Doktorların sessiz yürüyüşü 5'inci haftasında

Doktorların sessiz yürüyüşü 5'inci haftasında
İstanbul'da sağlık çalışanları, işgal rejiminin Gazze'de sürdürdüğü soykırıma dikkat çekmek ve Filistinli meslektaşlarına destek amaçlı kanlı önlükleriyle sessiz yürüyüş etkinliğinin 5'incisini gerçekleştirdi.

Filistin'de masum sivillerin yanı sıra hastanelerin bombalanması ve sağlık çalışanlarının ayırt etmeksizin öldürülmesine tepki amaçlı Beyazıt Meydanında bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları, Ayasofya Camiine doğru yürüyüşe geçti.

Ayasofya Camii yerleşkesinde yaptıkları basın açıklamasıyla Gazzeli meslektaşlarına desteklerini ifade eden hekimler, Filistin'de yapılan barbar saldırılara dikkat çekti.

Hekimler adına basın açıklamasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 6'ncı sınıf öğrencisi, İntörn Doktor Osman Talha Akpınar okudu.

İşgal rejiminin Filistin'de on yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulmün 7 Ekim'den bu yana, soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaştığını belirten Akpınar, bu katliamın bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini ve gücü yetenlerin ise sessizce izlediğine vurgu yaptı.

İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledildiğini ifade eden Akpınar, "Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur. Gazze'de geçtiğimiz hafta itibariyle 283 sağlık çalışanı öldürüldü ve son iki ayda Birleşmiş Milletler tarihindeki en ölümcül çatışma yaşandı. 7 Ekim'den bu yana israil tarafından bombalanan 24 farklı hastane ve hizmet dışı bırakılan 100'den fazla ambulans da dahil olmak üzere Gazze'deki sağlık tesislerine toplamda 212 saldırı düzenlendi. İsrail onlarca doktoru tutukladı, onların nerede olduğu ise hâlâ bilinmiyor." dedi.

"Birleşmiş Milletler barınakları gibi çok sayıda bulaşıcı hastalığın yayıldığı sığınaklar haline geldi"

Gazze Şehri'nin ana hastanesi olan Şifa Hastanesi Başhekimi Muhammed Ebu Salmia, 22 Kasım'dan bu yana israil tarafından rehin alındığını hatırlatan Akpınar, "Diğer pek çok kıdemli doktor, neredeyse iki haftadır hiçbir suçlama olmaksızın israil ordusu tarafından gözaltında tutulmaya devam ediyor ve kimse onların nerede olduğunu bilmiyor." ifadelerini kullandı.

Akpınar, "Rantisi ve el-Naser Çocuk hastaneleri, Gazze'nin tek göz ve Ruh Sağlığı hastaneleri, Şifa Hastanesi, Vefa Rehabilitasyon Hastanesi ile hemen yanındaki üst düzey sağlık tesisi, iki tıp fakültesi, Gazze İslam Üniversitesi, El-Ezher Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Kızıl Haç Ambulans konvoyları bombalandı, El-Durra çocuk hastanesi 12 Ekim'de yasaklı beyaz fosforla hedef alındı. Şu anda kuzeyde faaliyet gösteren tek hastane olan Endonezya Hastanesi bombalanırken hâlâ hastaları tedavi etmeye çalışıyor. Gazze'deki 35 hastaneden 26'sı şu anda hizmet dışı. Dokuzu yalnızca kısmen işlevsel durumda. Bu hastaneler aynı zamanda ülke içinde yerinden edilmiş binlerce kişiye de barınak sağlıyor." şeklinde konuştu.

Yakıtın tükenmesi nedeniyle hastanelerin kapanması sonucu kuzeydeki yaralıları tahliye etmenin imkânsız hale geldiğini, bunun yerine hastaların ölüme terk edildiğinin altını çizen Akpınar, "Aşırı kalabalık olan Birleşmiş Milletler barınakları; Hepatit A salgını, çok sayıda menenjit salgını, bit, cilt enfeksiyonları ve ishal salgını gibi çok sayıda bulaşıcı hastalığın yayıldığı sığınaklar haline geldi. Geçtiğimiz hafta itibariyle 7 binden fazlası çocuk olmak üzere 18 binden fazla Filistinli öldürüldü, binlercesi ağır olmak üzere en az 46 bin kişi yaralandı." diye belirtti.

Hekimler ve sağlık çalışanları olarak işgal rejiminin bu saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze'deki sivillerin, çocukların, kadınların, meslektaşlarının ve hastaların hayatlarının korunması adına mesleğe yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlı olduklarına vurgu yapan Akpınar, şunları söyledi:

"israile destek veren ilaç ve tıbbi malzeme firmalarının ürünlerini istemiyoruz"

"Bu hafta 'Sessiz Yürüyüş'ümüzü İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 36 ilde, yurtdışında ise Londra, Chicago, Sydney başta olmak üzere 26 şehirde, dünyada toplam 62 şehirde gerçekleştirdik. Yürüyüşümüzü ülkemizde ve tüm dünyada yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sağlık Bakanlığı’mıza sesleniyoruz: Hastanelerimizde muadilleri olan ve israile destek veren ilaç ve tıbbi malzeme firmalarının ürünlerini istemiyor, hiçbir gıda ürününün satışını kabul etmiyoruz."

Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO gibi kuruluşlara da seslenen Akpınar, "Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu zulme karşı koymak için daha neyi bekliyorsunuz? Yoksa kimin insan, neyin insan hakkı olduğuna birilerinin çıkarlarına göre mi karar veriliyor? Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sindirilmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" dedi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.