Darbe girişiminin ekonomiye etkileri
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, 15 Temmuz darbe girişimine karşı gereken tüm önlemleri aldıklarını belirterek, "Risk yok, B Planımız hazır. Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. Büyüme, mali disiplin dahil darbe girişimi öncesi ve bugün arasında bir fark olmadı" dedi. Çetinkaya, Türkiye'nin notunu düşüren reyting kuruluşlarının da aceleci davrandığını vurguladı. Merkez Bankası enflasyon tahminini de değiştirmedi, yüzde 7.5'ta bıraktı.
EKONOMİDE YÜKSEK KOORDİNASYON
Yılın üçüncü enflasyon raporunu açıklayan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkileri ve gündeme ilişkin şu mesajları verdi:
GEREKEN TEDBİRLER ALINDI: B planı soruldu, tüm kurumlar gibi biz de olaydan itibaren finansal sistemin etkin kesintisiz sağlanması için ödeme sistemlerinden likiditeye kadar tüm unsurları alabileceğimizi tedbirleri muhtelif senaryolarla çalışmaya başladık. Risk senaryosunu yenileyerek yolumuza devam ediyoruz. BDDK, SPK, Hazine Müsteşarlığı'ndan Bankalar Birliği'ne kadar çok yoğun ve yakın bir temasla yüksek koordinasyonda ilgili politika ve tedbirlerin oluştuğuna şahit olduk. Tedbir adımlarında ihtiyaç olursa, her türlü tedbiri almaya hazırız.
GÜVEN KANALINDA EREZYON YOK: Darbe girişiminin gerçekleştiği geceden itibaren Türkiye'de finansal piyasaların en erken gözlenebileceği yerin ödeme sistemi hareketleriydi. Bunun önemli kısmı Merkez Bankasının sorumluluğundadır. Dikkat çekici sorunla ya da güven kanalında erozyona işaret eden hiçbir şeyle karşı karşıya kalmadık. Bunu bankacılık sektörü ve reel kesim de teyit etti. Önümüzdeki dönemde bunun korunacağını umuyoruz.
SADELEŞMEYE MAKUL SÜRE: Son dönemde para politikası kararlarının sadeleşme kapsamında değerlendirilmesi doğru olur. Dar ve simetrik bir koridor hayata geçirilmesi ve fonlamanın tek bir faizden yapılması hedefimiz. Sadeleşme sürecini makul bir zaman diliminde sonuçlandırmayı planlıyoruz. Sadeleşme süreci Türkiye'ye ilişkin risk algılarını sınırladı.
KREDİLER UZUN VADELİ: (Özel sektörün döviz borcuna ilişkin) Krediler uzun vadeli. Az sayıda büyük ölçekli firma kullanıyor. Birçok stres testinden geçtik. Reel sektör bunun sonuçlarını yönetebiliyor. Firmalar kesiminin döviz riskini yönetme kabiliyeti oldukça yüksek.
VARLIK FONU OLUMLU ADIM: Varlık Yönetim Fonu yeni bir konu. Biz istikrarı tasarrufları yatırımları destekleyecek tüm adımları destekleriz. Merkez Bankası rezervleri farklı bir konu. İstikrarı ve iktisadi faaliyeti destekleyebilecek diğer ülke örnek olan bir varlık fonu kurulacak. Kaynakları yönetimi gibi detaylar açıklanır. Çok olumlu bir adım.
REYTİNG KURULUŞU ACELE KARAR ALDI: Ekonomide yaşanan bir olayın kredi notu üzerindeki etkisi değerlendirilirken bir çok farklı açıdan yaklaşılmalı. Olayın etkisi ve etkiye verilen tedbirin kalitesi değerlendirilmeli. Türkiye'de son dönemde yaşadığımız olayın etkilerinin anlaşılabilmesi için yeterli zamanın geçmesi, yeterli verinin ve gözlemin oluşması gerekir. Bunun için henüz erken. Bir reyting kuruluşunun aldığı kararı da aceleci buluyoruz.
KREDİ NOTU BELİRLEYİCİ DEĞİ: Yatırımcılar ağırlıklı olarak reytingleri dikkate alır. Kredi notu yatırım kararlarında tek belirleyici değil. Ağustos ayında beklenen kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına ilişkin tablo olumlu.
BÜYÜME EĞİLİMİ KORUNDU: Yaşanan olay ve öncesiyle birlikte değerlendirince, tüm gelişmeler ılımlı ve istikrarlı bir büyüme eğilimi korundu. Güven kanalında sıkıntı yok. Buradaki olumlu seyrin devam edeceğini umuyoruz.
VATANDAŞ DESTEK VERDİ: (Darbe girişimi sonrası vatandaşların 8 milyar dolarlık dövizin bozdurulup bankaya yatırılması konusunu değerlendirdi) Yerleşikler ve hane halkının döviz satarak dengeleyici hareket ettiklerini gördük. Piyasada döviz satışı yoluyla varlığımız olmadı Nisandan beri. Gelen talebi yurt içi yerleşikler karşılıyor. En önemli unsur şudur, bu belli bir güvene işaret eder ve yerleşiklerin attıkları adımların piyasada dengeleyici rol oynaması yaşananlara olaylara güven kanalında toplumun verdiği somut ve olumlu tepkidir.
ÖRGÜT ÜYELERİ DÖVİZ BOZDURDU MU?
Çetinkaya, "Darbe girişimi öncesi örgüt üyelerince bankalardan ve piyasadan yüksek miktarda döviz alındığı" yönündeki soruya karşılık,"Bu konuyla ilgili henüz bizde herhangi bir tespit yok. Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bu hususlar dahil, o dönemi yakından inceleyeceklerdir. Herhangi bir şey olursa zaten hukuk yolu dahil eminim kamuoyuyla da paylaşılacaktır" dedi.
ENFLASYON HEDEFİNDE DEĞİŞİKLİK YOK
Merkez Bankası Temmuz ayı raporunda enflasyon tahminlerinde ise değişikliğe gitmedi. Başkan Çetinkaya, 2016 yılı enflasyon tahmininin yüzde 7.5 olduğunu belirterek 2017 yılında yüzde 6'ya geriledikten sonra 2018 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar sağlanacağını kaydetti. Çetinkaya, "Enflasyonun, 2016 sonunda orta noktası yüzde 7,5 olmak üzere yüzde 6.6 ile yüzde 8.4 aralığında, 2017 sonunda ise orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4.3 ile yüzde 7.7 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz" dedi. Çetinkaya, tütün fiyatlarındaki artışın 2016 sonu enflasyon tahminini önceki rapora kıyasla yükseltici etkide bulunacağını kaydetti. Çetinkaya, kırmızı et konusunda alınan tedbirler ile fiyatların ılımlı bir seyir izlediğini ifade etti. Öte yandan Çetinkaya, kamudaki görevden almaların hatırlatılması ve Merkez Bankası'nda bu yönde çalışma olup olmadığının sorulması üzerine konuyla ilgili gelişmenin iletişim kanalından açıklanacağını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.