Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen, 15 Temmuz Millî İradenin Zaferinin Analizi Kitabı’nın tanıtım toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.
Darbe girişiminin ardından 15 Temmuz’u, “Demokrasi ve Millî Birlik Günü” olarak ilan ederek, millî anma günlerin arasına aldıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt Zaferi gibi, İstanbul’un fethi, Çanakkale Zaferi, 30 Ağustos Zaferi gibi, Selçuklunun, Osmanlının ve Cumhuriyetimizin kuruluşu gibi, 15 Temmuz da, millî tarihimizin sembollerinden biri olmuştur. Maalesef, aradan geçen bir yıla rağmen, hâlâ 15 Temmuz’un anlamını kavrayamamış olan gafiller bulunduğunu görüyoruz. Bu gafillerin başında da ana muhalefet partisinin tepesindeki zat geliyor. Ankara’dan İstanbul’a kadar yürüyen bu kişi, derdinin ne olduğunu, Maltepe Meydanında yaptığı miting konuşmasında açık ve net ifşa etti. Kendisi, yaptığı eyleme ‘adalet yürüyüşü’ adını vermişti. Olsa olsa sözde adalet yürüyüşü olabilir. Ama talepleriyle bu kavramı ne kadar yanlış anladığını göstermiş oldu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanının sözlerini duyunca, aklına Mevlana Hazretlerinin adalet tanımının geldiğini belirterek, Mevlana Hazretlerinin ağaca su vermeyi adalet, dikene su vermeyi zulüm olarak tanımladığını, bunların ağaca su değil dikene su verdiklerini söyledi.
CHP Genel Başkanının “Bizden dikenlere su vermemizi talep ediyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz asla böyle bir zulüm yoluna başvuramayız. Hasta dediler, durumu çok kötü dediler ve cezaevinden çıkmasını istedikleri Mardin Belediye Başkanı, baktık ki bayağı yürüyebiliyor, hani hastaydı bu ya, nasıl hasta bunlar? Arkasında PKK terör örgütünün olduğu bu kişilerle beraber nasıl oluyor da omuz omuza yürüyebiliyorsunuz? Onlar FETÖ’cülerin avukatlığına soyunabilir, onlar PKK’lıları, YPG’lileri destekleyebilir. Onlar FETÖ’cülerin avukatlığına soyunabilir. Onlar PKK’lıları, YPG’lileri destekleyebilir. Onlar DHKP-C’lilerle, marjinal sol örgütlerle kol kola girebilir. Onlar ülkesine ve milletine ihanet etmiş herkesi kucaklayabilir. Ama biz bunların hiçbirini yapmadık, yapmayacağız. Çünkü bizim milletimize sözümüz var. Biz milletimize, Türkiye’de tek bir terörist kalmayana kadar mücadele edeceğimizin sözünü verdik.” ifadelerini kullandı.
Sokakta aranan adaletin adının intikam olduğunu ve onun sonunun da vandallık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, adaletin aranacağı meşru zeminlerin belli olduğunu söyledi.
“Bu partinin, 28 Şubat döneminde cuntacılarla nasıl kol kola yürüdüğünü unutmadık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar milleti de kendileri gibi balık hafızalı zannediyorlar. Ne biz, ne de milletimiz bu partinin tek parti dönemindeki zulümlerini unutmadık. Biz Menderes’i ve iki arkadaşını, evet, ipe götürenleri unutmadık. Bu partinin, 27 Mayıs’ta rahmetli Menderes’i, tıpkı bugün de yapmaya çalıştıkları gibi, ahlaksız iftiralarla darağacına gönderdiğini unutmadık. Bu partinin, 28 Şubat döneminde cuntacılarla nasıl kol kola yürüdüğünü unutmadık.” şeklinde konuştu.
“Ülkemizin üzerinde bitip tükenmez oyunlar oynayanlara ve onlara gönüllü figüranlık yapanlara soruyorum, peki, siz böyle bir mücadeleye hazır mısınız?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ’cülerin cezaevlerinde son bulan acı akıbetlerine ortak olmaya hazır mısınız? PKK’lıların dağ başlarında nihayet bulan kaderlerini paylaşmaya hazır mısınız? DEAŞ’lıların Cerablus’ta, Rai’de, Dabık’ta, El Bab’ta yok olup giden sonlarını tatmaya hazır mısınız? Biz bu toprakları kanımızla sulayarak kendimize vatan yaptık. Binlerce yıldır, devletimizde sembolleştirdiğimiz özgürlüğümüzü canımız pahasına koruyarak bugünlere geldik. Aynı şekilde devam etmekte de kararlıyız. Vatanımızı parçalamak, milletimizi esir etmek isteyenlere, bu bedelleri ödetmeden; ülkemizin tek bir karış toprağına ayak bastırırsak, tek bir yudum suyunu içirirsek, tek bir nefes havasını solutursak, anamızdan emdiğimiz süt bize haram olsun. Şehitlerimize mahcup olmaktansa kara toprağın bağrına girmeyi tercih ederiz. Hani Gezi olayları sırasında ‘Mesele Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı?’ diyorlardı. Elbette biz onların ne istediğini çok iyi anlamıştık, onun için taviz vermedik. Şimdi biz de, ‘Mesele Suriye, Irak, Libya, Katar, FETÖ, PKK değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı?’ diyoruz. Meselenin Türkiye olduğunu anlamayıp, elinde pankartla Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlere Allah akıl, fikir, ihsan etsin diyoruz” diye konuştu.
Tanıtım toplası yapılan ‘15 Temmuz 2016 Millî İradenin Zaferi’ adlı kitabın millî iradenin zaferi olan 15 Temmuz’un kahramanlarını bilimsel bir çalışmayla analiz ederek, önemli bir hizmeti yerine getirdiğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyorum. Gazilerimize sıhhat, afiyet diliyorum. 81 vilayetimizdeki, yurt dışındaki tüm vatandaşlarımı Pazar gecesine kadar sürecek, yani 16 Temmuz gece 24.00’e kadar sürecek tüm etkinliklerde kalpten gelen bir şevkle katılmaya çağırıyorum.”
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen, 15 Temmuz Millî İrade Zaferinin Analizi Kitabı’nın tanıtım toplantısı sonrası 15 Temmuz gazisi Enes Gün, darbe günü taşıdığı kanlı Türkiye bayrağını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.