Erdoğan: ABD'nin içişleri ve adalet bakanlarının Türkiye'deki mal varlıklarını donduracağız

Erdoğan: ABD'nin içişleri ve adalet bakanlarının Türkiye'deki mal varlıklarını donduracağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin içişleri ve adalet bakanlarının Türkiye'deki mal varlıklarını donduracaklarını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda AK Parti Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi'nde çok önemli açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda AK Parti Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi'ne katıldı. Cumhurbaşlkanı Erdoğan, Brunson krizinin ardından ABD'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün ABD'deki mal varlıklarını dondurma kararına karşı mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde cevap vereceklerini söyledi. Erdoğan, ABD'nin içişleri ve adalet bakanlarının Türkiye'deki mal varlıklarını donduracaklarını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen "Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi"ndeki konuşmasına  "17 yıldır AK davaya hizmet eden büyük ve güçlü Türkiye sevdası için gecesini gündüzüne katan hanım kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum." sözleriyle başladı.

Kadın kollarına, Türk siyasetine kalite kazandırdıkları, anlam kattıkları, coşku, heyecan, incelik ve nezaket getirdikleri için bugün bir kez daha gönülden tebriklerini ileten Erdoğan, Türkiye'nin dört bir yanındaki "yürekleri Akdeniz gibi geniş, solukları Afrika gibi sıcak kadınları" selamladı.

Erdoğan, Filistin'in yiğit, Arakan'ın mazlum, Afrika'nın ve Asya'nın cefakar, Suriye'nin gözü yaşlı kadınlarına selamlarını göndererek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Her türlü ayrımcılığa ve baskıya rağmen dünyanın farklı köşelerinde Türk ve Müslüman olmanın onurunu, bir şeref payesi gibi, göğsünde gururla taşıyan gurbetçi kadınlarımız selamlıyorum. Yazın kavurucu sıcağına, kışın dondurucu soğuğuna aldırmadan çalışan, üreten ülkemizin kalkınması için ter döken tüm emekçi kadınlarımıza da selamlarımı iletiyorum."

En büyük takdiri ve en büyük teşekkürü şehit yakınları ve gazilerle onların ailelerinin hak ettiğini vurgulayan Erdoğan, şair Erdem Beyazıt'ın "Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair" isimli şiirinin "İçimde kaynayan bir mahşer var. Bu mahşer bir de annelerinin kalbinde kaynar. Çünkü onlar yün örerken, pencere önlerinde ya da çamaşır sererken bahçelerinde, birden alıverirler kara haberini. Okul dönüşü bir trafik kazasında can veren oğullarının." dizelerini okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatana hizmet yolunda en beklenmedik zamanlarda evlatlarının şehadet haberlerini alan o sabır ve fedakarlık abidelerine ülke ve millet adına şükranlarını sundu.

"KATİL SÜRÜLERİNDEN İŞLEDİKLERİ CİNAYETLERİN HESABINI TEK TEK SORDUK"

15 Temmuz gecesi ellerinde bayraklarıyla şehadete yürüyen kadınlar başta olmak üzere, tüm şehitlere Allah'tan rahmet niyaz eden Erdoğan, "O gece ölümü öldüren, korkuyu sindiren, namlulara meydan okuyan tüm kadınlara şükranlarımı sunuyorum. Özel Harekat Daire Başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kızılay'da, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit olan, yaralanan, gazilik makamına erişen günümüzün Nene Hatunlarını, Şerife Bacılarını, Kara Fatmalarını bir kez daha saygıyla yad ediyorum. PKK teröründe kurban verdiğimiz, ömrünün baharında şehit düşen al yazmalı Aybüke öğretmeni, evlatlarının canını kurtarmakiçin bombaların üzerine atılan Hatice Belgin'i, geçtiğimiz günlerde 11 aylık bebeği Bedirhan ile şehit olan Nurcan Karakaya kardeşimizi özellikle rahmetle anmak istiyorum. Bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanını yerde koymadık. Er ya da geç, ama mutlaka katil sürülerinden işledikleri cinayetlerin hesabını tek tek sorduk ve sormaya devam edeceğiz." diye konuştu.

"PARLAMENTOYA GİRSİNLER' DİYE DESTEK VERENLER..."

