Denizcilik Zirvesi’nde yeni yol haritası ortaya kondu
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı öncülüğünde bu yıl ilk kez düzenlenen ve bundan sonraki yıllarda gelenekselleşmesi planlanan “Türkiye Denizcilik Zirvesi”, 1, 2 ve 3 Temmuz 2021 tarihlerinde hibrit bir etkinlik olarak Tersane İstanbul'da gerçekleştirildi. Açılış oturumunda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Kitack Lim’in açılış konuşmaları gerçekleştirdiği etkinlikte, kamu, sivil toplum, akademi ve iş dünyası başta olmak üzere denizcilik sektöründeki tüm paydaşlar bir araya geldi.
Ana tema Mavi Vatan’ın gücü ve potansiyeli
Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları ile başlayan Türkiye Denizcilik Zirvesinde, Mavi Vatan’ın mevcut gücü ve potansiyeli, denizcilik ve lojistikteki geleceğe dönük yüksek büyüme potansiyeli vadeden alanlar ve sektörün bu büyümeden elde edeceği avantajlar ele alındı. Üç günlük zirve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının vizyonu doğrultusunda kamudan sivil topluma, akademiden iş dünyasına denizcilik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirirken, yerli ve yabancı binlerce katılımcı, çok sayıda oturum, yuvarlak masa toplantısı, atölyeler, ideathonlar, deneyimsel uygulamalar, zenginleştirilmiş içerik ve metodolojilerle karşılıklı bilgi alışverişinde bulunma ve ilişki geliştirme imkanı buldu.
Alanında uzman kişiler konuşmalar yaptı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Kitack Lim zirvenin ilk gününde açılış oturumunda konuşmalar gerçekleştirdi. “Denizcilikte Ticaret” oturumunda, gazeteci Hakan Çelik’in moderatörlüğünde MSC Türkiye CEO’su Hasan Piroğlu, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Ticaret Lojistik Şubesi Başkanı Jan Hoffmann, TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hakan Genç, Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı, TOBB Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, deniz ticaretini bütünsel olarak ele alarak kendi perspektiflerinden sektördeki son gelişmeleri masaya yatırdı. Katılımcılar, “Pandeminin denizcilik sektörü üzerindeki etkisi”, “Türkiye’nin denizcilikteki konumu” ve “Sektör ticaretinin büyümesi için atılması gereken adımlar” çerçevesinde yaşanan gelişmeleri aktardı. Strathclyde Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla İncecik, “Küresel Denizcilik Teknolojisi, Trendleri, İtici Güçler ve Zorluklar” başlıklı konuşmasıyla sektöre yönelik kritik teknolojik gelişmeleri paylaşırken, Prof. Dr. İlber Ortaylı da “Türk Boğazları Tarihi” başlıklı konuşmasıyla boğazların deniz ticaretindeki rolünü, yazar İskender Pala ise, “Türk Denizciliğinde Üç Zirve” başlıklı konuşmasında denizcilik tarihinin üç öncü ismi Çaka Bey, Piyale Paşa ve Barbaros Hayrettin Paşa’nın hikayelerini anlattı.
Rekabetin yeni ekosistemi ele alındı
Zirvenin ikinci gününde dört oturum yapıldı. Inbusiness Genel Yayın Yönetmeni Hülya Güler moderatörlüğünde gerçekleşen, “Bugünden Yarına Denizcilik Rotası” başlıklı ilk oturumda, “Mavi Vatan” tüm boyutlarıyla ele alındı. Oturumda, Sanmar Deniz Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Gürün, Botaş Genel Müdür Yardımcısı Talha Pamukçu, Güngen Denizcilik ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sait Güngen, Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Başar ve AAB Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, denizciliğin dününe, bugününe ve yarınına dair geniş bir perspektif çizdi. “Dönüşüm Söyleşileri”nde ise her daim hayatın odak noktasında olan “dönüşüm” kavramı, içinde bulunduğumuz bilgi toplumu ile birlikte farklı boyutlarıyla değerlendirildi. Oturumda, Deniz Temiz Derneği/ TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu ile “Denizciliğin Ekolojik Dönüşümü” söyleşisi gerçekleştirildi.
