Darbe direnişinde Beykoz direnişi olmasaydı?
Oto lastikçisi Metin, garson Ömer, gümüşçü Cengiz, dürümcü Murat, sıvacı Hasan, ev hanımı Ayşe, görme engelli İlhan ve diğerleri...
Aslında 15 Temmuz Darbe girişiminin İstanbul ayağının kırılma anı kameraların görüş açısında olmayan Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü’nde yaşanıyordu. Televizyonlar birinci köprüden yayın yaparken, Beykozlular’ın ikinci köprüde şehit vererek tankları ele geçirmeleri gecenin seyrini de değiştirdi. Darbeye ilk darbe Beykoz’dan geldi.
Türkiye’nin atlattığı hain darbe girişiminin arkasından, 15 Temmuz gecesine ilişkin yeni detaylar çıkmaya devam ediyor...
242 kişinin kahramanca darbeye direnip şehit olduğu gecede, İstanbul’un darbeci askerler tarafından teslim alınması ilk olarak Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne akın eden vatandaşlar tarafından önlendi. Burada püskürtülen darbeciler, “Beykoz düştü, köprü düştü” anonsuyla çekildiler. Bu gelişme, Boğaziçi Köprüsü’nde devam eden çatışmalar ve direniş için moral oldu. Köprüde, 3 şehit verilirken, onlarca kişi de gazi olarak bu gecenin kahramanları arasında yer aldı.
KÖPRÜ BOMBALANAMADI
15 Temmuz gecesi FETÖ’nün hain darbe girişiminin Beykoz ilçesi sakinlerinin FSM Köprüsü’nü ele geçirmesiyle büyük ivme kaybettiği ortaya çıktı. Beykoz’da binlerce vatandaşın yola çıkarak, canı pahasına FSM köprüsündeki tanklara müdahale etmesi, bir anlamda darbenin seyrini değiştirdi. Darbeci subay ve generaller kendi aralarında kurduğu iletişimde gelişmeyi ‘Beykoz düştü’ mesajıyla paylaşırken, bu haber darbecilerin moralini bozarak geri çekilmelerinin ilk ayağını oluşturdu. Vatandaşın meydan okumasıyla tanklar köprüden kaldırılırken, darbeciler tarafından köprünün bombalanması planları da hayata geçirilemedi.
800 METRELİK ZAFER YÜRÜYÜŞÜ
Köprüye çıkan vatandaşlar arasında yer alan ve çatışmalarda yaralanarak gazi olan isimlerden biri de Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Kaşıtoğlu. Namlular karşısında mücadele ederken şarapnel parçasıyla yaralanan Kaşıtoğlu, o gecede yaşananları şöyle anlattı:
“Beykoz Belediyemiz ve İlçe Başkanımız’la bir toplantıdan çıkmış, belediye binasına geçmiştik. Bir anormallik olduğunu anlar anlamaz Kavacık’ta bulunan ilçe başkanlığı binamıza gittik. Çok kısa sürede vatandaşlar da ilçe merkezine akın etmeye başladılar. Belediye Başkanımız Yücel Çelikbilek’in konuşmasından sonra ilçemiz sınırlarında yer alan ve askerler tarafından ele geçirilen FSM Köprüsü’nün Anadolu Yakası geçişine hareket ettik. İlçe binamızdan orası yaklaşık 700-800 metredir. Yolda giderken insanların bir sel gibi ara sokaklardan bizim olduğumuz ana kola katıldıklarını gördüm. Bizler görevimizin de verdiği sorumlulukla en önde hareket ediyorduk. AK Parti’nin önceki dönem ilçe başkanı Adem Sefer ile bölgeye ilk ulaşan grupta yer aldık.