Milletin müsterih olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehit yakınlarımız, gönüllerini ferah tutsun. İşte bir haftada 56 teröristi etkisiz hale getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Bu konuda durmak yok, onlar inlere girecek, biz onları inlerinde takip edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin büyük olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Bu devlet kime şefkat göstereceğini kime de kadife eldivenin içindeki demir yumruğunu indireceğini çok iyi bilir. Teröristleri kutsayanlar, terör örgütüne payandalık yapanlar devletimizin pençesinden asla kurtulamayacak. 'Parlamentoya girsinler' diye onlara destek verenler de bunun hesabını verecekler. Nereye gizlenirse gizlensinler, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, sırtılarını kime dayarlarsa dayasınlar ağzı daha süt kokan masum sabilerin kanını döken alçaklardan katliamlarının hesabını muhakkak soracağız."   

"4 MİLYON 600 BİN BAYAN ÜYEMİZ VAR"

Siyasi hayatının her aşamasında kadınlarla yol yürüdüğüne değinen Erdoğan, gençlik kolları döneminden başlayarak Beyoğlu'nda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, AK Parti'nin kuruluşunda ve sonrasında tüm mücadeleleri kadınlarla birlikte verdiklerini anlattı.

Erdoğan, yeni Türkiye'yi kadınlarla inşa edeceklerinin sözünü verdiklerini anımsatarak, şu görüşlerini paylaştı:

"Bugün geriye dönüp baktığımızda sözümüzü tuttuğumuzu görüyoruz. Hayatın her alanında kadınlar, geçmişle mukayese edilemeyecek kadar ileri seviyeye geldiler. Kadınlarımızın iş gücüne katılım oranı iktidarımız döneminde yüzde 23'ten yüzde 34'e ulaştı. Bu daha da ilerliyor. Özellikle kadınların siyasete katılımına baktığımızda AK Parti'yle zirveye ulaştı. AK Parti Kadın Kolları üyesi 4 milyon 600 bin bayan üyemiz var. Bu diğer siyasi partilerin toplam üye sayısını bile geride bırakmıştır. Türkiye'de kadın kolları kongresi yapan ilk ve tek parti AK Parti'dir. 2005'te yaptığımız bu kongreyle, siyasi tarihimizde yeni bir dönemi başlattık. Kadın kollarımızın milyonlarca ev ziyaret edip davımızı, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı anlatarak açtıkları yolda ardı ardına nice başarılar yaşadık. Siyasette kadınlarımız verdiğimiz önemin en son ve müşahhas örneği 24 Haziran seçim sonuçlarıdır."

Meclis'te, AK Parti sıralarında 53 kadın milletvekilinin bulunduğuna işaret eden Erdoğan, diğer siyasi partilerde böyle bir şeyin olmadığını kaydetti. Erdoğan, bu kadınların 45'inin teşkilatlarından gelen kişiler olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partinin kadın kolları bünyesinde yıllardır çalışan, emek veren, ter döken bu kişilerin görevlerini artık milletvekili olarak Meclis'te sürdüreceklerini vurguladı.

"KADINLARIMIZIN O GECE GÖSTERDİKLERİ KAHRAMANLIK NESİLLER BOYU ANLATILACAK"

15 Temmuz'da kadınların bir başka önemli yönünün de cesaretlerine, kahramanlıklarına, fedakarlıklarına, şehadetlerine, gaziliklerine şahit olduklarını belirten Erdoğan, "Darbeci hainlerin karşısına dikilip hesap soran, üzerine yağan kurşunlara aldırmadan ezanı ve bayrağı için öne atılan, tankları elleriyle durduran kadınlarımızın o gece gösterdikleri kahramanlık nesiller boyu anlatılacaktır." diye konuştu.

Erdoğan, siyasetin yanı sıra kamu ve özel sektörde çalışan kadın sayısının giderek arttığına değinerek, şunları söyledi:

"Kamu çalışanlarının yüzde 38'i kadınlarımızdan oluşuyor. Özellikle öğretmenler arasında bu oran yüzde 56'yı buluyor. Banka çalışanları arasında kadınlar yüzde 51 ile erkeklerin önüne geçti. Üniversitelerdeki öğretim elemanlarımız arasında kadınların oranı yüzde 45'e yaklaştı. Serbest çalışan mimarlar ve avukatlar arasında kadın oranı yüzde 44'e ulaştı. Dışişleri Bakanlığımızda çalışan 249 büyükelçiden 51'i kadındır. Hakim ve savcılarımızın neredeyse üçte biri kadınlardan müteşekkildir. Bu örnekleri olabildiği kadar artırmak mümkündür. Kadınlar, hayatın her alanında varlıklarını en güçlü şekilde hissettirmekle kalmıyor, başarılarıyla bulundukları yeri, hak ettiklerini de gösteriyorlar. Kendileri, aileleri, ülkeleri için gece gündüz mücadele veren tüm kadınlarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum."

 Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak birçok alanda, savunma sanayisinde yüzde 65 ihtiyacımızı kendimiz karşılar hale geldik. 17 yıl önce göreve geldiğimizde bu, yüzde 25'ti. Daha ileri gideceğiz, daha güçlü olacağız." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin AK Partiyönetiminde her alanda katettiği mesafelere değinerek, daha da ileri gidileceğini belirtti.

Türkiye'yi son 16 yılda 3,5 kat büyütürken bu gelişmelerden her karış toprağın, her bir vatandaşın faydalanmasını sağladıklarını, geçmişte krizlerin, kaosların, yoksulluğun, yokluğun, istikrarsızlığın pençesinde kıvranan Türkiye'yi her alanda Cumhuriyet tarihinin tamamını katlayan hizmetlerle buluşturduklarını anlatan Erdoğan, iktidara geldiklerinde eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere Türkiye'yi 4 sütun üzerinde yükselttiklerini, bunlar üzerine de enerji, ulaşım, tarım ve dış politikayı bina ettiklerini vurguladı.

Eğitimde yapılan yatırımlara anımsatan Erdoğan, 288 bin yeni derslik, 605 bin yeni öğretmeni ülkeye kazandırdıklarını, üniversite sayısını 76'dan 207'ye çıkararak Türkiye'nin 81 ilinde üniversiteleri faaliyete geçirdiklerini kaydetti. 

Yerel seçimlere işaret eden Erdoğan, "İnşallah önümüzde Mart 2019, büyük bir sınav var. Bu sınavı da başarıyla vereceğinize inanıyorum." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükseköğretimde 633 bin yatak kapasiteli yurtlar yapıldığını, spor tesislerinin mahalle ve köylere kadar yaygınlaştırılaraklisanslı sporcu sayısının 278 binden 8 milyon 368 bine çıktığını, inşa edilen yüksek kapasiteli stadyumlarla şehirlerin sportif ve sosyal faaliyet altyapısını güçlendirdiklerini bildirdi. 

YIL SONUNA KADAR ÜÇ ŞEHİR HASTANESİ DAHA AÇILACAK 

"Sağlıkta devrim yaptık." diyen Erdoğan, hizmete sunulan hastaneler ve teknik donanımla adeta bir devrime imza attıklarını aktardı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hey gidi Kılıçdaroğlu, hey. Onun SSK Genel Müdürü olduğu zamanı hatırlayın. SSK Genel Müdürü olduğu zamanlarda hastanelerimizin halini bilenler var aramızda, ben de biliyorum. Artık böyle bir hastane yok. Artık tüm hastanelerimiz gayet iyi bir konumda. Şimdi şehir hastaneleriyle sağlık hizmetlerimizi bir adım daha öteye taşıyoruz." diye konuştu. 

Elazığ Şehir Hastanesi'nin açılışıyla birlikte 6 şehir hastanesinin hizmete alındığını anımsatan Erdoğan, "Yıl sonuna kadar Eskişehir, Ankara Bilkent ve Manisa'yı da açıyoruz. Bunlarla birlikte sağlıkta Türkiye sınıflar üstü bir yere doğru gidiyor." dedi. 

"EMNİYET HİZMETLERİ KONUSUNDA ADETA DEVRİM YAPTIK" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet alanında ise hizmetlerin kalitesini artırmak için Türkiye'nin dört bir yanında adalet sarayları açıldığını belirterek, "FETÖ'den temizlediğimiz yargı sistemimizin ağır iş yükünü hafifletecek tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz. Emniyet hizmetleri konusunda da adeta devrim yaptık. Hepsini İçişleri Bakanlığımız bünyesinde topladığımız polis, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarımız şehirlerimizden denizlerimize kadar her yerde milletimizin emrindedir." ifadesini kullandı. 

Erdoğan, terörle mücadeleden asayişe, narkotikten organize suçlara kadar her alanda Türkiye'yi huzurlu, güvenli hale getirecek adımları atmayı sürdürdüklerini vurguladı. 

Ulaştırma alanında dünyaya örnek olacak yatırımlar yapıldığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin her köşesini ulaşılabilir, erişilebilir hale getirdiklerini, bölünmüş yol uzunluğunu 26 bin kilometreye kadar uzattıklarını, havalimanlarının sayısını 55'e, hızlı tren hatlarının uzunluğunu bin 213 kilometreye çıkardıklarını kaydetti. 

