Erbaş: Gençliğin sağlam bir zihni ve fikri gelişimi için din eğitimi ihmal edilemez

Erbaş: Gençliğin sağlam bir zihni ve fikri gelişimi için din eğitimi ihmal edilemez
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen “Uluslararası 21. Yüzyılda Gençlik ve İnanç Eğilimleri Sempozyumu”nda konuştu.

Dünyada hızla gelişen iletişim ortamının her türlü kimlik, kültür ve alışkanlıkları aynı hızda sosyal dolaşıma dahil ettiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Özellikle kültürel çatışma ve kimlik bunalımına sebebiyet veren değişimlerden genç kuşaklar daha çok etkilenmektedir. Kapsayıcı üst kimliklerin zayıfladığı, tüketim kültürü, dijitalleşme, yapay zeka teknolojisi gibi unsurların öne çıktığı ve geçmişe göre oldukça farklı veçheleri, imkanları ve problemleri olan çağımızda, yaşanan gelişmelerin gençlik açısından ne ifade ettiğini ve gençliği nasıl kuşattığını anlama noktasında bu sempozyumun önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum.” dedi.

“Dini kimliklerin zayıflaması, yaşadığımız çağın baskın özelliklerindendir”

Erbaş, geçmişten bu zamana kadar her dönemde kendine mahsus problemler olduğunu belirterek, “Yaşanan post-modern küreselleşmeyle birlikte hakikatin parçalanması, haz ve hıza bağlı bir hayat tercihinin öne çıkması, bencilliğin artması, dini ve milli kimliklerin zayıflaması, değer tercihlerinin farklılaşması, güven duygusunun kaybolması, yaşadığımız çağın baskın özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlarla beraber aynı zamanda bir anlam ve hakikat arayışının varlığı da dikkat çekmektedir.” diye konuştu.

Kişileri ve toplumları tehdit eden bu sorunlara karşı evrensel değerlerle donatılmış erdemli bir hayatı ikame etmenin yollarının aranması gerektiğine işaret eden Erbaş, şöyle konuştu:

“Yeni nesilleri, genç zihinleri bu hayat ile tanıştırmak için hangi muhkem yollara başvurabiliriz? Yaşadığımız çağın şartlarını da dikkate alarak onların kalplerine ve zihinlerine nasıl ulaşabiliriz? Onların, potansiyellerindeki heyecan ve idealizmi, İslam’ın hayat veren ilkeleriyle nasıl daha güçlü şekilde buluşturabiliriz? Gençlerin inanç, ideal, değer dünyalarını tehdit eden, onları umutsuzluk ve karamsarlığa iten akım, ideoloji ve yapılarla nasıl mücadele edebiliriz? Nihayet her türlü mecrada oluşturulan karmaşanın gölgesinde, zamanın ruhu olarak gördüğümüz gençliğimizi aydınlık bir gelecek yolunda nasıl güçlü kılabiliriz? Bu ve benzeri sorular ve konular acilen ele almamız gerek hususlar olarak önümüzde durmaktadır. Bu kapsamlı ilmi çalışmadan bu manada faydalı sonuçlar çıkmasını umuyorum.”

“Gençlerin sorunları için problemlere bakış açımızı güncellememiz lazım”

Erbaş, toplumsal hayatta değişim ve yenilenmenin kaçınılmaz olduğunu, bunun sonucu olarak da farklı bir gençlik profili ile karşı karşıya olduklarına dikkati çekerek, “Günümüz insanının ve de özellikle gençlerimizin sorunlarına eğilmek, çözüm önerileri sunabilmek için öncelikle konuya yaklaşımımızı, problemlere bakış açımızı sonra da çözüm önerilerimizi güncellememiz elzemdir.” ifadelerini kullandı.

