Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na "uyuşturucu" tepkisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Polis Akademisi Polis Amirleri Eğitimi Merkezi 6. Dönem Mezuniyet Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun öncelikli hedeflerinden birinin de ülkede huzurun kökleştirilmesi olduğunu, bunun için de insan hak ve özgürlükleriyle can ve mal güvenliğinin her türlü fiili ve potansiyel tehdide karşı güvence altına alınmasına önem verdiklerini söyledi.
Türkiye Yüzyılı'nın, şefkat ve merhamet yüzyılı olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunun teminatı sizlersiniz. Şehir ve kara yolu güvenliği gibi klasik hizmetleri zaten en iyi şekilde sürdürüyoruz. Konvansiyonel güvenlik sistemimizi nitelikli insan gücüyle, yeni uzmanlık birimleriyle, teknik kapasitesiyle daha da geliştiriyoruz. Asıl üzerinde yoğunlaştığımız alanlardan biri, gençlerimizin terör ve uyuşturucu gibi belalara karşı korunmasıdır. Bizim ne terör örgütlerine ne uyuşturucu baronlarına ne sapkın ideolojik akımlara kaptıracağımız tek bir evladımız vardır. Siyasetin içinde olup da hükûmetimizi, iktidarımızı cari açığını özellikle uyuşturucu kaynaklarından temin ettiği gelirle ettiği gelirle kapatacağını söyleyen zavallılara bir sözüm var, onu yarın söyleyeceğim.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Zira şu anda iktidarımızın uyuşturucuyla mücadele etmekten başka herhangi bir şeyi olmadığı gibi o tür kaynaklardan esinlenerek ülkeyi büyütmek gibi bir derdi de yoktur. Biz haramı iyi biliriz, helali iyi biliriz, haram size kalsın ey siyasiler. Bunu da böyle bilin. Sizlerin bu gurur gününde girmeyi hiç istemediğim bir hususta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının güvenlik güçlerimize dün attığı bu iftirayı cevaplandırmayı Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumun bir gereği gördüğüm için değinmek mecburiyetinde kalıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin geçmişte, en iğrenç, en alçak iftiralarla ülkenin seçilmiş başbakanını darağacına gönderecek kadar pespayeleşen tek parti devri zihniyetinin hezeyanlarına maruz kaldığını" belirterek, "Şu anda siz kalkıp da Güneydoğu'da, Doğu'nun değişik yerlerinde uyuşturucu köklerini toplamak suretiyle bu mücadeleyi veren emniyet teşkilatıma bu tür bir hakarette ve bu tür bir iftirada bulunamazsınız. Bu tür uyuşturucu köklerini toplayan teşkilat işte karşımda. Böyle bir teşkilatı, siz nasıl olur da 'Türkiye cari açığını uyuşturucu satmak suretiyle kapatıyor.' dersiniz. Bu ne insafsızlıktır? Bu ne vicdansızlıktır?" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın partisinin TBMM'deki grup toplantısında bu konuya ilişkin çok daha farklı bir konuşma yapacağını belirterek, şunları kaydetti: "Çünkü bu hazmedilir bir şey değil. Haramı, helali gayet iyi bilen bir iktidarı bu şekilde lekeleyemezsin, onu sen aynaya bak kendinde ara. Polisiyle, jandarmasıyla, sahil güvenliğiyle, emniyet güçlerimizin canları pahasına yürüttüğü uyuşturucuyla mücadeleyi hiçe sayarak, yalanlar ve iftiralar üzerinden benzer bir oyunun peşindedir. Hâlbuki biz, Batı ülkelerinin baş edemedikleri için resmen serbest bıraktıkları uyuşturucuyla mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarıya sahibiz. Uyuşturucu satıcılarına öylesine göz açtırmıyoruz ki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin üçte birinden fazlasını oluşturan 117 bini bu suçtan demir parmaklıklar arkasındadır. Sokaklardaki uyuşturucu satıcılarına karşı en küçük bir müsamahamız olmadığını bizzat İçişleri Bakanımız en çarpıcı ifadelerle defalarca söylemiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte uzun yıllar boyunca Güney Asya'da üretilen uyuşturucunun Avrupa'ya sevk merkezi ve pazarı olan Türkiye, artık bu kirli kanalları önemli ölçüde tıkamıştır. Hem yakalanan uyuşturucu miktarı hem cezaevine atılan uyuşturucu satıcısı bakımından rekor başarılara sahibiz. Bu hakikate rağmen hem güvenlik güçlerimizi hem de ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını, onun atadığı İçişleri Bakanını ilzam ederek kendine siyasi alan açtıklarını sananlar, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektedir. Meclis kürsüsünde, uyuşturucu satıcılarından ve organ tacirlerinden vergi alarak ülke ekonomisini kurtaracağını hem de defalarca tekrarlayarak, ciddi ciddi anlatan bu zatın hezeyanlarına artık şaşırmayı bile bıraktık. Genel başkanı böyle yapan partinin milletvekilleri boş durur mu? Onlar da Yalova'da mahkeme basıp hâkimlere hakaret ederek, bu milletin değil, ya teröristlerin ya hırsızların safında olduklarını göstermişlerdir." diye ekledi.