Erdoğan, salonda "Selam olsun yiğit doğuran analara. Kocaeli'den selam getirdik Cumhurbaşkanı Erdoğan'a." yazan pankarta işaret ederek, "Bu yolda yürüyen tüm annelere saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Ebediyete irtihal edenlere bir evlat olarak ben de Allah'tan rahmet diliyorum. Aynı şekilde anacığıma da Allah'tan rahmet diliyorum." dedi. 

"NÜFUSUMUZUN YÜZDE 80'İ DOĞALGAZIN KONFORUNDAN FAYDALANABİLİR HALE GELDİ" 

Elektrik enerjisinde kurulu gücün yaklaşık 32 bin megavattan 87 bin megavata çıkarıldığını aktaran Erdoğan, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına çok büyük yatırım yapıldığını, böylece hidroelektrikte 12 bin 300 megavattan 39 bine, rüzgar, güneş, jeotermalde ise 36 megavattan 11 bin megavata yükseltildiğini bildirdi.

Erdoğan, elektrik üretiminde yerli kaynakların oranını 65 bin gigavattan 134 bin gigavata yükselterek iki kattan fazla artış sağlandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Doğalgaz kullanan illerimizin sayısını, şimdi Şırnak ve Artvin'i de ilave etmek suretiyle 80 vilayete çıkartıyoruz. Hakkari kalıyor, inşallah Hakkari'yi de yıl sonuna kadar bitirmenin azmi içindeyiz. Böylece nüfusumuzun yüzde 80'i doğalgazın kolaylığından, temizliğinden, konforundan faydalanabilir hale geldi." 

"UZAY SANAYİSİNDE ADIMLARIMIZI ATIYORUZ" 

Tarımda üretimden donanıma her alanda verilen destekler, arazi toplulaştırmaları ve diğer hizmetlerle tarımsal hasılanın 189 milyar liraya çıkarıldığını vurgulayan Erdoğan, kurulan organize sanayi bölgeleri, teknoparklar, Ar-Ge merkezleri, KOBİ'lere sağlanan destekler ve savunma sanayisine yönelik üretimlerde katedilen mesafelerle Türkiye'nin büyümesine çok önemli katkılar sağladıklarına işaret etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Dün insansız hava aracını hiçbir ülkeden alamazken, stratejik ortağımız Amerika'dan, Avrupa ülkelerinden alamazken artık insansız hava araçlarımızı kendimiz üretir hale geldik. Silahlı insansız hava araçlarımızı kendimiz üretir hale geldik. Ve şimdi daha ileri gidiyoruz, daha güçlülerini de üretir hale geliyoruz. Türkiye olarak birçok alanda, savunma sanayisinde yüzde 65 ihtiyacımızı kendimiz karşılar hale geldik. 17 yıl önce göreve geldiğimizde bu, yüzde 25'ti. Daha ileri gideceğiz, daha güçlü olacağız. Şimdi uzay sanayisinde adımlarımızı atıyoruz inşallah. Burada da Türkiye diğer ülkelerle bu mücadeleyi sürdürecek." 

Erdoğan, ihracatı 36 milyar dolardan 163 milyar dolara yükselterek, dünya pazarlarına açılarak, yatırımları destekleyerek, ahilik geleneğinin temsilcisi esnaf ve sanatkarlara sahip çıkarak Türkiye'yi ticarette ileriye taşıdıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm iller ve ilçelerde inşa edilen 837 bin konutla, halen 1 milyon 300 bin bağımsız birimde kentsel dönüşüm projeleriyle, içme suyu, atıksu, katı atık çalışmalarıyla katedilen mesafelerle şehircilikte de Türkiye'nin çehresini değiştirdiklerini ifade etti. 

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin yaptırım kararına ilişkin, "Biz dün akşama kadar sabrettik. Şimdi ben de bugün arkadaşlarıma talimatı veriyorum, Amerika'nın Adalet ve İçişleri Bakanlarının Türkiye'deki mal varlıklarını donduracağız, varsa. Arapların güzel bir atasözü var, 'Men dakka, dukka.' Biz de bunu yapacağız. Hiçbiri mütekabiliyet anlayışının dışında değildir. Siz böyle yaparsanız, ha bunun mütekabiliyeti budur. Biz de bunu yaparız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen "AK Parti Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi"ndeki konuşmasında gerçekleştirecekleri yatırımlara ilişkin bilgi verdi.

