Epilepsi hastası kızları için yardım bekliyorlar
Gaziantep’te ailesinin geçimini fabrikada işçilik yaparak sağlayan 4 çocuk babası Memik Çetin (33), 3 yaşındaki epilepsi hastası kızı Yaren Çetin’in tedavisi için 3 yıldır uğraş veriyor. Kızının tedavisi için her türlü uğraşı veren Çetin, asgari ücretle çalıştığını, çocuğunun tedavisi için maddi olanaklarının yeterli kalmadığını belirterek, kimseden maddi bir yardım istemediğini ve tek isteğinin kızını tedavi ettirmek olduğunu söyledi.
Dünyaya geldikten bir hafta sonra epilepsi nöbeti geçiren ve 3 yıldır sürekli hastanede tedavi gören 3 yaşındaki Yaren Çetin’in acılı ailesi, çocuklarının yeterli tedaviyi alabilmesi için kendilerine uzanacak bir yardım elini bekliyor.
Doğduktan sonra geçirdiği havale sonucu ağır epilepsi hastası olan ve daha sonraki süreçte sürekli kriz geçirdiği için spastik engelli kalan 3 yaşındaki Yaren bebek, anne ve babasının gözleri önünde günden güne eriyor. Elleri, ayakları tutmayan, konuşamayan ve gözleri görmeyen minik Yaren, tedavi olacağı günü bekliyor.
3 yaşında olan kızının hastalığı nedeniyle gözlerinin görmediğini, konuşamadığını, kask gevşekliğinden dolayı elleri ve ayaklarının tutmadığını, sık sık ise epilepsi nöbeti geçirdiğini belirten anne Derya Çetin, kızının gözlerinin önünde günden güne eridiğini belirterek, kızı için sadece tedavi yardımı istediğini söyledi.
Bir halı fabrikasında asgari ücretle çalıştığını belirten baba Memik Çetin ise kızının sağlık durumunun her geçen gün kötüye gittiğini, maddi durumu olmadığı için kızının gerekli tedavilerini yaptıramadığını belirtti.
“Bir ayda 10-15 gün sürekli hastanede yatmak zorundayız”
Çocuğunu tedavisi için sürekli hastanelere gittiklerini belirten Çetin, “Sürekli çocuğumu hastanelerde yatıyoruz. Sürekli hastaneye gitmek zorunda kalıyoruz. Çünkü çocuğumun sağlığı için buna mecburuz. Çocuğum sürekli rahatsız, sabahlara kadar uyumuyor. Sürekli sabaha kadar inlemesine evde bir çare bulamıyoruz. Onun için sürekli çocuğum hastanede yatmak zorunda kalıyor. Bir ay 30 gündür. Biz bir ayda 10-15 gün sürekli hastanede yatmak zorundayız. Eşim hastanede kalamıyor. Çünkü evdeki diğer çocukların yanında kalması gerekiyor. Ben sürekli hastaneye gidiyorum. İşe gidemiyorum. Beni işten çıkarsalar da ben çocuğumun yanında olmalıyım. Çünkü çocuğum benim canım, ciğerim. Çocuğumun yanında olmak zorundayım. İşyeri de çocuğumun durumunu biliyor, bu konuda beni idare ediyorlar.” dedi.
“Evin kirasını verebilmek için arkadaşlarımın kredi kartını kullanıyorum”
Borcu olduğu için maaşının kesintiye uğradığını belirten Çetin, “Aylık geldiği zaman maaşımızın yarısı yok. Evin kirasını verebilmek için arkadaşlarımın kredi kartını kullanıyorum veyahut çevremden borç alıyorum. Bir ay çalışıyorum ama çalıştığım parayı borçlarıma veriyorum. Elimizde hiçbir şey kalmıyor. Kendi ihtiyaçlarımızı dahi karşılamakta zorlanıyoruz. İhtiyaçlarımızı karşılamak yerine sürekli çocuğun iyileşmesi için özel hastanede tedavi ettirmeye çalıştım.” ifadelerini kullandı.
