Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "Enis Berberoğlu" açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "Enis Berberoğlu" açıklaması
​Cumhurbaşkanı Erdoğan, cezaevindeki CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nu kast ederek, "İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulanacağım’ diyor içerideki zat." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, cezaevindeki CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir bağlantısı çıkması durumunda şaşırılmaması gerektiğini belirterek, "İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulanacağım’ diyor içerideki zat." dedi.

Çeşitli etkinliklere katılmak için Antalya’da bulunan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Antalya Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı.

"15 yılı iktidarda, başarı ve şerefle dolu 16 yılı geride bırakıyoruz"

Toplantıda yaptığı konuşmasında yarın AK Parti’nin kuruluşunun 16. kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2001 yılında çıktıkları bu yolda, 15 yılı iktidar olmak üzere 16 yılı geride bıraktıklarını söyledi.

Türkiye’nin geçen 15 yılının, ancak kuruluş dönemiyle mukayese edilebilecek önemde hadiselerle geçtiğine, özellikle son dört yılda, içeride ve dışarıda Türkiye’nin, tarihinin en büyük saldırılarına maruz kaldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde bir ülkeye yöneltilebilecek tüm saldırıları görüp yaşadıklarını, Türkiye’yi hedef alanların AK Parti’yi de boş bırakmayarak bu süreçte partilerine de pek çok tuzak kurulduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "2013’teki Gezi olaylarının ve 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminin, 2014’teki mahalli idareler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, 2015’teki 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin bölücü örgütün çukur eylemlerinin ve DEAŞ saldırılarının, 2016’daki 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün, son olarak da 16 Nisan halk oylamasının mecrasından çıkartılma gayretlerinin, tüm bunların amaçlardan biri de AK Partiyi sarsmak, mümkünse parçalamaktı. Kardeşlerim, hamdolsun, Allah’ın yardımı, milletimizin desteği ve dava arkadaşlarımızın metanetiyle tüm bu saldırıları boşa çıkarttık. Ülkemizin bu karmaşık döneminde partimiz içinde de yolunu kaybedenler elbette oldu. Milletvekillerinden, belediye başkanlarından, teşkilat mensuplarının bazı firelerle elbette karşılaştık. Fakat yaşadığımız saldırının büyüklüğünü dikkate aldığımızda, hamdolsun, bunların sayısı ve oranı gerçekten çok küçüktür. Türkiye’nin içinden geçtiği bu kritik dönemdeki güçlü duruşları sebebiyle teşkilatımızın şu tüm mensuplarına şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum."

"İlkelerine ihanet etmeyen, ülkesine sadakatle bağlı herkese kollarımız açık"

AK Parti’nin değerlerine, özellikle de ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ ilkelerine ihanet etmeyen, ülkesine sadakatle bağlı herkese kalplerinin ve kollarının açık olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kriterlerin dışında kalan herkes bizim için defoludur, yorulmuştur, yolunu kaybetmiştir. Ahde vefa bizim siyaset ahlakımızın vazgeçilmez bir unsurudur. Ülkemize ve partimize ihanet edenlere karşı ne kadar öfkeliysek, bu çatı altında hizmet veren tüm kardeşlerimize de o derece muhabbet doluyuz." şeklinde konuştu.

AK Parti’de değişimin ‘herkesin aynı ekip içinde yer aldığı bir bayrak yarışında görev almak veya görev devretmek’ olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her birimizin aynı davanın neferleri olarak dün şu sıfatla yürüttüğümüz görevi, bugün başka bir sıfatla veya hiçbir sıfatımız olmadan da sürdüreceksek samimiyetle olgunluğa eriştirmek sabra sahip olduğuna inanıyorum, bunu yapacağız. Yeri gelir kapıda bekçi oluruz, yeri gelir o kapıya, evet, su taşırız. Aksi takdirde bu büyük yapıyı, bu büyük ekibi ahenkle verimli şekilde milletimizin beklentilerine uygun tarzda çalışma imkânından mahrum kalırız." ifadelerini kullandı.

