Davutoğlu: "Üniversitelere Meslek Değil Bilgi Aşkıyla Gelin"
Konferans kapsamında “Bilgiden Bilince Üniversite Misyonumuz” başlıklı bir konuşma yapan Davutoğlu: “Meslek sahibi olmayı önemseyin ama hayatınızın anlamı haline getirmeyin. Üniversitelere bilgi aşkıyla gelmelisiniz. Çünkü hayatla ilişkilerde özgüven sahibi olmak için bilgi gereklidir. Özgüven sahibi kişi, ne olduğunun farkında olup bunu özgürce ifade eden ve önce kendisini öz eleştiriye tabii tutan kişidir. Bu açıdan küreselleşme ile gelen büyük bilgi dalgasını anlamak ve yönetmekte de belirleyici unsur özgüven” dedi.
Türkiye yükseköğretimi ile ilgili nitelikli bilgi ve veri üretimi ve üretilen bilgileri toplumla paylaşmak amacıyla çalışmalarına başlayan İstanbul Şehir Üniversitesi Yükseköğretim Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen ‘Yükseköğretim Konuşmaları’ konferans serisinin ilk konuğu Türkiye Cumhuriyeti 26. Başbakanı ve Konya Milletvekili Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu oldu. İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Kallek ve İstanbul Şehir Üniversitesi Yükseköğretim Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Alim Arlı’nın açılış konuşmaları ile başlayan konferans; Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun yükseköğretimin anlamı, amaçları ve değerleri ile ilgili bilgiler paylaştığı ve öğrencilerin yoğun katılımı ile gerçekleşen “Bilgiden Bilince Üniversite Misyonumuz” başlıklı konuşması ile devam etti.
Davutoğlu: “En rahat ettiğim ortam üniversiteler”
Üniversitelerin zihni alışveriş ve etkileşimin sağlandığı değerli alanlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Davutoğlu; “Tüm canlılar doğal ortamlarında rahat ederler ve hep doğal ortamlarını ararlar. Benim için de en doğal ortam öğrencilerle birarada olduğum üniversiteler. Bu üniversiteler içinde de, kuruluş aşamasında misyonunu belirlerken aktif yer aldığım İstanbul Şehir Üniversitesi’nin benim için özel bir yeri var. Bundan sonra da öğrencilerimizle daha fazla birlikte olacağımı umuyorum” dedi.
“Zihni anlamda büyük bir dönüşüm içerisindeyiz”
İnsanlığın siyasi ve ekonomik alanda olduğundan daha büyük ve daha kapsamlı bir şekilde entelektüel ve zihni anlamda büyük bir dönüşümün içerisinde olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Dönüşümün doğasını anlamak ve o doğa içinde yeni bir sıçrama yapabilecek bir çerçeve oluşturmak büyük önem taşıyor. Küreselleşme ile birlikte klonlamadan, genetik ilminde yaşanan gelişmelere kadar insan öznesinin tanımı değişmeye başladı. Diğer yandan insan öznesi ile ilgili tutumun değişmesiyle neredeyse paralel bir şekilde bilgi akışı da büyük bir hız kazandı. Şu anda her bir odada yeniden üretilebilen ve aktarılabilen bir bilgi harmanlanması var. Bilgi salt kendisi değerlidir ama bilgiyi değerli kılan esas şey o bilginin aynı zamanda insan davranışına yön verebilecek bir ahlaki özü barındırmasıdır. Bu dönüşümü; ahlaki özü kaybetmeden, yeni açılımların, yeni ufukların habercisi olarak ele almak gerekiyor” dedi.
“Üniversitelerimizden yerel medeniyet kimliğine sahip evrensel aydınlar yetiştirmelerini bekliyoruz”
Prof. Dr. Davutoğlu şöyle devam etti: “Bu noktada da bilgiyi üreten ve bunu bilimsel paradigmaya dönüştürmeye çalışan üniversitelerin misyonunu doğru bir çerçeveye oturtmak gerekiyor. Malumat bilgi değildir. Bilgi, içselleştirilmiş ve zihnin parçası haline getirilmiş malumattır. İçselleştirilmiş bilgi bilinç, içselleştirilmiş bilinç ise duruştur. Bireyin şahsiyetini, davranışını şekillendirir. Dolayısıyla bilinci olmayanın duruşu, bilgisi olmayanın bilinci, malumatı olmayanın bilgisi olamaz. Üniversitelerimizden bütün insanlık bilimlerine açık, yerel medeniyet kimliğine sahip evrensel aydınlar yetiştirmelerini bekliyoruz.”
“Meslek sahibi olmayı hayatınızın anlamı haline getirmeyin”
Meslek sahibi olmanın ise bütün bu entelektüel ve zihni formasyonun doğal bir sonucu olduğunu, asli unsuru olmadığını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, öğrencilere üniversite hayatları ile ilgili şu tavsiyelerde bulundu: “Kendi yolunuzu tercih ederken elbette meslek seçimi, bunun sonucunda elde edeceğiniz gelir ve kuracağınız hayat önem taşıyacak ama üniversiteye gelmekteki asli unsur bilgi ve hakikat arayışı olmalıdır. Meslek sahibi olmayı önemseyin ama hayatınızın anlamı haline getirmeyin. Üniversitelere bilgi aşkıyla gelmelisiniz. Çünkü hayatla ilişkilerde özgüven sahibi olmak için bilgi gereklidir. Özgüven sahibi kişi, ne olduğunun farkında olup bunu özgürce ifade eden ve önce kendisini öz eleştiriye tabii tutan kişidir. Buradan hareketle, küreselleşme ile gelen büyük bilgi dalgasını anlamak ve yönetmekte de belirleyici unsur özgüven.”
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.