Kanal İstanbul tüm detaylarıyla konuşuldu
“Kanal İstanbul Türkyolu” oturumunda, Kanal İstanbul projesi tüm detaylarıyla konuşuldu. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Şehir Yönetim Uzmanı Prof. Dr. Recep Bozdoğan moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, TÜBA Asli Üyesi, İTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İzzet Öztürk ve Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, projeyle ilgili bilimsel değerlendirmelerde bulundu. “Mavi Vatan Stratejisi” oturumunda, denizcilikte çevre politikaların yeri ve önemi, enerji arzı güvenliği, rekabetin yeni ekosistemi ve bu faktörlerin denizcilik sanayisine getireceği sonuçlar konuşuldu. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturuma, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır katıldı.
Dijitalleşmenin denizcilik sektörüne yansımaları
Üçüncü günde ise üç oturum düzenlendi. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Bilginin Türbülansı” başlıklı konuşmasında günümüz dünyasında bilginin üretilmesi, kullanılması ve aktarılmasına ilişkin her noktada yaşanan önemli değişimlere dikkat çekerken, TBA Group Kurucusu Yvo Saanen ise, “Denizcilikte Dijital Çağ” başlığı altında gemi trafiği, rota kontrol ve denetim gibi alanlarda gelişen teknolojik sistemleri anlattı. “Denizcilikte Dijitalleşme” oturumunda, konuşmacıların perspektifinden dijitalleşmenin denizcilik sektöründeki yansımaları ele alındı. Gazeteci - Yazar Hakan Güldağ moderatörlüğünde gerçekleşen oturuma, Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar, UAB Eski Müsteşarı V. Navis Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar ve YILPORT Operasyon Başkanı Ian James katıldı.
Bilgilendirici etkinlikler yapıldı
Zirvede, oturumlar dışında birçok etkinlik ve atölye gerçekleştirildi. Zirvenin ilk gününde etkinlik sonunda Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları kapsamında Sarıyer’den başlayan ve Beşiktaş sahilde son bulan görkemli bir “Fener Alayı” geçişi gerçekleştirildi. Fener Alayı’nın ardından, Beşiktaş’ta bulunan Barbaros Hayrettin Paşa’nın türbesinde ve sahilde ışık gösterisi düzenlendi. Çocukların denizciliğe ilgisini artırmak için “Denizi Tanıyalım” ve “Denizcilik Bağları Atölyesi” ilgi çeken atölye etkinliklerinden birkaçı oldu. Ayrıca, denizcilik deneyimi yaşamak isteyenlerde 360 derece LED ile donatılmış tünel ile denizcilik tarihini yaşama imkanı buldu.
Zirvenin ikinci gününde konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun konuşmada, Mavi Vatan’ın stratejik konumundan bahsederken, Kanal İstanbul’un önemini anlattı.
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ise zirvede yaptığı konuşmada, Kanal İstanbul’un bir fantezi projesi olmadığını, İstanbul’da yaşayan 20 milyon nüfusun sağlığını koruma projesi olduğunu vurgularken,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar da, “Kanal İstanbul dünyanın enerji güvenliği için fevkalade önemli bir projedir” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ise konuşmasında,” Montrö Sözleşmesinin geçerli olduğu Boğazlar son derece net bir şekilde ifade edilmiştir. Kanal İstanbul bu kapsamın dışındadır” ifadesini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Türkiye’nin denizlerde daha da güçlü olması adına Milli Teknoloji Hamlesi’nin katkılarını anlattı.
Kapanışı Bakan Karaismailoğlu gerçekleştirdi
Zirvenin son günün Bakan Karaismailoğlu bir kapanış konuşması gerçekleştirdi. Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’u anlattığı oturumda sektör paydaşlarının bir araya geldiği ve son derece verimli geçen zirvenin gelenekselleşerek her yıl Kabotaj Bayramı’nda düzenli olarak yapılmaya devam edileceğini belirtti.