"Dünyanın ve Türkiye’nin hızla değiştiği bir dönemde, AK Parti’yi durağanlığa mahkûm etmeye hakkımız yoktur" vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: "Yeni projelerle, sürekli yenilenen heyecanlarla daima hedef büyüten bir dinamizmle yoluna devam eden yönetici arkadaşlarımız elbette hizmetlerini sürdürecektir. Ama partiyi sırtlayıp götürmek yerine, partinin sırtına binmeye kalkanları kenara çekmek de milletimize karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Kardeşlerim, FETÖ ve PKK iltisağı başta olmak üzere, milletimize düşmanlık eden terör örgütlerine bulaşmış olanlarla ilgili hassasiyetlerimiz elbette vardır ve olacaktır, bu konuda en küçük bir taviz vermemiz söz konusu değildir. Partimizin çatısı altında FETÖ’yle iltisaklı olanları asla barındıramayız. Yol yakınken nerede FETÖ’yle bağlantısı olanlar varsa hemen bize bildirin, anında kapıya koymaya mecburuz. Bunlar bu milleti böldüler, bu ümmeti parçaladılar, ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan Pensilvanya’da şu anda park ettiler, Almanya’da park ettiler, Batının değişik ülkelerinde park ettiler. Daha siz çok yerlere kaçacaksınız, Afrika’ya kaçacaksınız, ama siz kaçacaksınız biz kovalayacağız. Çünkü milletimin parçalanmasına sorumluluk makamında olan bir kardeşiniz olarak müsaade etmemiz mümkün değildir."

"İlkelerimize tüm benliğiyle bağlı olmayan hiç kimse ak partide yönetici olamaz"

Göreve devam edecek veya yeni görev alacakların AK Parti’ye illerinde, ilçelerinde ve ülke genelinde neler katacağını, nasıl bir fayda sağlayacağını da göz önünde bulunduracaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Davası yüreğinde hizmet aşkı, kafasında projesi bulunmayan, ilkelerimize tüm benliğiyle bağlı olmayan hiç kimse AK Partide yönetici konumuna gelemez, bu böyle biline. İnşallah tüm ilçe ve il kongrelerimiz bu anlayışla yapılarak büyük kongremiz için hazırlığımızı tamamlayacağız. Şimdiden bu bayrak yarışında görevini devredecek arkadaşlara teşekkür ediyorum, yeni görev alacak arkadaşlara da şimdiden başarılar diliyorum." açıklamasında bulundu.

"Ana muhalefet lideri, Alman kamuoyuna ülkesini şikâyet ediyor"

Geçen 15 yılda Antalya ile birlikte Türkiye’ye kazandırdıkları büyük yatırımların, yaptıkları dev hizmetlerin gerisinde, istikrar ve güven ortamının sağlanmasına ve korunmasına verdikleri önemin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu konuda ne kadar hassas isek, maalesef, ana muhalefet partisi başta olmak üzere, bir takım çevreler de o derece hoyrattır, o derece yıkıcıdır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz günlerde ana muhalefet partisinin başındaki şahıs bir Alman dergisine röportaj veriyor. Normal şartlarda herhangi bir siyasetçi böyle bir imkânı ülkesinin ve milletinin faydasına olacak şekilde kullanır. Peki, bizim ana muhalefetin başındaki zat ne yapıyor? Alman kamuoyuna ülkesini şikâyet ediyor. Hem de öyle bir şikâyet ediyor ki, adeta Almanya yatırımcıları da, Alman turistleri de Türkiye’den uzak dursun, sakın buralara gelmesin diye bangır bangır bağırıyor ve yalvarıyor. Neymiş efendim, Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yokmuş. Önce sözlerini inkâr etmeye çalıştı, mızrak çuvala sığmayınca bu defa pişkince, ‘ben bunları her yerde söylüyorum’ diyerek işin içinden sıyrılmaya kalktı. Bu ifade söz konusu zatın sehven değil, bilinçli olarak ülkemize iftira attığını gösteriyor, yazıklar olsun. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, milletvekili ve emekli olarak maaşını aldığı, devletine, ülkesine böylesine bir ihaneti yapabilen ve yüzü kızarmadan bunu savunan zata ne desek boştur."

