Erat: Herkesin el birliğiyle Suriyelilere sahip çıkması gerekir!

Erat: Herkesin el birliğiyle Suriyelilere sahip çıkması gerekir!
Suriyelilere yapılanlara karşı tepkisiz kalınmaması gerektiğini belirten HÜDA PAR İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, Sakarya'daki vahim olayın Suriye karşıtı algı operasyonunun bir sonucu olarak yaşandığına değindi.

Suriyelilere yönelik algı operasyonları ve saldırılara ilişkin açıklamalarda bulunan siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Suriyelilere kardeşlik hukuku çerçevesinde sahip çıkılması çağrısında bulundular.

Son zamanlarda Suriyeli göçmenlere yönelik artan algı operasyonlarına ve Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde 9 aylık hamile kadına tecavüz edildikten sonra 10 aylık bebeğiyle öldürülmesine ilişkin siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, herkesin el birliğiyle Suriyelilere sahip çıkması gerektiğini söylediler.

Suriyelilere yapılanlara karşı tepkisiz kalınmaması gerektiğini belirten HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, Sakarya'daki vahim olayın Suriye karşıtı algı operasyonunun bir sonucu olarak yaşandığına değindi.

Böyle vahim bir olayın Türkiye'de yaşanmasının yürekleri burktuğunu dile getiren Erat, "Küresel anlamda emperyalizmin İslam coğrafyasını karış karış işgal ve ifsat etmesi oyunuyla beraber özellikle ülkemizde de emperyalizme bilerek veyahut bilmeyerek hizmet eden maalesef bazı yapı, grupların ve şahısların Suriyeliler hakkında bu vahim olay yaşanmadan birkaç gün önce sosyal medyada Suriye karşıtı yapılan algı operasyonun bir sonucu olarak, Sakarya'da 9 aylık hamile Emani El-Rahmun bacımız 10 aylık bebeği ile ormana götürülüp önce namusu kirletiliyor ve daha sonra da öldürülüyor. Gerçekten kan donduran, vahşice bir katliam. Böyle vahim bir olayın ülkemizde yaşanması gerçekten yürekleri burkuyor." dedi.

"Suriyelileri tam anlamıyla koruyamadık"

Gaziantep halkının yaklaşık 7 yıldır Suriyelilere kardeşçe ev sahipliği yaptığını belirten Erat, şunları söyledi: "Belki ülke olarak Suriyelileri tamamıyla ve tam anlamıyla koruyamadık, elimizden geleni yapamadık. Bu konuda suçluyuz, Rabbimizden af diliyoruz. Bununla beraber özellikle gazi şehrimizde 400-500 bin civarında Suriyeli yaşamaktadır. Şehrimiz, 7 yıldır kardeşçe Suriyelilere ev sahipliği yapmaktadır. Her ülkede, kavimde, şehirde olduğu gibi mutlaka Suriyeliler içerisinde bazı kötü niyetli insanlar olabilir. Fakat iyi ve kötüyü, herkesi aynı kefeye koymak elbette çok yanlış. Bu insanlar bugün mazlum duruma düşmüş. Müslüman olarak elimizi onlara uzatmamız gerekiyor. Allah'a hamt olsun, bunun farkındayız."

"Herkesin Suriyelilere el birliğiyle sahip çıkması gerekir"

Herkesin el birliğiyle Suriyelilere sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Erat, "Nasıl ki Ege ve Akdeniz Suriyeliler için mezarlığa dönüştüyse biz de elimizi uzatmasak daha çok mağduriyet yaşayacaklardır, ölümler yaşanacaktır. Buna benzer birçok vahim olay cereyan edecektir. Bundan dolayı bizim kardeşçe bu insanlara elimizi uzatmamız gerekiyor. Kardeşlik hukuku çerçevesinde bu insanları sahiplenmemiz lazım. Ensar görevimizi de tam anlamıyla yerine getirmemiz lazım. Bu, bizim din, vicdani ve insani görevimizdir. Bu konuda herkesin elinden geleni yapması lazım. Bu münasebetle bacımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Eşine ve ailesine de sabırlar diliyorum. İnşallah bir daha bu tür olaylar yaşanmasın." şeklinde konuştu.

Son olarak Erat, "Halkımız 7 yıldır Ensar görevini en iyi şekilde yerine getirdi. Bundan dolayı Allah'a hamt ediyoruz. Fakat bazı kötü niyetli insanlar elbette vardır. Bu insanların içinde olduğu durumu suiistimal eden, ranta çeviren insanlar da mutlaka bulunur. Bu insanları düşük ücretle çalıştırma veya oturulmayacak evleri yüksek fiyatlara kiraya verme gibi durumlarla beraber birileri özellikle algı oluşturmak istiyor. 'Suriyeliler Türkiye'den gitsin.' şeklinde algı oluşturularak, adeta bazı kötü niyetli insanlar tarafından bu tür olaylara zemin hazırlanıyor. İyi niyetli insanlar Ensar görevini tam anlamıyla yerine getiriyorlar ama bazı kötü niyetli insanlar bundan istifade edip, bununla beraber bir algı oluşturmak istiyor. Oluşturulmak istenen algı ile bu insanların tamamıyla Türkiye'yi terk etmesini istiyorlar. Bu da mümkün değil. Bu insanların gidecek başka bir yeri yok. Bu insanlar nereye gidebilirler?" ifadelerini kullandı.