“Gençleri anlamak ve bu konuda bir şeyler yapabilmek, zamanın insanlar üzerindeki psikososyal etkilerini dikkate almakla mümkün olabilecektir.” diyen Erbaş, “Bu çerçevede ‘Değişen dünyanın gençler üzerindeki etkileri’ ve ‘Gençlerin din ve dindarlık algısı’ üzerinde durulmalı, ‘Gençlerin din ve inanca yönelik tutumları, bu tutumu etkileyen faktörler’ iyi tespit edilmelidir. Öte yandan çağımızda yaşanan dayatmacı yüzeyselliğin gençlerin dünyalarını baskılamasında hangi etkenlerin rol oynadığı sorusuna mantıklı, açık ve uygulanabilir cevapların üretilmesi de büyük önem arz etmektedir.” şeklinde konuştu.

“Gençliğin sağlam bir zihni ve fikri gelişimi için din eğitimi ihmal edilemez”

Erbaş, gençliğin sağlam ve tutarlı bir zihni ve fikri gelişime sahip olması için din eğitiminin ihmal edilemez bir öneme sahip olduğunu belirterek, sözlerine sürdürdü:

“Din eğitiminin yanı sıra, bilim, sanat ve edebiyatı da merkeze alan bir anlayışla kendilerine güven sağlayacak araştırma, çok yönlü düşünme, sorgulama gibi unsurları da dikkate alan bir bakış açısının benimsenmesi de şarttır. Bu noktada bilgiyi değere dönüştürmeyi ve hayata kılavuz yapmayı önemseyen, sorunların üzerine gitmeyi, çaba göstermeyi benimseyen, ezberci yaklaşımlardan uzak, problemlerin çözümünde dinimizin de ortaya koyduğu evrensel değerleri merkeze alan bir anlayışı dikkate almak zorundayız. Zira inanmak, aklı kullanarak araştırma ve doğru olana ulaşma gayretinin sonucunda, aklın karar vermesi, kalbin teslimiyet göstermesi ile gerçekleşmektedir. Hakka ve hakikate davet şekli de aklı ve kalbi dikkate almak suretiyle, dikte etmeden, ikna ve teskin edici bir dil ve metot ile olmak zorundadır. Zira bu konudaki en güzel metodu Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de; ‘Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.’ buyurarak, Rabbimiz gençlerimize nasıl yaklaşmamız gerektiğini, onlara nasıl ulaşacağımızın yolunu bize göstermektedir.”

“Geleceğin inşasında temel yapı taşı, gençliğin düşünceleri ve eylemleri olacaktır”

Dünyanın geleceği açısından gençlerin önemine dikkati çeken Erbaş, “Daha iyi bir dünya için en büyük imkanımız ve yegane seçeneğimiz gençlerimizdir. Malumunuz sadece ülkemizde 18,5 milyon üniversite öncesi öğrencimiz var. 8,5 milyon öğrencimiz de üniversitelerimizde var. Bu ne büyük bir imkandır ve zenginliktir. Şüphe yok ki geleceğin inşasında temel yapı taşı, günümüz gençliğinin düşünceleri ve eylemleri olacaktır. Gençlerimizi, ruh ve beden sağlığı açısından zararlı olabilecek her türlü düşünce, akım ve anlayıştan koruyacak, onlara hayatın anlamını ve amacını gösterecek, huzurlu ve güvenli bir geleceğin kılavuzluğunu yapacak olan ise İslam’ın eşsiz ilkeleri, değerleridir.” açıklamalarında bulundu.

“Dünyayı İslam kurtuluşa ulaştıracaktır”

Erbaş, gençlere İslam’ın en büyük nimet olduğu gerçeğinin anlatılması gerektiğini kaydederek, “Dünyayı İslam kurtuluşa ulaştıracaktır. Allah Resulü Efendimize son inen ayet-i kerimeyi hep birlikte hatırlayalım; ‘Bugün sizin dininizi kemale erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Din olarak İslam’ı seçtim.’ buyuruyor. Rabbimizin ‘üzerinizdeki nimetimi tamamladım’ kısmına özellikle dikkat çekmek isterim. Demek ki İslam en büyük nimet.” dedi.(İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.