CHP'den Anıtkabir ültimatomı!
Ültimatom, uluslararası ilişkilerde süre tanınarak bir işin yapılmasını istemektir ki, aksi durumda fiili müdahaleler ve hatta savaş bile çıkabilir.
“Ültimatomun CHP ile ne ilgisi var?” diye soruyorsunuz. Şaşırtıcı; ama ilgisi var.
Muhalefet partisi gördüğü bir olumsuzluk karşısında önerge verir, gensoru verir, Anayasa mahkemesine gider; ama CHP öyle yapmıyor.
Hükümete ve Genelkurmay'a “Şu kadar saatte şu işi yapmazsanız ben müdahale edeceğim” anlamına gelen uyarılarda bulunuyor.
Sorun da keşfe çıkan Mimarlar Odası adı verilen kurumun Anıtkabir'de bir “Halı saha” keşfetmesi imiş!
Tabii CHP “Anıtkabir gibi kutsal bir mekânda nasıl olur da halı saha olur” diye tepki gösteriyor.
Halı saha varsa orada top da oynanıyordur ve bu Ata'ya saygısızlıktır. Hatta bir de halı saha maçlarını izlemeye gidenlerin olduğunu ve izleyicilerin hakemler ve rakip takımlar aleyhinde çok nezih ifadeler kullandıklarını göz önünde bulundurursanız işin vahameti biraz daha netleşir sanırım.
Birileri arıza yapıp “Ama bu saha 1984'ten beri vardı, birkaç yıldır toprak saha halı sahaya dönüştürüldü” dese de bu bir şeyi değiştirmez.
Anıtkabir'de çocuk parkları, halı sahalar, cafeler olamaz, o kadar!
Yine bazıları oyunbozanlık edip fitne çıkararak “Tuvalet de olmaz!” diyor; ama siz onları kaale almayın.
İster kabul edin ister etmeyin, neticede ultra post modern bir dinin mabedi olarak kabul ediliyor.
Geçenlerde Selda Bağcan adındaki solcu şarkıcı “Anıtkabir benim kutsalım” dedi de kimse şaşırmadı mesela.
Tamam, birilerinin kutsalı; ama artık şu kuralları da netleştirseniz, biz de rahat etsek.
Farkında olmadan çok sayıda riskli işler yapıyoruz da farkında değiliz.
Eskiden bazı şeyler vardı ve kimseye garip gelmiyordu.
10 Kasımlarda siyah önlüğümüzün beyaz yakalarını takmaz, öyle giderdik okula.
Neredeyse anıtın bir kilometre uzağındaki halı saha birilerini rahatsız ediyorsa üstünden geçen uçaklardaki yolcuların o esnada sakız çiğniyor olması da saygısızlık olarak düşünülebilir mesela.
Ya da denebilir ki, Anıtkabir'in şu kadar kilometre yakınındaki yollardan geçen araçların klasik batı müziği haricinde bir şeyler, hele de arabesk ve gerici ilahiler çalmaları zinhar yasaktır.
Böyle net kurallar konsa da kamuoyu rahat etse artık.
Memleket bu gergin durumda ikide bir “ültimatom” kaldıramıyor, benden söylemesi.
Kaynak:DOĞRUHABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.