Diyabet hastalığı ve türleri

Diyabet hastalığı ve türleri
Çakmak Erdem Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurten Erbilgin, yaygın görülen diyabet hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.

Diyabet, vücudumuzda pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumun da gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Çakmak Erdem Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurten Erbilgin, yaygın görülen bu hastalık hakkında açıklamalarda bulundu.

Diyabet, insülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu gelişen, kan şekeri yüksekliği ve buna bağlı ek zararlar ile seyreden kronik, ilerleyici, önlenebilir bir hastalıktır. İnsülin hormonu, vücudumuzda pankreas adlı organımızdan salgılanır. Uzm. Dr. Nurten Erbilgin, bu hastalık hakkında şunları şöyledi: “Besinler, vücudun başlıca yakıtı olan glukoza (şeker) dönüşmek üzere bağırsaklarımızda parçalanır. Daha sonra bu glukoz bağırsaklardan kana geçer ve kandaki şeker miktarı yükselmeye başlar. Vücutta kan şekerini düzenleyen insülin hormonu pankreastan yetersiz salınıyorsa ya da görevlerini  yerine getiremiyorsa, şeker hücre içine taşınamaz, enerji olarak kullanılamaz, glukoz kanda artarak şeker hastalığı denilen kan şekeri yükselmesi (hiperglisemi) gelişmiş olur. Devam eden süreçte özellikle kalp, kan damarları, sinir sistemi, göz ve böbrekler zaman içinde ciddi zararlar görür. Diyabetin belirtileri; çok su içme çok idrara gitme, iştah artışı yada iştahsızlık, birden fazla sayıda gece idrara çıkma, halsizlik, çabuk yorulma, kaşıntı, tekrarlayan mantar enfeksiyonları, inatçı enfeksiyonlar, bulanık görme, açıklanamayan kilo kaybı, dişeti hastalığı, yara iyileşmesinde gecikme, el ve ayaklarda uyuşma, cinsel işlev bozuklukları şeklinde sıralanabilir.” dedi.

TİP 2 DİYABET EN YAYGIN GÖRÜLEN TÜR

Dr. Nurten Erbilgin, diyabet tiplerini şu şekilde açıkladı: “Tip 1 diyabet, tip 2 diyabet, gebelikte ortaya çıkan diyabet ve özel nedenlere bağlı oluşan çeşitli tipler bulunmaktadır. Diyabetli kişilerin %90-95'i tip 2 diyabetlidir. Dünyada yaklaşık 246 milyon insanın tip 2 dm olduğu tahmin edilmektedir. Tip 2 dm çoğulukla 30 yaş sonrası ortaya çıkar. Ancak obezite artışının sonucu olarak son 10-15 yılda çocuklarda ve adolesan çağlarında ortaya çıkan tip 2 diyabet vakaları artmaya başlamıştır. Bu bağlamda özellikle çocuklarda da korumanın ciddiyeti önemlidir. Tip 2 diyabet risk faktörleri; fazla kilolu olmak, hareketsiz yaşam, gebelikte şeker hastası olmak, iri bebek doğurmuş olmak, kan basıncında yükseklik, kan yağlarının yüksek olması, birinci derece akrabalarda tip 2 dm olması, polikistik over sendromu olan kadınlar, ensede veya koltuk altında deri kıvrımlarının siyahlaşmasıdır. Tiroid ve şizofreni hastaları, uzun süreli kortikosteroid ya da anti retroviral kullananlar, organ transplantasyonu yapılmış olanlar da diyabet gelişimi açısında yakın izlenmelidir.”

DİYABET ÖNLENEBİLİR, TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR

Öncelikle farkındalık kazandırılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Erbilgin, “Riskli bireylerin eğitimi, takibi yapılması gereklidir. Kıymetli olan hastalık oluşmadan hastalığın oluşumunu önlemek, geciktirmektir. Diyabete ilerleyen süreç geciktirilmeli, durdurulmalıdır. Yaşlandıkça diyabet riski artar. 45 yaşın üstünde bir kere kan şekeri ölçümü yapılmalı, sonrasında 3 yılda bir ölçülmelidir. Tip 2 diyabet yönünden yüksek riskli bireylerde %7 ağırlık kaybı sağlayacak, haftada 150 dk düzenli-aralıklı fiziksel aktivite ile beraber, yağ ve enerji alımını azaltacak şekilde yaşam tarzı değişikli sağlamak gerekir. Diyabetik hastalarda ise kan şekerini normale indirmek ve hastalığın bilinen zararlı etkilerini  en alt düzeye çekmek temel hedeflerdir. Hekim hasta işbirliği, tedaviye uyum olduğu sürece diyabetin ortaya çıkardığı sağlık sorunlarından korunmak mümkündür.”

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.