“Dijital terör, insanımızın huzuru ve haysiyeti ile devletimizin güvenliğini de hedef alıyor”
Türkiye'de huzuru kökleştirme çabalarından bir diğer önceliklerinin de insanı sadece fiziki değil, aynı zamanda dijital zorbalıklara karşı da güvenlik altına almak olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnternetin ve buna bağlı mecraların çoğalması, hayatı kolaylaştırmanın yanı sıra siber suçlara ve yeni suçlu tiplerine de yol veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Giderek asimetrik bir tehdit kaynağı hâline gelen dijital terör, insanımızın huzuru ve haysiyeti ile devletimizin güvenliğini de hedef alıyor. Hiçbir sınırın ve etik kuralın olmadığı sosyal medya mecralarından yayılan sahte, yalan ve iftiralarla her gün binlerce kişi linç ediliyor, hedef gösteriliyor. Milyonların hayatı kararıyor. Evinde, iş yerinde, sokakta koruduğumuz insanımızı dijital dünyanın dehlizlerinde tek başına çaresiz bırakamayız. Türkiye, dünyada en fazla dezenformasyona maruz kalan ülkedir. FETÖ'den bölücü terör örgütüne, Türkiye düşmanı pek çok karanlık odak, bu mecraları ülkemizi karıştırmak, insanımızı birbirine kışkırtmak, sosyal kaos oluşturmak için istismar etmektedir.”
“Sınırlarımızın güvenliğini teröristler yanında her türlü hukuk dışı sızma girişimlerine karşı da tahkim ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörün hedefleri açısından Kızılay'da bomba patlatmakla yalanı bir silah olarak kullanmak arasında hiçbir fark yoktur. Türkiye gibi benzer tehditlerle yüzleşen gelişmiş ülkelerin siber suçlara ve terör propagandasına karşı çeşitli adımlar attığını görüyoruz. Kısa süre önce Meclisimizin takdiriyle hayata geçen yasal düzenlemenin, ülkemizin dijital teröre karşı hukuk ve demokrasi zemininde yürüttüğü mücadeleyi daha da kolaylaştıracağına eminim. İnsanımızın, demokrasimizin ve devletimizin güvenliği noktasında gereken her türlü adımı atmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. Afet ve göç yönetimi gibi bu alanlarda sahip olduğumuz birikimi, ülkemizi ve milletimizi gelecekteki muhtemel tehlikelere karşı daha iyi korumak için geliştirmeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin afet ve göç yönetiminde insani, ahlaki, hızlı ve etkili yöntemlerle dünyaya örnek hâle gelmiş bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu birikimi, daha ileriye taşımak için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin fiziki ve dijital güvenlik şemsiyesini, insan gücü ve teknoloji desteğiyle mümkün olduğu kadar genişlettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu amaçla sınırlarımızın güvenliğini teröristler yanında her türlü hukuk dışı sızma girişimlerine karşı da tahkim ediyoruz" dedi.
“Potansiyel tehditleri belirlemek ve vakitlice tedbir almak için risk analizine yönelik çalışmaları artırıyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Polisimizle jandarmamızla sahil güvenliğimizle 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla mavi vatan denizlerimizin her karışında insanlarının huzurla yaşadığı bir ülke vasfımızı sürekli güçlendiriyoruz, güçlendireceğiz. Potansiyel tehditleri belirlemek ve vakitlice tedbir almak için risk analizine yönelik çalışmaları artırıyoruz. Güvenlik Acil Durum Merkezi GAMER'i bu amaçla yapay zekâ destekli sistemlerle güçlendiriyoruz. Plaka ve yüz tanıma gibi modern sistemlerden de yararlanarak bu ülkede hiçbir suçlunun sokağa adım atamayacağı bir sistemi ülke geneline yaygınlaştırıyoruz. 'Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalmalı' anlayışıyla veri güvenliği konusunda yerli ve millî çözümler üretiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimlik belgelerinden pasaportların yenilenmesine, dijital arşivden çeşitli elektronik devlet uygulamalarına kadar, attığımız her adımla insanımıza verdiğimiz hizmetin kalitesini sürekli yükseltiyoruz. Elbette her iş gibi güvenlikte de asıl olan insandır. Onun ihtiyaçları ve beklentileridir. Bu hizmetleri sunan kamu görevlilerinin vasıflarıdır. Bu bakımdan Polis Akademimizin bünyesinde yürütülen çalışmaları çok ama çok önemli görüyorum. Amacımız, milletimizin her bir ferdine vatandaşı olmakla gurur duyduğu bir ülkede yaşadığını hissettirmektir. Bunu da emniyet teşkilatımızın, siz kıymetli mensuplarının desteğiyle gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.