 Şimdi de Millet Bahçeleri'yle halkın hayat kalitesini yükseltecek yeni bir dönemi başlattıklarını belirten Erdoğan, "Bütün bunlarla beraber Millet Kıraathanelerini açmak suretiyle, çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan kurtarmak ve Millet Kıraathanelerinde onları çok daha güçlü hale getirmenin azmi içindeyiz." ifadesini kullandı.  

"AMERİKA TÜRKİYE'YE KARŞI CİDDİ BİR SAYGISIZLIK YAPMIŞTIR"

Türkiye'yi 16 yılda ekonomide 3,5 kat büyüttüklerini, dış politikada ciddi adımlar attıklarını anlatan Erdoğan, "Son zamanlarda malum gelişmeleri sizler de takip ettiniz, ediyorsunuz. Amerika'nın özellikle son İzmir'deki papaz Brunson olayıyla alakalı attığı adım stratejik ortağa yakışmayacakbir adımdır. Amerika bu adımla birlikte aslında Türkiye'ye karşı ciddi bir saygısızlık yapmıştır. Bir taraftan 'model ortak' diyeceksin, öbür taraftan 'stratejik ortak' diyeceksin, 'müttefik' diyeceksin, PKK ile FETÖ ile ilişkisi olan buradaki bir papazını savunmanın gayreti içine gireceksin. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye bu hukuk devleti anlayışı içerisinde hukukun gereği neyse bunu yapacaktır. Şunu söyleyeyim; Bizimle asla bir takas anlayışı içerisinde 6 kez Amerika'ya girip çıkan Halk Bankamızın Genel Müdür Muavini'ni tutuklamak suretiyle kalkıp da bizimle bir takasa girme. Böyle bir anlayış bizim anlayışımız değildir. Hukuk neyse biz bunun yanında olduk. Sadece bu değil, Halk Bankamıza hiçbir alakası olmadığı halde, bir bedel ödetme yoluna gitmeyi de asla doğru bulmuyoruz." diye konuştu.

Suçlu varsa bedelini ödeyeceğini ama suçu yoksa ona bedel ödetme gayreti içine girmenin kimsenin de haddine olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu da çok açık, net ortaya koymam lazım. O da şudur; Benim kalkıp İçişleri Bakanımı, Adalet Bakanımı, Brunson ile ilgili olarak, 'onu yakından takip etti, ona şöyle yaptılar, böyle yaptılar' demek suretiyle Amerika'daki mal varlıklarına el koyuyoruz mantığı, mantık değildir." değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE'DEKİ MAL VARLIKLARINI DONDURACAĞIZ

"Yani bu Teksas'takilerin işi olabilir ama kalkıp da burada Amerika'da herhangi bir mal varlığına sahip olmayan bakanlarımla ilgili böyle bir yaklaşımı kabullenmek asla mümkün değildir." diyen Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Şimdi ne olacak? Biz dün akşama kadar sabrettik. Şimdi ben de bugün arkadaşlarıma talimatı veriyorum; Amerika'nın Adalet ve İçişleri Bakanlarının Türkiye'deki mal varlıklarını donduracağız, varsa. Arapların güzel bir atasözü var, 'Men dakka, dukka.' Biz de bunu yapacağız. Hiçbiri mütekabiliyet anlayışının dışında değildir. Siz böyle yaparsanız, ha bunun mütekabiliyeti budur. Biz de bunu yaparız. Üstelik ben buradan tabii şunu söylüyorum; Sayın Trump'a bunları söyledim. Dışişleri Bakanım, Singapur'da Dışişleri Bakanı'na söyledi. Daha yeni. Söylenen ne? 'Türkiye ile bu alanda bu şekilde bir yaklaşım doğru değil. Eğer burada samimi hareket edeceksek, gerçekten stratejik ortaksak, ortaklığımızın gereğini yapalım.' Biz sizlerle Somali'de beraber olmadık mı? Biz sizlerle Afganistan'da beraber değil miyiz? Biz sizlerle dünyanın değişik yerlerinde NATO'da bir ve beraber olduğumuz için ortak adımlar atmadık mı? Siz ortaklarınıza bu tür bir yaklaşım içerisinde olursanız, biz sizleri nasıl tanımlayacağız?"

