Erdoğan: "Bu bölgede bir terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Mahallî İdareler Seçimleri kampanyası kapsamında, AK Parti Burdur mitingine katıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
Burdur’u sadece gönülden sevmekle kalmayıp tarihinde görülmemiş hizmetlerle şehri geliştirip kalkındırdıklarını ve ileriye taşıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdur’a son 16 yılda 9 milyar liralık yatırım yaptıklarını hatırlattı.
BURDUR’A YAPILAN YATIRIMLAR
1130 yeni dersliği, 3 bin 383 kişi kapasiteli yurt binalarını, gençlik merkezleri, spor salonları ve yüzme havuzunun yanı sıra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ni şehre kazandırdıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokuzu hastane 19 sağlık tesisini, 2 bin 671 adet konut projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki ihtiyaç sahiplerine 500 milyon lira, Burdurlu çiftçilere 1,1 milyar lira, Burdurlu girişimcilere de 1,5 milyar lira destek sağladıklarını; 31 tarihî eseri restore ettiklerini, 14 baraj ve 1 gölet inşa ederek 238 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını aktardı.
Ulaşım, zirai sulama ve içme suyu, tarım, altyapı, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda ortaya koydukları yatırım ve hizmetlerden örnekler verip, devam eden projelerle ilgili bilgi aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet hastanesi yanında 40 bin metrekarelik, Salda Gölü yanına 300 bin metrekarelik birer Millet Bahçesi yapacaklarını, Büyük Menderes Nehri kaynaklarından su vererek Burdur Gölündeki su çekilmesini telafi edeceklerini açıkladı.
İçme suyu sorunu yaşanan şehirde, DSİ vasıtasıyla suyu Burdur’a getirdiklerini; ancak Burdur Belediyesi’nin henüz şehir içi dağıtımını yapacak şebekeyi yenilemediği için vatandaşların suyu içemediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdurlulara hitaben, “Sizlerin, 31 Mart’ta Burdur’un içme suyu sorununu, trafik sorununu, yol sorununu, otopark sorununu çözemeyen bu zihniyeti tasfiye edeceğinize ben inanıyorum” diye konuştu.
17 yıldır hakkı ve hakikati söylemenin peşinde olduklarını, büyük ve güçlü Türkiye sevdasının yolunda koştuklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte vesayet güçleriyle kavga ettiklerini, terör örgütlerinin acımasız saldırılarına uğradıklarını, emniyet-yargı teşkilatları ile ordu içindeki hainlerin darbe girişimlerine maruz kaldıklarını, AK Parti’ye, hükûmete ve ekonomiye hile ve iftiralarla itibar suikastları yapıldığını söyledi ve “Hamdolsun hepsinin de üstesinden geldik. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle tüm oyunları birer birer bozduk” diye ekledi.
“FIRAT’IN DOĞUSUNDA VE MÜNBİÇ’TE ÜSTLENEN TERÖRİSTLERİN HEDEFİ TÜRKİYE’DİR”
Şimdi yeni bir mücadelenin içinde olduklarına işaret ederek, Türkiye’nin üzerine salınan DEAŞ proje örgütünü Fırat Kalkanı Harekâtı’yla, PKK’nın Suriye kolu YPG-PYD’nin sınırları kuşatma girişimini de Zeytin Dalı Harekâtı’yla kırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib mutabakatıyla da Türkiye’ye yönelik yeni bir mülteci dalgasının önüne geçtiklerini kaydetti.
“Fakat asıl çözmemiz gereken mesele, Münbiç ve Fırat’ın doğusudur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat’ın doğusunda ve Münbiç’te üstlenen teröristlerin hedefinin Türkiye olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bölgede bir terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini defalarca söylediklerini hatırlatarak, Türkiye’nin sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayıp rıza göstermeyeceklerini, ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacaklarını vurguladı.
S-400 HAVA SAVUNMA SİSTEMİ ALIMI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Gönül ister ki bu mücadeleyi müttefiklerimizle birlikte verelim. Geçmişte, ülkemizin sınırları DEAŞ ve PKK-YPG teröristleri tarafından tehdit edilmeye başlandığında, müttefiklerimizden hava savunma sistemleri istedik. Ne oldu biliyor musunuz? Bize yeni hava savunma sistemleri verilmesi bir yana, mevcut sistemlerin çoğu da geri çekildi. Bunun üzerine biz bir yandan sınırlarımızdaki teröristleri etkisiz hâle getirecek operasyonları yürütürken, diğer yandan da alternatif hava savunma sistemleri arayışına girdik. Rusya ile S-400 hava savunma sistemleri alma anlaşması, işte bu arayışın bir neticesidir. Şayet bize ihtiyacımız olan sistemler müttefiklerimizce zamanında ve makul şartlarda verilmiş olsaydı, buna ihtiyaç kalmayacaktı. Şimdi kalkmışlar bize, ‘S-400 almaktan vazgeçin’ diyorlar. Niye vazgeçelim? Siz hâlâ bu sistemleri bize, teknoloji transferiyle, ortak üretimle, finans desteğiyle verme konusunda herhangi bir adım atmış değilsiniz.”