Zirvenin gerçekleştiği Tersane İstanbul’un kent için çok kıymetli bir proje olduğuna ve önümüzdeki yıl tamamlanarak İstanbul’a değer katacağına dikkat çeken Bakan Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, gelişen ihtiyaçlara hazırlıklı olmak zorunda. Bu sadece denizler için değil kara, hava, tren yolu anlamında hazırlıklı olmak şart. Çünkü, hareketlilik ve teknoloji gelişiyor. Bu nedenle 5-10 yıllık master planlarınız olmak zorunda. Ülkemizde son yıllarda çok büyük projeler gerçekleşti. Planlamaları yapıldı, ihtiyaçlara bakıldı ve önemli işler yapıldı. Karayoluna büyük ağırlık verildi. Havayolundaki eksiklikler tamamlandı ve ‘hava yolu halkın yolu’ oldu. Raylı sisteme yönelik de ciddi yatırımlar yapıldı. Denizcilik de çok önemli. Çünkü ihracatın bel kemiği denizcilik” ifadelerini kullandı.
"Kanal İstanbul kendisini 12 yılda finanse edecek"
Kanal İstanbul’un, dünyanın vizyon projelerinden biri olduğuna vurgu yapan Karaismailoğlu, dünyanın en büyük 10 ekonomisi olmayı hedefleyen Türkiye’nin zaten gerçekleştirdiği ulaştırma ve altyapı projeleriyle küresel ticarete yön verir konumda olduğunu bildirdi. Kanal İstanbul gibi kanal projelerinin dünyanın birçok yerinde yapıldığını, özellikle Doğu Avrupa’da ihtiyaçtan doğan kanal projelerinin hayata geçirildiğini kaydeden Karaismailoğlu, “Lojistik koridorları hızlandırmak için kanallar yapılıyor. Dünya ticaretinin yüzde 90’ı denizlerde geçiyor. Bu nedenle deniz ticaretine önem verip alternatifler sunmak zorundasınız. Kanal İstanbul projesi için beş tane güzergah tespit edildi ve bunlar arasından en uygun olan seçildi. Çevreci bir proje tasarlandı. Kanal İstanbul yatırımından sonra gemi geçişlerinden ciddi gelir sağlanacak. Ayrıca, Karadeniz’de önemli liman yatırımları da olacak. Projenin 12 yılda kendi kendini finanse edeceğini düşünüyoruz” dedi.
"Kanal İstanbul’un depremle ilgisi yok"
Kanal İstanbul’un, depremi tetikleyen bir yanı olmadığının da altını çizen Karaismailoğlu, projenin derinliğinin 20.75 metre olduğunu anlatarak, “Vezneciler’deki metro çalışmasının derinliği ise 60 metre, o zaman metro da yapmayalım. Zaten bu işin uzmanları, bilim adamları bu konuyla ilgili noktayı koydular. Kanal İstanbul projesinin bu konuyla ilgili herhangi bir olumsuz durumu yok. Kanal İstanbul ile alakalı sorulacak her sorunun cevabı var. Çünkü projenin en başından beri bu konuyla ilişkili tüm sektörlerin uzmanları her açıdan derinlemesine çalışmalar yaptı. Ayrıca, savunmamız açısından ve Montrö açısından da bir sorun oluşturmuyor” şeklinde konuştu.
“2030 yılına hazırlıklı olmalıyız”
Denizcilik konusunda dünyadaki hareketleri takip etmek gerektiğini işaret eden Karaismailoğlu, “Dünya’da Çin’den Avrupa’ya yıllık 710 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var. Ülkemiz Çin ile Avrupa arasında Avrasya’nın merkezinde. Coğrafi konumumuzun avantajlarını mutlaka fırsata çevirmemiz ve lojistik planlayıcı olmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Bugün, dünyadaki ticaret hacminin 12 milyar ton olduğunu ve bunun 1.7 milyar tonunun Karadeniz’de dolaştığını anımsatan Bakan Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“2030 yılında bu rakamların iki katına çıkması bekleniyor. Yani dünyada 25 milyar ton, Karadeniz’de ise 3.5 milyar tona çıkacağı öngörülüyor. Şu anda Karadeniz ticaret gölünün tek çıkışı İstanbul Boğazı. Bugün bile burada yaşadığımız çok ciddi sorunlar, tehlikeler var. O nedenle 2030 yılına hazırlıklı olmamız lazım.”
Zirve, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun sektöre, zirveye ve Kanal İstanbul’a ilişkin değerlendirmelerini gerçekleştirmesinin ardından sona erdi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.