"BURADA SAYIN TRUMP ÇOK BÜYÜK BİR OYUNA GELMİŞTİR"

Türkiye'nin, bu anlayışla, bu şekilde bir yaklaşımla terbiye edilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Bu sadece evangelist, siyonist bir yaklaşımın tezahürüdür. Olayın aslı budur. Burada Sayın Trump çok büyük bir oyuna gelmiştir. Oyun kurucuları da gayet iyi biliyor. Bu oyunu Sayın Turmp'ın bozması gerekir." diye konuştu.    

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bu noktada kararlı olduğunu ve kararlı duruşunu dürüst olduğu için aynen devam ettireceğini bildirdi.

Türkiye'nin dış politikasını hiçbir zaman yalanlar, sahte, düzmece tezgahlar üzerine kurmadığını belirten Erdoğan, her zaman dik durduklarını, ancak dikleşmediklerini kaydetti.

Türkiye büyüttükçe, güçlendirdikçe ve kalkındıkça eski Türkiye'nin zayıflıklarına, zaaflarına, teslimiyetine alışanların adeta çıldırdığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Ülkemize yönelik saldırıların sebeplerine şöyle bir bakın. Ortada bir tane akılla, mantıkla, gerçekçilikle, hakla, hukukla izah edilecek husus bulamazsınız. Tamamı da siyasi ve ekonomik olarak ülkemizi geriletmeye, sindirmeye, korkutmaya yönelik söylemler ve eylemlerle üzerimize gelenlere cevabımızı her fırsatta verdik, vereceğiz. Şunu da samimiyetle söylüyorum, biz burada bir kez daha rabiamızı ortaya koyacağız. Rabiamızla yürüyeceğiz. Rabiamız; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. 

Hiç kimse, Türkiye'yi bu dört ilkesinden geriye döndüremeyecektir. Gezi olaylarında şehirlerimizin, sokaklarını, meydanları yakıp yıkarak gözümüzü korkutmaya çalıştılar. Sahnelenen oyunu gördük ve kararlı duruşumuzla vandalları sokaklardan temizledik. Ardından FETÖ'yü devreye sokup, 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimini başlattılar. Şimdi FETÖ'nün askerleri nerede? Amerika'da. Kim var arkasında, kusura bakmasınlar Amerika var. Nerede? Almanya'da. Almanya ile de tabii bunları konuşacağız. Bu nasıl dostluktur, bu nasıl ittifaktır. Bu ittifakı bozmaları, veyahut da sahiplenmeleri gerekir. Milletimizle birlikte biz tezgahı bozduk. Hem mahalli idareler, hem de cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığımız sonuçlarla darbecilere ilk derslerini verdik." 

Bölücü terörü ülke gündeminden çıkarmak için her yolu denediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı  Erdoğan, örgüt mensuplarının kaçacakları yeri de bulduklarını söyledi.

Erdoğan, "Nereye kaçtılar? Ya Amerika'ya, ya Almanya'ya, ya Belçika'ya, ya Fransa'ya, ya Hollanda'ya... Buralara kaçtılar ve buradan destek alıyorlar. Devletimizin ve milletimizin hüsnüniyetin istismar edildiğini gördüğümüzde yeniden terör örgütünün tepesine binip tarihinin en büyük darbelerini indirdik." dedi. 

Çukur eylemleriyle milletin huzurunu kaçıranları, açtıkları çukurlara gömdüklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır ötesinden Türkiye'yi taciz edenleri de bulundukları yerlerde imha ettiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şekilde Türkiye'yi ele geçiremeyeceklerini görenler, 15 Temmuz'da FETÖ ihanet çetesine mensup teröristler aracılığıyla darbe girişiminde bulundular. Ne ülkemizde, ne de tarihte örneği olmayan bir şekilde, milletimiz bu darbe teşebbüsünü sadece imanı, cesareti ve çıplakelleriyle önlemeyi başardı. Zira, 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür.' Ben, 15 Temmuz destanının tüm kahramanlarını bir kez daha saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyorum. Rabbime, bana böyle bir milletin evladı olmayı nasip ettiği için sonsuz hamd ediyorum." diye konuştu. 

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin yaptırım kararına ilişkin, "Diplomasi kanalları çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Yakında aklın yolundan giderek aramızdaki ihtilaf konularının önemli bir bölümünü geride bırakacağımızı düşünüyorum." dedi.

Bölgesinde yaşanan karmaşanın Türkiye'yi de etkisi altına almaması için kendi kabuğuna çekilmek yerine sorunların üzerine gitmeyi tercih ettiklerini belirten Erdoğan, "Savunma yok, taarruz." ifadesini kullandı.

