Dicle Üniversitesi öğrencileri Yeni Zelanda'daki terör saldırısını kınadı
Dicle Üniversitesi öğrenci kulüpleri tarafından Yeni Zelanda'da gerçekleştirilen saldırıyı kınama amaçlı ortak basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasını İnsan Hak ve Hürriyetleri Kulübü Üniversite Sorumlusu Kutbettin Yılmaz okudu.
Yeni Zelanda'da Müslümanlara yönelik gerçekleşen terör saldırısını kınayan Yılmaz, "Öncelikle yaşamını yitiren kardeşlerimize Cenabı Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu saldırıda tetiği çekenleri de, planlamasında yer alanları da, bu saldırı planı üzerinden bir hesap içerisinde olan tüm çevreleri de en ağır şekilde kınıyoruz. Müslüman ya da gayrimüslim, camide ya da bir başka mekânda, masum insanlara yönelik bir saldırı kabul edilemez. İnsana kasteden hiçbir saldırı karşısında sessiz kalınamaz." dedi.
Gerçekleşen saldırının içten içe büyütülen ırkçı nefret ve kinin bir tezahürü olduğunu belirten Yılmaz, "Yaklaşık 5 milyon insanın yaşadığı Yeni Zelanda'da 50 bin dolaylarında Müslüman bulunuyor. Yeni Zelanda 200 yılı aşkın bir süredir Müslümanların yaşadığı bir ülke. Bu ülkede Müslümanların birlikte yaşam ortamlarını tehdit eden bir tavrı olmamasına karşın böyle bir saldırının gerçekleşmesi içten içe büyütülen ırkçı nefret ve kinin bir tezahürüdür. Saldırının hemen ardından açıklama yapan Avustralyalı Senatör Fraser Anning'in olaydan artan Müslüman nüfusu ve mültecileri sorumlu tutması da en az bu saldırı kadar vahşicedir. Bu açıklamalar saldırganın hangi zihniyetten beslendiğini de göstermektedir." ifadelerini kullandı.
Bu saldırıların bizzat batılı kirli merkezler tarafından üretilen islamofobinin neticesi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Irkçı Emperyalist Batı zihniyetinin İslam'a, Müslümanlara ve Hazreti Peygamber'e karşı oluşturulmuş nefret dilini ifade özgürlüğü ve demokrasi olarak nitelendirmeye devam etmeleri, bu tip saldırıları daha da arttıracaktır. Bizim bu saldırılardan ötürü bütün Yeni Zelanda halkının sorumlu tutmamız ve onlara karşı nefret beslenmemiz söz konusu olamaz. Ancak bu saldırılardan Müslümanlara karşı nefret diliyle konuşan tüm siyasetçiler ve popüler ırkçı söylemin oluşmasına katkı bulunan tüm merkezler sorumludur." dedi.
Yılmaz, "İslam belirli bir ırkın dini değildir. Batı, kendileriyle aynı ırklardan olmayan tüm insanlara karşı bir izolasyon politikası izlese bile, ırkçılığı tel'in eden, İslam'ın yayılmasına engel olamayacaktır. Bu çirkin politikalardan ve politikaların tezahürü olan tüm yaklaşımlardan vazgeçilmelidir. Korkaklık ve hainliklere karşı cesur olacak cahilliklerine karşı ilim ve hikmetle yılmadan, yıkılmadan mücadele edeceğiz." şeklinde konuştu.
Bilge Gençlik, Düşünce Ve Hikmet, Genç Kardeşler, Genç İHH Diyarbakır, İnsan Hak ve Hürriyetleri, Türkiye Gençlik Vakfı gibi öğrenci kulüplerinin ortaklaşa düzenledikleri basın açıklamasında, katliamda hayatını kaybeden bazı Müslümanların hayatların kesitler anlatıldı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.