ÜZERİMİZE TEREDDÜTSÜZ ATEŞ EDİLİYORDU
Yolun askerler tarafından Anadolu’dan Avrupa’ya geçiş yönünde Kavacık’ta kesildiği noktaya geldiğimizde işin ciddiyetini anladık. Askerler bize dağılın, yaklaşmayın tarzında uyarılar yapıyordu. O bölgede 4 tank ve 2 askeri kamyon vardı. Bizler askerlere yolu açın derken önce havaya sonra yere ateş etmeye başladılar. Sonrasında bir arkadaşımıza doğrudan ateş ettiler ve vurdular. Bunu görünce askerlerin üzerine yürüdük ve onlardan bazıları bizim de üzerimize ateş etmeye başladılar. Adeta yaylım ateşi altında kalmıştık. Özellikle yüzünü hiçbir zaman unutmayacağın bir asker tereddütsüz ateş ediyordu.
TANKI VATANDAŞIN ÜZERİNE SÜRDÜ, BİR KİŞİ EZİLEREK CAN VERDİ
Ben de şarapnel parçaları ile çenemden ve göğsümden yaralanmıştım. Yüzüm, gözüm, üstüm başım kan içindeydi. Pek çok dostum nasıl olduğumu soruyordu. Onlara iyi olduğumu ve devam etmelerini söyledim. Karmaşa devam ediyordu ama halkımızın kararlılığı neticesinde tanklardan 3 tanesi ve askeri araçlar ele geçirildi. Kapağı açılamayan diğer tankın sürücüsü kaçmaya başlamıştı. Anadolu yakasına doğru tankı vatandaşların üzerine sürdü. Bu arada tankın üzerindeki 6-7 vatandaşımız inmemekte kararlıydı. Onları düşürmek için, üzerindeki top başlığını hızlı bir şekilde 360 derece döndürüyor ve tankı hızlıca sürmeye devam ediyordu. Bu sırada tankın ezdiği bir vatandaşımız maalesef olay yerinde şehit oldu. Murat isimli bir vatandaşımız da karnından ağır yaralandı. Bir hemşire kardeşimiz müdahale etti. Bölge araç trafiğine kapalı olduğu için o kardeşimiz 50 dakika yerde yattı. Başka çare kalmadığı için bölgenin zorlu arazisinde uyduruk bir sedye yapılarak taşındı...
DARBEDEN İLK KURTARILAN YER
Belediye başkanımız ve ilçe başkanımız da sonuna kadar olay yerinde, sonuna kadar vatandaşlara cesaret ve moral verdi. Köprü girişindeki polis kontrol noktasında askerler tarafından alıkonulan polisler de kurtarıldı. Tüm bunların hepsi 1-1.5 saatlik zaman diliminde gerçekleşti. Tüm bu karmaşa içinde ve öfkeye rağmen askerlere çok şiddetli bir muamele yapılmadı. Herşeye rağmen sağduyulu davranan Beykozlular o gece orada tarih yazdı. Darbeci askerlerin sonra ortaya çıkan yazışmalarında, “FSM’de sıkıntı var, takviye yapın. Bombalayın” şeklindeki kayıtlar da Beykoz direnişinin ne kadar etkili olduğunun delilidir. Vatandaşların kararlılığıyla işgal altındaki FSM Köprüsü, darbecilerden ilk kurtarılan yer olarak kayıtlara geçti.
KAHRAMAN KİM? HALK...
Bu yaşadıklarımızı, 15 Temmuz’un direniş destanını, 2. Kurtuluş Savaşı’nı yazacağım inşallah. Bu destanın kahramanları kimler peki? Kahraman aramaya gerek yok. Kahraman oto lastikçisi Metin, garson Ömer, gümüşçü Cengiz, dürümcü Murat, sıvacı Hasan, ev hanımı Ayşe, görme engeline rağmen gelen ve kaval kemiği parçalanan İlhan. Yani halk.
Bugün bu uğurda şehit olan Sivas Koyunhisarlı inşaat ustası Hasan Kaya (47), Rizeli Üsküdar doğumlu, Küçüksu Dürüm Dünyası esnafı Murat Akdemir (27) ve Giresun Tirebolulu İDO Denizcilik İşletmesi Kantini çalışanı İsmail Kefal (32)’i gazilerimizi ve halkımızı tarih, Sütçü İmamlar’ın, Şehit Kamiller’in, Şerife Bacılar’ın, Nene Hatunlar’ın, Seyit Onbaşılar’ın yanına yazdı.”
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.