Milletin birliğini, vatanın toprak bütünlüğünü, ülkenin bekasını tehdit eden her mesele karşısında aktif bir politika ortaya koyduklarına işaret eden Erdoğan, bu politikanın en somut örneklerinin Suriye ve Irak'ta yaşandığını ifade etti.

Türkiye'ye taşınmaya çalışılan sorunları kendi yerinde ve mecrasında çözmeyi hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, "Yakında bu doğrultuda yeni ve çok önemli adımlar atıyoruz. Sınırlarımızla birlikte komşularımızı da güvenli, huzurlu, müreffeh hale getirene kadar durmayacağız." dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'NE GEÇİŞ

Bu süreçte sadece güvenlik politikalarıyla sınırlı kalmadıklarını, ülkenin yönetim sistemini değiştirerek asıl büyük ve kalıcı atılımı gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, 16 Nisan'da millet tarafından tasdik edilen anayasa değişikliğiyle parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişin altyapısını oluşturduklarını söyledi.

Erdoğan, karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandıracak, Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak yeni yönetim sisteminin 24 Haziran seçimleriyle yürürlüğe girdiğini belirtti.

ORTA VADELİ PLAN 

Dün 100 günlük icraat programını millete ve tüm dünyaya açıkladığını hatırlatan Erdoğan, toplam 400 projeden oluşan programın uygulanışını adım adım takip edeceklerini bildirdi.

Erdoğan, Orta Vadeli Plan'ın hazırlıklarını ağustosta, 2019-2023 yıllarına ilişkin stratejik planın hazırlıklarını da kasım ayı sonunda bitirmeyi hedeflediklerini belirterek, "Böylece milletimize söz verdiğimiz şekilde Türkiye'yi adım adım 2023 hedeflerine taşıyacak yol haritamızı belirlemiş oluyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün planların, projelerin, uygulamaların takibini Cumhurbaşkanlığında yaparak en küçük bir aksaklığa, gerilemeye, tutarsızlığa meydan vermeden Türkiye'yi büyütmeyi, güçlendirmeyi sürdüreceklerini söyledi.

"KAZAN-KAZAN"

Türkiye'nin tüm devletlerle ve uluslararası kuruluşlarla, kurumlarla ilişkilerini "kazan-kazan" anlayışı doğrultusunda sürdürmeyi ilke edinmiş bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Sorunların çözüm yolunun krizleri tırmandırmaktan değil, diplomasiden geçtiği inancıyla diyalog mekanizmalarını ön plana çıkarıyoruz. Bunun için de önümüze çıkarılan sıkıntılar karşısında stratejik bir sabırla yolumuza devam etmenin gayreti içerisinde olacağız.

Geçtiğimiz 5 yılda kimi Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yönelik haksız ve art niyetli politikaları karşısında böyle davrandık. Seçim dönemlerinde şahsımıza ve arkadaşlarımıza karşı sergilenen saygısız tavırlarla AB kendi değerlerini adeta kendi elleriyle yıktı. Avrupa, mülteci krizinden serbest dolaşım anlaşmasına, ırkçı ve ayrımcı akımların cesaretlendirilmesinden ticari ve bu noktadaki tutarsızlıklara kadar her konuda sınıfta kaldı. Türkiye'yi ve temsil ettiğimiz değerleri kendi iç politikalarının malzemesi haline dönüştürenler nasıl bir felaketin kapısını açtıklarını yakında anlayacaklardır."

"TÜRKİYE'NİN ÜZERİNE TİTREDİĞİ KONULARI ABD HİÇE SAYIYOR"

FETÖ meselesi ve Suriye politikası başta olmak üzere Türkiye'nin üzerine titrediği konuların ABD tarafından hiçe sayıldığını belirten Erdoğan, ABD'nin çok basit bazı meseleleri büyütmesini ve sapla samanı karıştırmasını üzüntüyle takip ettiğini söyledi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tehdit diliyle ve saçma sapan yaptırım kararlarıyla Türkiye'ye geri adım attıracaklarını sananlar, bu ülkeyi de bu milleti de hiç tanımamışlar demektir. Bizi Amerikan sisteminin inceliklerini bilmemekle suçlayanların bu milletin tarihinden ve kültüründen bihaber oldukları anlaşılıyor. Biz bu tür baskılara asla boyun eğmedik, eğmeyiz. Türkiye Avrupa'nın olduğu gibi Amerikanı'nın da iç politika malzemesi yapılamaz. Avrupa'nın yaptığı hataları tekrarlamak Amerika'ya bir şey kazandırmaz. Türkiye'nin müttefiklik ve stratejik ortaklık gücü, bu ülkenin iç politika hesaplarının, kavgalarının çok ötesinde ve üzerinde bir öneme sahiptir. Biz kaybet-kaybet oyunlarına taraf olmak istemiyoruz. Siyasi ve adli ihtilafların ekonomik boyuta taşınması her iki tarafa da zarar verecek yanlış bir adımdır. Biz her yerde ve her zaman kazan-kazan politikalarından yanayız. Amerika ile bunun için önümüzde gerekli imkanlar var, ihtiyacımız olan zemin de mevcuttur. Üzüm yemek için her türlü iş birliğine varız ama derdi bağcı dövmek olanlara da bu fırsatı asla vermeyiz, veremeyiz." 

