Diyarbakır İslami STK'lardan "Gazze İçin Yürüyoruz" etkinliği
9 ayı aşkın süredir Gazze'de devam eden soykırıma dikkat çekmek ve yapılan katliamlar karşısında devam eden mücadeleye destek vermek amacıyla bir araya gelen İslami sivil toplum kuruluşları, "Diyarbakır'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam" sloganıyla yürüyüş ve ardından basın açıklaması düzenledi.
Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Diclekent Bulvarında bir araya gelen Diyarbakırlılar, Kayapınar Evlendirme Daire Başkanlığı önünden, basın açıklamasının yapılacağı 15 Temmuz Şehitler Parkı alanına doğru yürüyüşe geçti.
15 Temmuz Şehitler Parkı alanında düzenlenen destek yürüyüşünde, Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, bir konuşma gerçekleştirdi.
"Mücadeleyi her zaman kazananlar hep iman edenler olmuştur"
Tarihin hangi dönemine bakarsak bakalım hak ile batıl mücadelesine şahitlik ettiğimizi söyleyen Çelik, "Her şeyden evvel şu nu iyi bilmek lazım ki, Rabbimiz Kur'an-ı Kerimde kafirlere karşı müminlere yardım edeceğini ve beraber olduğunu bize ilan ediyor. İman edenler Allah yolunda, küfredenler ise tağutun yolunda savaşırlar. Bu dünya bir savaş ve mücadele meydanıdır. Bu mücadeleyi her zaman kazananlar hep iman edenler olmuştur. Bizler, dünya hayatında verilen bu mücadeledeki zafer anlayışımız, Kur'an ve sünnetin bakış açısıyladır. Zaferi, savaşı kazanma ve fetihleri çoğaltma olarak görmüyoruz. Eğer bizler Allah yolunda bıkmadan, usanmadan, dünya nimetlerine aldanmadan mücadele edersek Allah'ın yardımı mutlak surette Müslümanlarla beraberdir." şeklinde konuştu.
Gazze'de her şeyini Allah için terk eden Gazzeli mücahitlerin zafere ulaşacağını dile getiren Çelik, "Bundan zerre kadar şüphemiz yoktur. 1090'lı yıllarında haçlı seferlerinin başladığı ve Selahhadin-i Eyyubinin Mescid-i Aksa'yı özgürlüğüne kavuşturduğu o ana kadar nice sultanlar ve melikler haçlılarla iş birliği yaptılar, İslam alemini sattılar. Kendi saltanatlarını ve koltuklarını muhafaza etmek için İslam alemine ihanet ettiler. Kendi saltanatlarını muhafaza etmeye ve saraylarını korumaya çalışan o sultanlar, sonradan rezil ve zelil bir şekilde yok olup gitmişlerdir. Ya Selahhadin-i Eyyubi gibi kahramanların eliyle ya da kendilerine uşaklık ettiği haçlılarının eliyle gitmişlerdir. İçinde bulunduğumuz bu zaman diliminde aynı şeyin tekrar ettiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"2 milyara yakın İslam aleminin üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş"
İslam aleminin yöneticilerinin, Yahudilerin ve Hristiyanların uşağı konumuna geldiğinin altını çizen Çelik, "2 milyara yakın İslam alemiyiz ama üzerimize ölü toprağı serpilmiş. İslam aleminin yönetimini elinde tutan birçok lider, yahudilerin ve hristiyanların uşağı ve onların hizmetçisi konumuna düşmüştür. HAMAS ve İzzettin el Kassam bizden olup ta arkamızda hançerleyenlerin gerçek yüzünü ve kişiliklerini bizlere gösterdi. Bir avuç kahraman ve yiğit, dünyaya insanlık, cihat ve savaş ahlakının dersini veriyor. İslam ülkelerinin yöneticileri koltuklarında ve saltanatlarında rahat kalacaklarını zannetmesinler. Çünkü öyle gaddar, zalim ve kural tanımaz bir düşmanla karşı karşıyayız ki, hiç kimseden korkmadan arz-ı mev'ud topraklarını her fırsatta dile getiriyorlar." diye belirtti.
Çelik, "Yerli yahudiler şanlı direnişi karalamak için adı gazeteci, tiyatrocu, sanatçı her ne oluyorsa olsun İzzettin el Kassam israili vurdukça ses burada çıkıyor. Gerek Diyarbakır'da gerekse de birçok ilde duyarlı ve vicdanlı Müslüman kardeşlerimiz, israili ve ürünlerini protesto ettiğinde israilden önce buradaki yahudi uşaklardan ses çıkıyor. Onların sesleri çıkması, çığırtkanlıkları ve havlamaları asla bizi yılgınlığa iletmesin ve yerimize oturmaya sevk etmesin. Eğer bizler bu etkinliklerimizle, protestolarımızla ve mücadelemizle; HAMAS'a, İzzettin el Kassam'a, Gazze'ye ve Mescid-i Aksa'ya yaptığımız bu azıcık destek, yerli yahudileri eğer korkutuyorsa ve bağırmalarına sebep oluyorsa demek biz hak ve hakikat üzereyiz. Yaptığımız mücadele ve eylemleri daha da fazlalaştırmak zorundayız." dedi.
