“Darbecilerden hesap sorulurken suçsuz insanlar mağdur edilmemeli”

“Darbecilerden hesap sorulurken suçsuz insanlar mağdur edilmemeli”
ABD destekli 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıldönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulunan STK temsilcileri, yaşanan mağduriyetlere dikkat çekerek, darbecilerden hesap sorulurken suçsuz insanların mağdur edilememesi gerektiğini söylediler.

15 Temmuz 2016'da FETÖ tarafından ABD’nin desteğiyle gerçekleştirilen ve 250 kişinin katledildiği, 2 bin 740 kişinin ise yaralandığı darbe girişiminin yıl dönümü nedeniyle açıklamalarda bulunan Bingöl’de faaliyet yürüten Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, 15 Temmuz’un bir darbe girişimi değil, ülkeyi işgal harekâtı olduğunu söylediler.

15 Temmuz’un, Türkiye tarihinde benzerine rastlanmayan bir darbe girişimi olduğunu dile getiren Memur-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik, bu girişimin tank, top ve tüm silahların da kullanıldığı, halkı hedef alan alçakça bir girişim olduğunu söyledi. 

Çelik, “Elhamdülillah o girişimde bulunan insanlar Muvaffak olamadılar. Özellikle o gün canlarını siper ederek, ülkeyi kurtarmak adına elinden gelen, bütün gayreti sarf ederek şehit olan kardeşlerimize Cenabı Haktan rahmet diliyoruz. Bugün, bu topraklarda rahat bir şekilde yaşayabiliyorsak o şehitlerimizin verdiği mücadele sayesindedir. Rabbimiz onların şehadetini kabul eylesin, ailelerine sabır versin. Gazilerimize de sıhhatler nasip etsin.” dedi.

“İhanet suçunu işleyenler ise hak ettiği cezayı mutlaka çekmeli”

Sıkıntılı bir dönemin geride bırakıldığını belirten Çelik, şunları söyledi: “İhanet suçunu işleyenlere karşı hükümetin vermiş olduğu bir mücadele var.  Biz bu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz.  İhanet kimden gelirse gelsin sonuna kadar üzerine gidilmeli ve bunun hesabı mutlaka sorulmalı. Tabi bununla beraber böylesi bir girişimin neticesinde hesap sorulurken zaman zaman mağdur olan kardeşlerimiz de söz konusu olabiliyor. Mağduriyeti ispat olan bütün kardeşlerimizin mutlaka bir an evvel,  o sıkıntıdan kurtarılması lazım.  Aksi halde bu Gayretullah’a dokunur, adalet yerini zulme bırakmış olur.  Dolayısıyla mağdur olan, hiçbir suçu olmayan, haksız isnatlarla mağdur edilen kardeşlerimiz varsa hükümet bu noktada bir an evvel adım atarak mağduriyetlere son vermelidir. Ama ihanet suçunu işleyenler ise hak ettiği cezayı mutlaka çekmeli.”  

“Haksız bir şekilde cezaevlerinde çürüyen Müslümanların mağduriyetleri giderilmelidir”

Şuan haksız bir şekilde cezaevlerinde adeta çürümeye terk edilmiş Müslümanların olduğunu ve bunların mağduriyetlerinin mutlaka giderilmesi gerektiğini söyleyen Çelik, “Onlara mutlaka sahip çıkılmalı ve 28 Şubat döneminde haksız bir şekilde haksız isnatlarla içeride tutulan kardeşlerimiz yeniden yargılanmalı, onların hakkı sonuna kadar korunmalıdır.” diye konuştu.

Türkiye de her on yılda bir darbelerin yaşandığını söyleyen Yunus Kava ise bu darbelerin, piyonlar kullanılarak yapıldığını söyledi.

Kava, “Allah’a hamdolsun o gece Allah'ın yardımıyla, özellikle de Müslümanların dualarıyla insanımız o gece büyük kahramanlıklarla bir destan yazdı.” dedi.