Türkiye'yi dün söylediğini bugün yalanlayan, rüzgara göre yöne değiştiren devletlerle karıştıranların çok yanılacağını vurgulayan Erdoğan, "Hızır Aleyhisselam'dan komşusunun iki gözünün kör olması için kendi bir gözünü kör etmesini isteyen kişinin hasisliğine, sefaletine, acizliğine, akıl ve vicdan tutulmasına biz düşmeyiz." dedi. 

Türkiye'nin tarihinde olduğu gibi son 16 yılda da yüzleştiği her türlü sorunu bu prensipten taviz vermediği için başarıyla atlattığını belirten Erdoğan, bugün de Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu meselelere bu anlayışla yaklaştıklarını dile getirdi.

"ABD İLE SORUNLARI ÇÖZMEMİZ MÜMKÜNDÜR"

ABD ve diğer ülkelerle çözülemeyecek hiçbir sorunun olmadığına dikkat çeken Erdoğan, "Amerikan tarafıyla aramızdaki meseleleri, müşterek çıkarlarımızın çerçevesini oluşturan müttefiklik ve stratejik ortaklık anlayışını ön plana çıkararak çözmemiz mümkündür. Muhataplarımızın bir süredir sergiledikleri o fevri tutumdan vazgeçerek en kısa sürede aklıselime döneceklerini ümit ediyoruz. Diplomasi kanalları çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Yakında aklın yolundan giderek aramızdaki ihtilaf konularının önemli bir bölümünü geride bırakacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.

Erdoğan, "Önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Milletimizin bu hedefler doğrultusunda kararlı bir şekilde yürüyebilmesini sağlayacak olan yine biziz, AK Parti kadrolarıdır. Türkiye'yi yine sizlerle birlikte yükseltecek, büyütecek, güçlendireceğiz." diye konuştu.

Arif Nihat Asya'nın Fetih Marşı'ndan, "Delikanlım, işaret aldığın gün atandan/Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan/Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan/Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın/Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın." dizelerini okuyan Erdoğan, partililerin tümünü, milletin önünde yürüyecek bir öncü, birer lider adayı olarakgördüğünü söyledi.

Partililerin, kendisini iyi yetiştirmesi gerektiğini, tarihini, kültürünü medeniyetini, AK Parti'nin yaptıklarını ve hedeflerini iyi bilmesi gerektiğini aktaran Erdoğan, "Bunları bilmeyen bir AK Partilinin bırakınız milletimize kendine bile hayrı dokunmaz." dedi.

Erdoğan, büyük kongrenin 18 Ağustos'ta yapılacağını, ardından da hiç ara vermeden mahalli seçimlerin hazırlıklarına başlayacaklarını aktardı.

AK Parti için 2014'ten bu yana yaşanan genel, yerel tüm seçimlerin, halk oylamalarının sonuçlarının önemli bir kriter olduğunu ifade eden Erdoğan, AK Parti'nin millete tepeden bakan değil, milletle birlikte olan, halka hizmet etmek için gece gündüz çalışan kadrolara ihtiyacı olduğunu, mahalli seçimlerde de ölçülerinin bu olacağını ifade etti.

Erdoğan, "Hedefimiz 2019 Martı'nda yüzde 50 oy oranına ulaşmaktır." dedi.

Her alanda mahalli idarelere büyük görevler düştüğünü söyleyen Erdoğan, yereldeki her eksiklik ve aksaklık doğrudan vatandaşın hayatına yansıdığı için böyle bir olumsuzluğun ortaya çıkmasına ve yaygınlaşmasına asla rıza gösteremeyeceklerini belirtti.

Erdoğan, kongrede görev alacaklara başarılar diledi.

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.