Türkiye’nin, farklı sistemleri kullanma hakkına sahip olduğunun altını çizerek, NATO yetkililerinin, bu durumun kendileri için herhangi bir sorun teşkil etmediğini açıkça söylediğini, NATO üyesi Yunanistan’ın da senelerdir S-300’lere sahip olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, böyle bir gerekçeyle eleştirilmesini asla haklı göremeyeceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üstelik biz hâlâ müttefiklerimizin vereceği sistemlere ihtiyacımız olduğunu, bu konuda yürütülen çalışmaların bir an önce sonuçlandırılmasını beklediğimizi de söylüyoruz. Tabii bu konuda bazı şartlarımız, bazı beklentilerimiz var” şeklinde konuştu.
“MESELE SURİYE MESELESİ DEĞİL, TÜRKİYE’NİN VE TÜRK MİLLETİNİN BEKA MESELESİDİR”
Bu meselenin, Suriye’de atılması üzerinde mutabık kaldıkları adımlarla ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz verildiği gibi Münbiç’in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenip yönetiminin yerel halka bırakılmasını ve Fırat’ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini beklediklerin ifade etti.
Türkiye olarak amaçlarını, “Bu bölgede güvenliği sağlamak ve altyapıyı işler hâle getirmek suretiyle, geri dönüşleri bir an önce başlatmak” olarak dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mücadelemizde bizim yanımızda olan dostlarımıza gönlümüz de, kapımız da sonuna kadar açıktır. Biz bu terör oluşumuna bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ertesi gün, ama yakında mutlaka ağır bir darbe vuracağız. Mesele Suriye meselesi değil, Türkiye’nin ve Türk Milletinin beka meselesidir. İstiklalimiz ve istikbalimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez” açıklamasında bulundu.
İstiklal Marşı’ndaki dizelere atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Evet, biz de belki yarın, belki yarından da yakın ülkemize yönelik hayâsız akınları durdurmak için harekete geçmekte kararlıyız. Kendi güvenlikleri için binlerce kilometre uzaklıktan operasyon yapmaya gelenler, kendilerini hak sahibi görüyor; benim 911 kilometre sınırım var, her an tehdit altındayım, ben müdahale etmeyeceğim. Var mı böyle 25 kuruşa simit? Türkiye’nin sınırları dibindeki güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamak zorundadırlar. Terör örgütlerine destek verenler, asıl kendi güvenliklerini tehlikeye atmış olurlar. Biz müttefiklerimizin güvenliğini istediğimiz gibi, kendi güvenliğimiz için de gerekenleri yapmaktan asla geri durmayacağız. Tek isteğimiz, bizim bu haklı mücadelemize saygı duyulması, destek verilmesidir. Şu gerçeği kimse unutmasın: Bu bölgede ancak Türkiye’yi karşısına değil, yanına alanlar kazanır.”
“ÜLKEMİZİ 2023 HEDEFLERİNE ULAŞTIRMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞACAĞIZ”
Türkiye’nin, 31 Mart mahalli seçimlerinin ardından, 2023 yılına kadar kesintisiz bir hizmet dönemine gireceğine işaret ederek, “Cumhurbaşkanı olarak, kabinemizle, bürokratlarımızla biz bir yandan, illerimizde, ilçelerimizde belediye başkanlarımız diğer yandan, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak için gece gündüz çalışacağız” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bugünlere çok çalışarak getirdiklerini, bundan sonraki hedeflerine de yine çok çalışarak ulaşacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Rabbimiz, ne buyuruyor? ‘İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.’ Ülkemizde hiç çalışmadan, hiç emek vermeden, hiç ter dökmeden, hiç gayret sarf etmeden neticeye ulaşacağını sanan sadece muhalefet partileridir. Biz, mümkün olsa 24 saatin üzerine bir 24 saat daha koyup günü öyle kapatmak istiyoruz. Çünkü 24 saat yetmiyor. Muhalefet partileri için ise her seçim adeta bir mihnet… Tıpkı Burdur’daki belediye başkanları gibi seçimlerde atıp tutmak bile onlara zor geliyor. Onun yerine yalanla, iftirayla, çarpıtmayla günü savuşturmaya çalışıyorlar. Biz milletimize hizmete talibiz. Biz şehirlerimize hizmete talibiz. Biz, hükûmetimizle, belediye başkan adaylarımızla, parti teşkilatlarımızla sizlere hâkim olmaya değil hadim olmaya, hizmetkâr olmaya talibiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, Burdur’un; 31 Mart’ta tercihini hizmet siyasetinden yana kullanacağına, AK Parti’nin gönül belediyeciliğini, hizmet belediyeciliğini tercih edeceğine inandığını belirterek tamamladı.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.