 “15 Temmuz bir darbe girişimi değil ülkeyi işgal girişimiydi”

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananların bir milat olduğunu ifade eden Kava, “Türkiye’nin kendi geleceğini çizmesi, kendi rotasını yeniden tayin etmesi adına ciddi manada bir Milat oldu.  O gece ülkeyi işgal girişimiydi ama Allah'a hamdolsun o gece ülkenin cumhurbaşkanının dik durması ve insanlar evlerinde abdestlerini alarak ölüme koşması gidişatı tamamen değiştirdi.”

“Şehitler canlarıyla sadece Ülkeyi değil ümmet coğrafyasını kurtardı”

15 Temmuz gecesinde şehid olan 250 kahramanın canlarıyla sadece ülkeyi değil,  bütün bir ümmet coğrafyasını kurtardıklarını söyleyen Kava, “15 Temmuz gecesinde bütün Türkiye illerinde verilen mücadele aslında İslam coğrafyası için verildi. Ümmet coğrafyasında yaşayan Müslüman kardeşlerimiz,  sabahlara kadar bu ülke için dua ettiler, Cenabı Hak da onların dualarını kabul etti. İnsanımız o gece hiç bir fikir ayrımı gözetmeksizin yekvücut bir şekilde bu darbecileri geri püskürttüler Allah'a hamdolsun.  Özellikle batılı güçler, İslam'ın sembolü haline gelmiş şehirleri bir bir yok ettiler. Bir Kabil yok, Şam yok, Kudüs zaten israil işgali altında.  Bağdat yerle bir edildi. Buradan baktığımız zaman 15 Temmuz'da da hedeflenen İstanbul’u ele geçirmeye dönük bir hamleydi. Türkiye'nin karıştırılmasına dönük böyle bir hamle yapıldı. Ama milletin feraseti, cesareti buna müsaade etmedi.”  diye konuştu.  

 “15 Temmuz darbe girişimi Ümmetin ve insanlığın değerlerine yöneliktir”

15 Temmuz darbe girişiminin sadece hükümeti devirmeye yönelik olmadığını belirten Cihannüma Bingöl Temsilcisi Orhan Buğrahan, “15 Temmuz darbe girişimi millete yönelikti, hükümete yönelikti,  devletin tüm organlarına yönelikti, ümmetin ve insanlığın tüm değerlerine yönelikti.” dedi.

Buğrahan,  şunları söyledi: “Yani örnek verecek olursak; işte halkın iradesinin tecelli ettiği meclisin bombalanması, 250 tane şehidin varlığı…  bütün bunlar bize neyi gösteriyor? Aslında bu kalkışmanın bir darbe girişiminden öte gerçekten ülkeyi paylaşmaya yönelik adeta Sevr anlaşmasının gereğini yapmaya yönelikti.  Allah, tüm tuzaklarını başlarına geçirdi.  Tabii ki bunda gençlerimizin, halkımızın, tanklara ve türlü silahlara karşı canını siper edercesine hareket eden yiğitlerin de çok büyük etkisi vardır.”

“15 Temmuz’un her yıl amacına ve ruhuna uygun bir şekilde ifa edilmesi gerekir”

15 Temmuz’un her yıl amacına ve ruhuna uygun bir şekilde ifa edilmesi gerektiğini belirten Buğrahan, son olarak şöyle konuştu:

“Bir merasimden ve törenden farklı olarak,  şehitlerimizin şehadetine ve şehitlik ruhunun gerçek anlamda anlaşılmasını sağlamak amacıyla 15 Temmuz’un her yıl amacına uygun bir şekilde ifa edilmesi hepimizin beklentisidir.  Ben inanıyorum ki bunlara dikkat edilecektir. İlke Haber Ajansı olarak sizlerin de her 15 Temmuz’un yıl dönümünde, toplumda bir duyarlılığın oluşması için gösterdiğiniz çabanızdan dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.