“Çocuğum iyi olsun diye uğraştıkça durumu daha da kötüye gidiyor”
Çocuğunun ağır epilepsi hastası olduğunu belirten Çetin, “Gözleri görmüyor, boynu tutmuyor. Hiçbir şekilde fonksiyonları çalışmıyor. Sürekli krize giriyor. Amacımız sürekli ağlamasını, krizini engellemek. Çocuğum ağızdan besleniyor. Ağızdan beslendiği zamanda rahatsız oluyormuş ama biz bilmiyorduk. En son gittiğimiz hastanede de doktor, çocukta yutkunma probleminin olduğunu, mamasını sürekli akciğere kaçtığını ve bundan dolayı enfeksiyon kaptığını söyledi. Biz bunu hiç bilmiyorduk. Çocuğu hastaneye götürüp yatırıyoruz, çocuk daha kötü oluyor. Sürekli hastaneye girip çıkmaktan çocuğun durumu daha kötüye gidiyor. Çocuğum iyi olsun diye uğraştıkça durumu daha da kötüye gidiyor. Biz çocuğumuzun düzenli bir şekilde tedavi olmasını istiyoruz. Kendisini yaşatmak istiyoruz. Ama benim durumlarım bunu kurtarmıyor.” şeklinde konuştu.
“Kimseden maddi bir beklentim yoktur”
Kimseden maddi bir beklentisinin olmadığını belirten Çetin, “Çocuğumun bütün raporları da elimde mevcuttur. Ben en azından bir hayır sahibinin çıkıp tedavi ettirmesini istiyorum. Biz kimseden para istemiyoruz. Sadece çocuğumun daha sağlıklı olması için tedavi edilmesini istiyorum. Biz hastaneye gidiyoruz. Çocuğumuzu Allah razı olsun 10-15 gün hastanede yatırıyorlar. Ama hastaneden çıkıp eve geliyoruz, çocuğumuz yine aynı problemleri yaşıyor. Bir özel hastaneye gitmeyi ve düzgün bir tedavi aldırmak istiyoruz ama buna da imkanımız yetmiyor. Ben kimseden de maddi bir destek istemiyorum. Benim kimseden bir beklentim yoktur. Benim amacım bu çocuk benim ciğerimdir, evladımdır. Güzel bir hastanede, temiz bir ortamda iyi bir tedavi olmasını istiyorum.” diye konuştu.
Maddi durumları iyi olmadığı için kızının tedavisini düzenli bir şekilde yaptıramadıklarını belirten anne Çetin ise tek isteğinin kızını tedavi ettirmek olduğunu belirtti.
Kızının hastalık sürecini anlatan anne Çetin, 3 yıl önce Şehitkamil Devlet Hastanesi’nde dünyaya gelen kızının doğduktan sonra çok rahatsız olduğu için kuvöze alındığını ve bir haftalık iken kuvözde havale geçirdiğini, çocuğunun ilk havale geçirdiği esnada doktor ve hemşirelerin müdahalede bulunmadığını ve çocuğunun bu süreçten sonra ağır epilepsi hastası olduğunu ileri sürdü.
“Her ay 15 gün hastanede yatıyoruz”
Çocuğun sürekli hastanede tedavi gördüğünü anlatan Çetin, “Ayın 15 günü hastanede yatıyoruz. Bu çocuğundan hariç iki çocuğum daha var. Ben onlarla kalıyorum. 15 gün boyunca da eşim çocuğumun yanında kalıyor. Her ay 15 gün hastanede yatıyoruz. Çocuğum en son hastanede tedavi gördüğünde doktorlar çocuğun yutma problemi olduğunu söylediler. Biz, ‘ne yapabiliriz?’ diye sorduk. Midesinin delinmesi gerektiğini söylediler. Burnuna bir alet taktılar. Şu anda burnundan besliyoruz. Çünkü hep bu şekilde bronşit oluyor, nefes alıp vermekte zorlanıyor. Sürekli kendisine buhar veriyoruz. İlaçlarını veriyoruz. Sabaha kadar inim inliyor. Doktor bu aletin çare olmadığını, midesinin delinmesini söyledi. Çok sık hasta oluyor. Biz midesini delecektik. Enfeksiyonu olduğu için midesini delmediler. Çaresiz bir şekilde bekliyoruz.” diye konuştu.
“Kızımın yürüyüp, gördüğü ve konuştuğu günleri görmek istiyorum”
Sık sık havale geçiren kızının başından bir an olsun ayrılamadıklarını belirten Çetin, “Sabaha kadar hep bağırıyor ve sürekli de ağlıyor. Sürekli yattığı için ben bu belindeki omurilikten dolayı sürekli ağladığını tahmin ediyorum. Sürekli yattığı için elleri, kolları hareket etmiyor. Ben olmasam sakinleşmiyor. Eşim ile birlikte geceleri nöbetleşe kendisi ile ilgileniyoruz. Sürekli yattığından dolayı sırtında yara çıkacak diye korkuyoruz. Kızım sürekli sırt üstü yattığı için ilerleyen günlerde sırtında yaralar oluşacak. Biz bu duruma üzülüyoruz. Ben kızımın yürüyüp, gördüğü ve konuştuğu günleri görmek istiyorum.” dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.