nihat-baksi.jpgSuriyelilere her ay düzenli olarak yardımlarda bulunan Gaziantep Umut Kervanı Gıda Bankası Sekreteri Nihat Bakşi, göçmenlerin, canlarını ve namuslarını korumak amacıyla Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Bakşi, "6-7 yıldır Suriye'de çıkan iç savaş nedeniyle ülkemize sığınan Suriyeliler var. Sadece Gaziantep'te yaklaşık 400-500 bin Suriyeli var. Bu insanların çoğu kendi canlarını ve namuslarını korumak için ülkemize sığındılar. Bulunduğu yerlerde tecavüze uğramaktan korktuğu için ülkesini terk etmiş ve güvendiği yerlere sığınmışlar. Gaziantep, Şanlıurfa gibi sınır iller başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli illerine sığınmışlardır. Bir nevi onlar şu anda hicret etmişlerdir ve muhacir konumundalar. Peygamber Efendimizin, Ensar ile Muhacir arasında nasıl bir kardeşliği oluşturduğunu biliyoruz. Bundan dolayı sivil toplum kuruluşlarından ve duyarlı kardeşlerimizden Allah razı olsun. Suriyeliler bu ülkeye sığındıklarından beri bir nevi Ensar görevini yapmaya çalıştılar. Gelen bu muhacirlere yer verdiler." dedi.

"Bu insanlar burada muhtaç durumdalar"

Umut Kervanı olarak Suriyelilere yönelik yardım çalışmalarından dolayı gurur duyduklarını ve huzur bulduklarını dile getiren Bakşi, sözlerine şöyle devam etti: "Bu insanlar ülkemize sığındılar. Biz de kendilerine yer temininde bulunduk, gıda ve ev eşyaları gibi ihtiyaçlarını giderdik. Bu insanların ortalıkta gezmemesi, kimselere muhtaç olmaması, muhtaçlıktan dolayı kötü yollara düşmemeleri için çabaladık. Bu insanların çoğunluğu yetimdir. Kimisinin kocası Suriye'de vurulup dul kalmış. Bundan dolayı bu insanlar burada muhtaç durumdalar. Açtırlar, aç olan bir insanın ne hallere düştüğünü biliyoruz. Biz de bu insanlar mağduriyetlerinden dolayı başka yollara başvurmasınlar diye elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Bundan dolayı Rabbimize ne kadar şükretsek azdır."

"Biz neden bu hale geldik, nereden buraya geldik, neden böyle oldu?" diye soran Bakşi, "Türkiye'de şu an kötü bir karalama kampanyası başlatıldı. İlk önce Suriyelilere kucak açtık. Sonradan ise gitsinler kampanyası başlatıyoruz. Hem yetkililere hem de Türkiye halkına sesleniyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişiminin Allah'ın yardımıyla önlenmesinin temelinde bizim Suriyelilere kucak açmamız yatıyor. Darbe girişiminde birçok Suriyeli ile konuştuk. O gece sabaha kadar Türkiye'ye bir şey olmaması için dua ettiklerini söylediler. 'Eğer Türkiye'ye bir şey olursa bizim başka gideceğimiz bir yer yoktur.' diyorlar. Suriyeliler gerçekten Türkiye halkını seviyorlar. Her ülkede kötü insanlar vardır. Birkaç kötü insandan dolayı tüm insanları kötü sayamayız. Bizim gençliğimizin böyle olmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Halkımız provokasyonlara gelmesin"

Herkesi sağduyulu olmaya davet ederek, karanlık odaklar tarafından yapılan provokasyonlara gelinmemesi noktasında uyaran Bakşi, "Halkımız provokasyonlara gelmesin. Kendi onurlarını ve gururlarını korusunlar. Suriyelilere sahip çıksınlar. Bu ülke Afganlara, Iraklılara kucak açan bir ülkedir. Özellikle Gaziantep'te bunu görüyoruz. Umut Kervanı olarak şu ana kadar Iraklıklara, Afganlara ve Suriyelilere yardım ediyoruz. Hepimiz Allah katında kardeşiz. Üstün olanlar ise ancak takva sahibi olanlardır. Önceden Suriyeliler için Arapça tabelalar asılmıştı. Bu tabelalar gittikçe kaldırılıyor. Adeta Suriyelilerin buradan gitmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Bizim adil olmamız lazım. Bu ülkede bu tür olaylar yaşanıyorsa ilk önce kendimizi suçlamamız lazım." şeklinde konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.