Çelik'in konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasını Diyarbakır İslami sivil toplum kuruluşları adına, Anadolu Gençlik Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Muhammed Kayan okudu.
"İşgal güçlerinin kesin mağlubiyetini göreceğimiz gün çok yakındır"
Dokuz ayı aşkın bir süredir Gazze'de soykırım uygulandığını belirten Kayan, "Yardım tırlarını dahi, kamufle aracı olarak kullanan siyonistlere ABD özel birlikleri de bu katliamlarda eşlik etmiştir. Yaptıkları tüm hilelere rağmen çok sayıda leş vermekten kurtulamayan işgal güçlerinin kesin mağlubiyetini göreceğimiz gün çok yakındır. İyice zıvanadan çıkan siyonistler, insanlıktan uzak bir halde terör saldırılarını sürdürürken kamplarda gerçekleştirilen son saldırılarla bizler, sözün bittiği yere varmış bulunmaktayız." dedi.
Siyonistlere karşı güç gösterme zamanı olduğunu vurgulayan Kayan, "Dokuz ayı aşkın bir süredir siyonistlere direnen Gazze halkının da Filistin direnişine destek olmak için meydanları dolduran vicdan sahiplerinin tek isteği, siyonistlere karşı anladığı dilden yanıt verilmesidir. Bu bağlamda, İslam ülkelerinin liderlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Vakit, merhum Erbakan Hocamızın dediği gibi israile karşı güç gösterme vaktidir. Zira, israil rejiminin kınamalardan, sözlü tepkilerden anlamadığı ve bu tutumu umursamadığı gayet açıktır." ifadelerini kullandı.
"Ey İslam ülkelerinin liderleri; Allah'tan korkun, koltuklarınızı düşündüğünüz kadar ahiretinizi de düşünün"
İslam ülkelerinin sözde liderlerine seslenen Kayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "7 Ekim üzerinden geçen kısa bir sürenin ardından konuşma yapan israil rejimi başbakanı netanyahunun, 'İslam ülkelerinin liderlerine söylüyorum, eğer iktidarlarınızı korumak istiyorsanız yapabileceğiniz tek şey var. O da sesinizi kesmek' sözünü dün gibi hatırlıyoruz. Buradan hareketle diyoruz ki; Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İslam ülkelerinin aciz liderleridir. Ey İslam ülkelerinin liderleri; Allah'tan korkun, koltuklarınızı düşündüğünüz kadar ahiretinizi de düşünün. Sizin yüzünüzden Gazze'de çocuklar şehit oluyor, sizin acziyetiniz ve korkaklığınız yüzünden Gazze yanıyor! ve sizin etkisizliğiniz yüzünden Gazzeli kardeşlerimiz soykırıma uğruyor."
Kayan, "Buradan kendi ülke yöneticilerine ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanımıza da seslenmek istiyoruz. Allah rızası için israili kınamayı bırakın ve artık fiilen harekete geçin. İsraili tanımaktan vazgeçin, Gazze'ye İslam Barış Gücü'nün gönderilmesi için gereken tüm adımları atın. Bugün, Gazze'nin en çok beklediği ülke Türkiye'dir. Lütfen Gazzeli kardeşlerimizi hayal kırıklığına uğratmayın. Artık konuşmayı ve yardım kampanyalarını bırakın. Eğer Müslüman kardeşlerinize gerçekten yardım etmek istiyorsanız kurban kampanyaları veya mitinglerle değil; kurşunlarınızla, füzelerinizle, ordularınızla yardım edin." şeklinde konuştu.
"Bizler Filistin direnişinin ta kendisiyiz"
Gazze'de devam eden katliam ve soykırımın, sadece Filistin'le sınırlı kalmayacağının altını çizen Kayan, "Filistinli kardeşlerimiz, bugün insanlık dramının en acısını yaşıyor ve sadece kendi toprakları için değil, tüm İslam coğrafyası için bedel ödüyor. Öyle ki; Filistin direnişi bugün sadece kendi topraklarını koruma yahut özgürleştirme maksadıyla mücahede vermiyor, aynı zamanda Bağdat, Şam, Doğu Türkistan, Diyarbakır ve İstanbul'un selameti için de mücahede ediyor. Bugün bizler çok iyi biliyoruz ki karşımızda bulunan israil adlı terör organizasyonunun hedefi yalnızca Gazze, Kudüs yahut Batı Şeria ile sınırlı değil. Bugün israil, Gazze'de başarılı olduğu takdirde siyonistlerin yarınki hedefleri Hatay, Diyarbakır, Adıyaman ve daha birçok şehrimiz olacak. Bundan dolayıdır ki HAMAS sadece Filistin için değil, Türkiye için de savaşmaktadır." diye belirtti.
Kayan, "Diyarbakır İslami sivil toplum kuruluşları olarak, HAMAS başta olmak üzere, Filistin direniş hareketlerinin ne yanında ne de arkasındayız. Bizler Filistin direnişinin ta kendisiyiz. Malımızla, canımızla takatimizin sonuna kadar bu mücadelenin bizzat ortasında olmak için tüm imkanlarımızı seferber etme mücahedesi içindeyiz." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.