satıp 2 çocuğumu büyüteceğin ya da 2 çocuğumu satıp bir çocuğuma bakacağım. Başka seçeneğim yok' diyordu. Türkiye'de veya başka ülkelerde çocukları olan insanlar mutlu olur, sevinir. Hatta devlet yardım eder. Ancak Afganistan'da böyle şeyler yok. Bazı bölgelerde insanlar kuru ekmek alabilmek için kızlarını para karşılığında satmak zorunda kalıyorlar. Kimisi de çocuğu ondan ekmek istemesin, muhtaç olmasın diye para almadan veriyor. İnsanlar pazarda iş arıyor, bulamayınca da evde bekleyen ufak çocuğuna ekmek alabilmek için ayakkabısını satıyor ve o karda kışta çıplak ayakla eve gidiyor. Afganistan'daki halkın yardıma ihtiyacı var. Türkiye devletinden destek ve yardım bekliyorlar. Afganistan halkı Müslüman Türkiye halkının yanında durmasını istiyor. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.