"Hak arayışındaki diğerlerine neden cevap vermedin?"

Ana muhalefet liderinin Ankara’dan İstanbul’a gerçekleştirdiği sözde adalet yürüyüşü esnasında yol güvenliğini hükûmetin sağladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’de adaletsizlik varsa, peki İzmir Büyükşehir Belediyesinde günlerce işçiler grev yaptılar, onların hak arayışlarındaki adaleti nereye koyacaksın Bay Kılıçdaroğlu? Şişli’yi İstanbul’da çöpler istila etti, taşeron örgütleri bağırıp çağırdı, çöplükten geçilemez hâle gelen, benden önce de İstanbul öyleydi, çöp yığınlarıyla doluydu, peki onlara yönelik sözde adalet yürüyüşü yapan sen, onların adalet arayışına niye cevap vermedin?" şeklinde seslendi.

İlgili siyasi parti liderinin adaletle bir derdinin olmadığını, derdinin ülkeyi karıştırmak olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat hâlen ülkesinin aleyhine işlediği bir suçtan dolayı, ülkenin aleyhine işlediği suçtan dolayı cezaevinde bulunan milletvekiliyle ilgili konunun kendisine kadar ulaşmasından endişe ettiği için şimdiden ön almaya, suyu bulandırmaya çalışıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer yakında içerde olan ana muhalefet milletvekili ile ilgili bu Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir bağlantısı çıkması durumunda şaşırılmaması gerektiğini söyledi ve "İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulanacağım’ diyor içerideki zat" açıklamasında bulundu.

Bunun bir FETÖ taktiği olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Gerçi söylediği her şeyi inkâr etme, yaptığı her işten çark etme konusunda bu şahsın eline su dökecek kimse zor bulunur, bunda yalan gani. Kendisi genel başkanlık koltuğuna da FETÖ kumpası olduğunu herkesin bildiği bir kaset operasyonuyla oturtulmamış mıydı? O gün Baykal’ı ziyaretten çıkarken, hemşehriniz, onu ziyaretten çıkarken gazeteciler sordu, ‘aday olacak mısınız’ dedi. ‘Hayır, böyle bir düşüncem yok’ dedi değil mi? Ertesi gün bir de baktık ki adaylığını açıkladı. Niye? Yalan. Ama unutmayın, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. O kadar çok yalan söyledi, söylediği o kadar çok sözü yuttu, o kadar çok hezimete uğradı ki, biz kendisini takip edemez hâle geldik, mümkün değil. Ne derseniz deyin, ‘yağmur yağıyor’ havasında kendisine dikte edilenleri yapmaya devam ediyor."

"Kuzey Kore gerilimi sona erdirilmeli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak’ta oynanan oyunları da yakından takip ettiklerini ve gereken durumlarda sahada varlık göstermekten çekinmeyecek şekilde hazırlıklarını sürdürdüklerini açıkladı. Körfez bölgesindeki sıkıntıların suhuletle çözüme kavuşturulması için her türlü gayreti sarf ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize göre dünyanın öteki ucu olan Kuzey Kore’nin merkezinde bulunduğu krizle ilgili endişelerimizi ifade ettim. Nükleer bir savaş, taraflarla birlikte tüm dünya için telafisi mümkün olmayan bir felakettir. Japonya ve Güney Kore gibi yakın dostlarımızı tedirgin eden bu gerilimin silahlar ve füzeler ateşlenmeden sona erdirilmesini diliyoruz." dedi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.